Page 40 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 40
tarih çevresi
Büyük yolların kavşak noktalarının [kentler] bulunduğu Orta Anadolu’yu ellerinde tutan Moğollara
karşı, Türkmenler de periferide örgütlenmişlerdi. Bir anlamda Türkiye periferidedir. Moğolların zayı-
flamasıyla birlikte, merkezdeki bölgeler zamanla iç dinamizmlerini kaybedecek, Türkiye periferiden
hareketle kurulacaktır (Cahen, 2000, s. 297).
Öne çıkan beylikler başta Karamanlılar olmak üzere, Hanidoğulları, Germiyanlar, Menteşe, Aydın
ve özellikle ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğim- Kastamonu Beylikleridir.
İbn Said, 13. Yüzyılın ortalarında Kastamonu için “Türkmenlerin Başkenti” demektedir (Ca-
hen, 2000, s. 201). Başlangıçta bölge Anadolu Selçuklularının rakibi olan Danişmendiler tarafından
ele geçirilerek yönetilmeye başlanmıştır. Daha sonra ise bir Selçuklu devlet adamı olan Hüsamettin
Çoban’ın kontrol ettiği bir bölge olarak görülmektedir. Çobanoğlu Beyliği adını kullanmak doğru
olabilir mi, bilemiyorum çünkü Hüsamettin Çoban II. Kılıç Arslan döneminde önce beylerbeyi, I.
İzzettin Keykavus döneminde Kastamonu Emir’i Uleması olarak tanınmaktaydı. Ardından da I. Alaed-
din Keykubat döneminde Sinop’tan yelken açarak Suğdak’ı fetheden bir Selçuklu komutanı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Moğollar döneminde ise Eflani merkezli olarak başlayan ve Çoban-oğulların-
dan Kastamonu’yu alarak gelişen Çandar-oğulları Beyliği bölgeye hâkim olmuştur. Çandar-oğulları
daha sonra Osmanlılar tarafından yutulacaklardır.
DANİŞMENDİLER (1097-1178 ÖNCESİ)
Danişmendilerim gücünün merkezi, asıl olarak batıda Ankara’ya kadar Tokat, Amasya ve Sivas gibi
şehirler civarında ve Kuzey Orta Anadolu ve Kapadokya’daydı. Hakkında çok da bilgiye sahip ol-
madığımız, Çankırı’da türbesi bulunan Karatekin, Çankırı, Kastamonu ve Sinop (1085) fatihi olarak
karşımıza çıkmaktadır (Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, 1971, s. 67). Danişmendiler Türk-
menlerin sızdığı kuzey yolunu kontrol etmekteydiler. Kurucuları Emir Gazi Gümüştekin, Gazi Kapa-
dokya’da Haçlılarla savaşan ilk kişi olarak bilinmektedir (Bosworth, Doğuşundan Günümüze İslam
Devletleri, 2005, s. 292).84 Danişmendilerin tarihine dayanak olan ve yaklaşık 200 yıl sonra yazılmış
olan Danişmendname’de gerçeklerle efsaneler birbirine fazlasıyla karışmaktadır. Bir ara Karatekin’in
sahilleri Bizans’a bırakarak içerilere çekildiğini görüyoruz (Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye,
1971, s. 77, 86, 115, 123).
İoannes Komnenos 1132 yılında Paflagonya’ya girdi, Kastamonu’yu zapt etti, Kızılırmak’ı geçerek
birçok emire boyun eğdirtti. 1132-1133 kışında Danişmend Gazi’nin oğlu Gümüştekin Kastamonu’yu
yeniden fethetti. Sinop ise ancak yüzyıldan daha uzun bir süre sonra I. İzzettin Keykavus döneminde
geri alınacaktır. Danişmendiler, bir dönem güçlenerek Selçukluları gölgede bırakabilmişlerdi. (Turan,
Selçuklular Zamanında Türkiye, 1971, s. 148, 302-307) (Cahen, 2000, s. 25) (Yakupoğlu, 2001, s.
551).
Danişmendoğulları arasındaki çekişmeler, karışıklık ve ayrılıklara neden oldu. Sivas ve Malatya-El-
bistan boylarına ayrılan beylik daha sonra da Anadolu Selçukluları tarafından yutuldu (Bosworth,
Doğuşundan Günümüze İslam Devletleri, 2005, s. 292-293)
40