Page 24 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 24

tarih çevresi

pırasa ve sandviç ekmeğiyle hazırlanan bazmaward İran’dan çıkarak Bağdat’a ulaştı. Peynir ve yoğurt
gibi süt ürünleri ise hemen her yerde bulunurdu. Çorba, pilav ve et yemeklerini çeşnilendirmek için nar
suyu, ekşi üzümler, kurutulmuş limon, limon suyu, sirke, tatlı ve ekşi otlar kullanılırdı. Reçeller, hamur
işleri, şekerlemeler, hurma, ravent, Şam fıstığı, iç badem, ceviz, kurutulmuş meyveler yemeklere eşlik
eder ya da atıştırmalık olarak tüketilirdi. Zuzan, Kuhistan ve Nişabur’da bulunan yenebilir topraklar
nadir ve değerli yiyecekler arasındaydı ve uzak saraylara gönderilir, sultanlara sunulurdu (Kasai,
1996).39 Nizamü’l Mülk’ün Siyaset-namesine göre, Sultan (Gazneli) Mahmud, daima toprak yemesi
sebebiyle kırmızı yüzlü idi (Merçil, 2007, s. 50)

       OĞUZLARDAN SELÇUKLULARA

       Selçuklu tarihine giriş Oğuzların Üçok kolundan, Kınık Boyundan geldiği ve Hazar Kağanının
yanında kumandan olarak bulunan Dukak’a (: Tokak, Dokak) ki “Demir Yaylı” olarak anılır, atfedilen
bir olayla başlatılır. Dukak Hazarların Müslümanlara savaş açmasına karşı çıkmış, Hazar Kağanıyla
atışmış ve şiddet göstermiştir –bazı kaynaklara göre onu tokatlamış ve hatta bazı kaynaklara göre
ona gürzle ve kılıçla vurmuştur (Divitçioğlu 57-58) (Peacock 31-34) (Kafesoğlu 12-15). Dukak’ın
oğlu olan Selçuk 924 yılında Hazar orda kenti olan Sarkel’i terk edecek ve Oğuz iline Yengi Kent’e
göçecektir. Genellikle yabancı müelliflerce Hıristiyan ya da Yahudi olduğu, bazı müelliflerce ise hakan
çıkaran soydan geldiği, Uruk ve Kınık oldukları (Sümer, Oğuzlar / Türkmenler, 2016, s. 86) (Agacan-
ov, 2013, s. 158, 245), (Kafesoğlu, 2014, s. 12-14) bilgisi öne çıkarılan Selçuk ve ardılları, bir impar-
atorluk kuracaktır.

      Ancak Selçuklular başlangıçtan itibaren Oğuz devleti ile çatışmış ve boyları ile çelişmiştir. Önce
Oğuz Yabguluğunun Cend’e gönderdiği vergi tahsildarlarını Müslümanların kafirlere vergi vermesi-
nin söz konusu olamayacağını ileri sürerek kovmuş, (Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi
/ Kuruluş Devri, 2011, s. 24-25) (Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, 1993, s. 300) daha sonra da
Selçuk’un büyük oğlu Arslan’ın Selçuklu yabgusu olarak seçilmesiyle birlikte eski40 Oğuz boylarıyla
Selçukluların arası yıllarca sürecek şekilde açılmıştır (Sevim, 1996, s. 152). (Sevim, 1996)

     Gerçekte Türkmen ve Oğuz göçebe toplulukları önemli bir ekonomik güç olmak yanında, Selçuk-
lu için zaman zaman paralı askerler olarak görev yapan, çok büyük bir savaş gücü de sağlamaktaydı.
Selçuklu, bu gücü Samaniler, Gazneliler ve Karahanlılar arasındaki sürtüşmelerde yan tutarak kullan-
maktaydı. Bu ilişkiler Türkmenlerin Karakum Çölünden çıkıp Orta Asya kentleri arasındaki otlaklara
yerleşmelerini de sağlayacaktı.41 Bu ilişki Selçuklunun göçebelerin menfaatlerini gözettiği sürece so-
runsuz olarak sürmüştür.

       Giderek güçlenen Selçuklular Tuğrul Beyin önderliğinde 1038 yılında Gaznelilerin başkenti
Nişabur’u ele geçirdi ve 1040 yılında İran topraklarında Dandanakan’da Gazneli ordusunu yenerek
güçlü bir devlet kurdular. Sonuçta Selçuklular İran-Müslüman kültür alanı yoğun etkileşime girecekle-
rdir. Öncelikle zaten İran-Müslüman geleneğinden gelen Gazneli görevliler Selçuklulara hizmet etm-
eye başlayacaklardı (Sevim, 1996, s. 159) (Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, 1993, s. 162).42 Daha
sonra Selçuklular, büyük ve güçlü imparatorluğun yönetimini Horasanlı Nizam al-Mülk’e bırakacaklar;

                                                24
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29