Page 22 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 22

tarih çevresi

      9. - 13. YÜZYILLARDA ORTA ASYA’NIN VAHA ŞEHİRLERİ VE GÖÇEBELER

     8. Yüzyılda doğudan gelerek Sır Derya Nehri boylarına yerleşen Oğuzlar, 11. yüzyılda Selçuk-
luların önderliğinde Maveraünnehr’e inmeye başladılar. Zaten uzun zamandır Horezm, Horasan ve
Cürcan’ı tehdit etmekte olan Oğuzlar, Selçuk’un oğulları Arslan İsrail (Yabgu, öl.: 1032) ve Musa’nın
yönetiminde, Buhara yöresinde Nur otlaklarını mekân tutmuşlardı (Kafesoğlu, 2014, s. 16) (Divitçioğ-
lu, 2005, s. 65).35 Selçuklular bölgede önemli bir güç olurken, Oğuzlar da bölgenin şehirleriyle has-
mane olduğu kadar ekonomik ilişkiler de oluşturacaklar ve kültürel etkileşime gireceklerdir. Göçebe
Oğuzların her zaman tarım ürünlerine ihtiyacı olmuştur. Başta buğday, onları pazarlardan sağlanacak
ya da saldırılarla elde edilecektir (Agacanov, 2013, s. 220-224) (Liu, 2013) (Khazanov, Nomads of the
Eurasian Steppe in Historical Retrospective, 2003).

    X.-XIII. Yüzyıllarda Oğuzlar ve Türkmenlerin ekonomik hayatında takasa dayalı ticaret önemli yer
tutuyordu. X. Yüzyılda Sır Derya’nın orta akarlarında bulunan Sabran şehri en önemli ticaret merkezi-
ydi. Türkmenler de barış zamanında buraya gelmekteydiler. Muhtemelen Balac, İsficab ve Baruket
önemli ticaret merkezleriydi. Bu pazarlara gelen hayvan ve süt ürünleri genelde göçebe Oğuz ve Kar-
luk Türklerinden alınmaktaydı. Türkmen sınırında bulunan Balac’da İsfahan kökenli bir tacir kolonisi
bulunmaktaydı. Pazarlara Müslüman doğunun bütün bölgelerinden buralara mal gelmekteydi. Şaşlı
ustalar, üretimlerinde Türk madenlerinden gelen hammaddeleri kullanmaktaydılar. Şehre keçi yünü
Taraz’dan, gümüş Salçıkent’ten tedarik edilmekteydi. Pazarlarda komşu Türk boylarına satmak için
zerduz kumaş, mamariç denen kırmızı Semerkant kumaşları ve keten dokumalar bulundurulmaktaydı.
Urgenç Oğuz mallarının deposuydu. X—XII. Yüzyıl kaynaklarında Oğuz ve Türkmenlerle yapılan
ticarette daha çok hayvan ürünleri satışı dikkat çekmektedir. Oğuzlardan alınan hayvanlar Horasan,
Maveraünnehr ve Horezm’de büyük rağbet görmekteydi. Sultan Sancar fermanında “onların (göçebel-
erin) ticari malları ve maddeleri, bölge halkının mutluluğuna, hoşnutluğuna ve sevincine neden olmak-
tadır. Beylerin ve sade halkın bu ticaretten büyük kazançları oluyor”, demektedir. Pazarlara Oğuzların
ve Türkmenlerin sunduğu köleleri de eklemek yerinde olacaktır (Agacanov, 2013, s. 148-153).

       Selçuk Beyin ölümünden sonra Selçukluların başına geçen oğlu Arslan İsrail’in onun mezi-
yetlerinden çekinen Gazneliler tarafından esir edilmesi (1025) ve bazı Selçuklu boylarının Gaznelile-
rin hizmetine girmeleri sonrası, 4.000 kadar aile Horasan çevresine yerleştirilmiştir. Onlar da meralar
bulabilecekleri Serahs, Ferava ve Ebiverd civarlarına yayılacaklardır (Agacanov, 2013, s. 286).

      Göçer ister istemez, şehir ve köy dolaylarındaki tarlaları tahrip eder, otlakları tüketir, su ark-
larını kirletir. Bundan dolayı, istenmeyen insandır. Üstelik göçer, toprak ağası dihkanlardan [: köy
reisleri] geçiş müsaadesi almalı, onlara bac vermelidir… Şehirli halk, dihkanlar ve hele Gazne val-
ileri bakımından onlar şaki ve hayduttur. Bu, doğrudur; ama ili sabit olmayan konatın36 mevsimlik
devingen göç izlerini savunması da meşrudur. Savunma ise, ister istemez çatışma yani savaştır. Bu
savaş tarzına yerleşikler alışık değildir. Çünkü göçebe çobanın savaşı topyekûn, kural tanımayan bir
savaştır. Yakıp yıkma vardır, talan ve çapul vardır. Esir, ulca [: ganimet] ve rehine alma vardır. Esir
alınanlar kendi kendilerini satın almaya mecbur edilir. Onlar oyunlarını farklı kurallara göre oynarlar
(Divitçioğlu, 2005, s. 75).37 1029 yılında Nesa-Ferave hattı dolaylarında yaşayan Oğuzlar, İran halkını
o kadar bezdirdiler ki bir Gazne ordusu varıp, onları dağıttı. Bu kez Dihistan’a geçip Balhan dağlarına

                                               22
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27