Page 100 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 100

tarih çevresi

                          Erkek yürekli Pylaimenés komuta eder Paphlagonialılara
                            Gelmişler yaban katırlarıyla ünlü Enetlerin yurdundan
                                        Kytoros’da, Sesamos’da otururlar

                         Parthenios Irmağı8 çevresinde kurmuşlar ünlü saraylarını
                                Kentleri Kromna, Aigialos, yüksek Erythinoi’dir

Bölge yüksek dağ sıralarıyla İç Anadolu’nun ana yollarından ayrılmış olması nedeniyle uygar-lık
geliştirmekte hep geride kalmış ama bunun bir doğal sonucu olarak da hiçbir dönemde yı-kıma uğra-
mamıştır. Hitit sonrası, sırası ile Frig, Lidya ve Pers egemenlik dönemleri yaşamıştır. İÖ 7. yüzyılda
Pers egemenliğinin gevşek olmasından yararlanan İyonlar bugün Amasra olarak isimlendirilen Sesa-
me’yi ve İonopolis’i (İnebolu) kurdular; Sinop’u Helenleştirdiler. Ancak yukarıda belirttiğim neden-
lerle kıyıdaki Helen kültürü ile iç bölgelerdeki Gaksa ve devamı kültürler hemen hiç etkileşmeye girm-
ediler. Perslerin gevşek egemenliği sonucu, İskender ve devamındaki Makedon Krallıklar döneminde
bölge yerel prensler tarafından yönetildi. Daha sonra Pontus egemenliği altına girdi.

   Roma egemenlik döneminde İS 5. yüzyılda “Paflagonya” eyaletin resmi adı olarak kullanıldı. Ro-
manın en önemli hayvancılık merkezi olan Paflagonya’nın halkı, katır başta her türlü binek, et ve süt
hayvanı yetiştirmekteydi. Kaynaklarda bu hayvanların Kastamonu – Gerede yolunu izleyerek İzmit
ve Gemlik limanlarına ulaştırıldığı ve bu limanlardan denizaşırı tüm Roma eya-letlerine taşındıklarını
biliyoruz. Başkenti Gangra (Çankırı) olan Paflagonya’da 9 adet şehir bulunmaktaydı9.

  Bunlar Gangra, Tion (Hisarönü), Krateia (Gerede), Hadrianapolis (Eskipazar yakınında), Sora
(Karabük yakınında), Ionopolis (İnebolu), Dadibra (Safranbolu), Amastris (Amasra)’dır. Doğu Roma
ve sonrasında Bizans yönetimine giren bölgenin hiçbir zaman Helenleşmediği çeşitli kaynaklarda
özellikle belirtilmektedir. O kadar ki Yunanca sözcükleri kullanmalarına karşın gramer yapısında hep
Anadolu dillerine bağlı kaldılar. Bizans döneminde piskoposlar tarafın-dan yönetilmekte olan bölgede
-19. yüzyılda bölgeden geçen yabancı bilimadamlarının seya-hatnamelerinden- önemli bir manastır-
lar sisteminin bulunduğunu görmekteyiz. Tarımsal üreti-min unsurlarından olan manastırların bölge
ekonomisinde önemli işlevi bulunmaktaydı.

  Türklerin bölgede etkin olarak görülmesi 11. yüzyılda Sinop’u işgal etmeleri ile başlar. Selçuk-lu-
ların bölgeye asıl yerleşmeleri ise 12. yüzyılda Sinop (Sinope), Kastamonu (Castamon), Saf-ranbolu
(Dadybra) sınır olacak şekilde bölgenin önemli bir bölümünü ele geçirmesiyle olmuş-tur. Anadolu
Selçukluları sonrasında bölge Çobanoğluları Beyleri (1292 – 1461) tarafından yönetilmiştir. Osman-
lılar döneminde ise Kastamonu Sancağı olarak örgütlenmiştir.

Paflagonya Mutfağı

Genel olarak Türk mutfağı, saray mutfağı, yerel mutfaklar ve -daha çok İstanbul üzerinden- etnik
mutfaklar olarak sınıflandırılmaktadır. Saray mutfağı tanımı Osmanlı saray mutfağı ola-rak anlaşıl-
maktadır. Anadolu’da yerel mutfak araştırması yaptığınızda ise farklı bir alt katman-la karşılaşırsınız.
10 Yemek kültürü ile ilgili olarak 20. yüzyıla kadar hemen hiç değişmeden gelecek 3'lü bir top-lumsal
yapıyı kısaca belirtmem gerekir. Bunlar:

                                             100
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105