Page 16 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 16

tarih çevresi

Her ikisi de çok önemli Türk eserleri olmakla birlikte Çin kültürüyle etkileşmiş Karluk, Çığıl ve Yağma
boyları dolayısıyla Uygur kültürüyle beslenmişlerdi. Anadolu’ya gelen Türkmenlerin çoğunluğu olan
Oğuzlar ve Selçuklu devletlerinin kurucu unsurları sayılan yine Oğuz boylarından olan Kınıkların, Kar-
ahanlı Devleti’nde paralı askerler olmaları dışında kültürel arka planları Karamanlılardan çok farklıdır.

      Oğuzların içinden çıktığı kabul edilen, -Çin kaynaklarında Moğolistan’ın doğusunda Tula nehri
çevresinde yaşayan ve dokuz boydan oluştukları için Jiuxing (Dokuz Boy) olarak anılan- topluluk
daha sonra Dokuz Oğuzlar, ya da Uygurların da katılmasıyla On Uygurlar16 olarak isimlendirilmişle-
rdir. “Oğuzlar özellikle de göçebe ve yarı göçebe yaşam sürdüren Oğuzlar arasında, Mongoloid tip ağır
basmaktaydı” (Agacanov, 2013, s. 10-11). Oğuzların da aralarında bulunduğu göçebe boyların çoğu
Göktürklere (542-627) bağlıydılar ve onlara vergi verirlerdi (Sümer, Oğuzlar / Türkmenler, 2016, s.
21). Göktürklerin ikiye ayrılması sonrasında ortaya çıkan Doğu Göktürk Kağanlığının en büyük siyasi
rakibi Oğuzlar olmuştur. Doğu Göktürk Kağanlığının yıkılmasından sonra (630) bugün Kazakistan
ve Kırgızistan’ın sınırları içinde yaşayan göçebe gruplar dağıldı ve boylar ortaya çıktı. Bunlardan biri
de Oğuzların alt yapısını oluşturacak Türgeşlerdir (Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi /
Kuruluş Devri, 2011, s. 2). Yine böyle bir boy olan Karluklar ise zaman içinde Karahanlı Devletini
kuracaklardı. (Taşağıl, 2017, s. 42). 17

       Başlarında Baz Kağanın bulunduğu Oğuz Boyu bölgedeki en önemli siyasi güçtü. 682 yılında,
Göktürklere karşı Çin ve Kitanla iş birliği içinde olan Dokuzoğuzların emellerini öğrenen Tonyukuk,
erken davranarak Oğuzların üzerine yürüdü ve Tula nehri kıyısında yapılan savaşta üstün geldi (Taşağıl
160). Savaşta birçoğu nehre düşüp boğulan, bir kısmı kaçarken öldürülen Oğuzlardan geri kalanlar ise
Göktürk Devletine itaat ettiler (Sümer, Oğuzlar / Türkmenler, 2016, s. 32). Ancak bu yenginin sonu-
cunda Göktürk Devleti yeniden kurulabilmiştir.
İkinci Doğu Göktürk Kağanı Kapkan, (Hüküm süresi: 691-716) Çin’le barış yapılabilmesi için “…
tohumluk olarak kullanılmak üzere 300.000 kile darı, 3.000 adet çiftçilik aleti…verilmesini şart
koşmuştu (Sümer, Oğuzlar / Türkmenler, 2016, s. 33). Koşulların çoğu yerine getirilmiş olmakla bir-
likte barış hiçbir zaman sağlanamadı. Çin kaynaklarında yer alan bu bilgiden Göktürklerin göçebe
unsurlar yanında yerleşik unsurlara da sahip olduklarını anlıyoruz.

    Sonrasında Dokuz Oğuz – On Uygurlara ne olduğunu konusunda ayrıntılı bilgiye ulaşamıyoruz.
Ancak, 745 yılında Göktürklerin yıkılması sonrası Oğuzlar, Uygur Devleti unsurlarından biri olarak
karşımıza çıkmaktadır (Taşağıl, 2017, s. 43). Uygurlarla bir türlü anlaşamayan Oğuzlar 760’larda
batıya yöneleceklerdir. Yukarıda değindiğim Türgiş Devleti 766 yılında yıkılınca boylar Seyhun Neh-
rine doğru göç edeceklerdir (Taşağıl, 2017, s. 238). Batıya doğru göçleri sırasında Oğuzlara bazı boy-
lar katılmış, bazıları ayrılmış sonuçta VIII. Yüzyılda Sır Derya’nın (Seyhun Nehri) doğusuyla Aral
Gölünü çevreleyen bölgeye ulaşmış ve yerleşmişlerdir. Tarihçisi ibn at-Athir de “… bazı Horasan tarih
yazarları”na dayanarak “Oğuzların Halife Mehdi (775-785) zamanında, uzaklardaki Türk Sind bölge-
sinden Maveraünnehr’e geldiklerini” belirtmektedir (Divitçioğlu, 2005, s. 13-16). 18

      IX-XI. Yüzyıl gibi dönemin coğrafyacılarının eserlerinde Türk topluluklarını incelediğimizde,
birbirlerinden oldukça farklı sosyoekonomik düzeylerde olduklarını görüyoruz. İzleyen paragraflarda
bu bilgiler kronolojik sıra içinde kısaca aktarılmaktadır.

                                               16
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21