Page 89 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 89

tarih çevresi

	 2.1- İlk Gazetecilik

	 Bu ilgi hiçbir zaman eksik olmadı. İdadi sonrasında Harp Okulu öğrencisiyken de sürdü. Pek
çok öğretmeninin onun düşünce dünyasının oluşumunda etkileri oldu 7. Dünyada ulusçuluk rüzgâr-
ları esiyor; II. Abdülhamit Yönetimi, bu rüzgârın etkisiyle yazılan yapıtların ülkeye girmesine hoş
bakmıyordu. İran üzerinden girerek, el altından dağıtılan kitaplar, Mustafa Kemal’e de ulaştı. Eşit-
lik, özgürlük gibi kavramları anlatan yapıtları gizli gizli, yatakhanesinde kör ışıklar altında okuma-
ya çalışıyordu. Uzun düşüncelere dalarak, kendi ülkesinin koşullarını, sorunları algılamaya çalışıp
kafasında tartıyordu. Sonuçta bir birikim oluşmuştu. Bu birikimlerini arkadaşlarıyla paylaşmak
istedi. Yazdığı yazılarını elde çoğaltarak, bir gazete çıkarmaya karar verdi. Yanına aldığı güvendiği
arkadaşlarıyla ortaklaşa çıkarmaya çalıştığı gazetenin yazılarını kimi zaman tek başına yazıyordu.
Yazdıkları fikir yazılarıydı. Bir ara yaptıkları iş anlaşıldı; tutuklanmaktan son anda kurtulabildi 8…

	 Ve Mustafa Kemal, gün geldi, genç bir subay olarak orduda görev aldı. Ülke en karanlık
günlerini yaşıyordu… Düşüncelerinden dolayı, çok eleştirdiği Abdülhamit döneminde Şam’a sürgüne
gönderildi. Ancak, özgürlükler ne kadar sınırlanırsa sınırlansın, Osmanlı Devleti’nin çöküşü sona ermi-
yordu. Ardı ardına savaşlara tanık olunuyordu. O da canlı biçimde koca bir imparatorluğun çöküşünü
kendi kuşağının pek çok yurtsever bireyi gibi canlı gözleriyle gördü. İçi yandı; ülkesinin savunmasına
koştu. Derne’de, Çanakkale’de, Doğu Cephesi’nde ülkesini savundu; Yıldırım Orduları Kumandan-
lığı’na getirilerek, bu hazin çekilişin fiilen içinde yer alıp, direnme yolları aradı… Ama bu süreçte hep
okuyan, yana yakıla arkadaşlarından kendisine kitap gönderilmesini isteyen Mustafa Kemal portresi
hep karşımızdadır9 …

	 Ve kaçınılmaz son: Mondros Mütarekesi; imparatorluğun fiili olarak teslim oluşu… Mustafa
Kemal’in Suriye cephesinden İstanbul’a dönüşü… İtilaf donanmasının üzerine çekilmiş toplarının
gölgesinde sabahlara uyanan, üzerine kasvet ve pus çökmüş İstanbul… Bir insan ömründe çok ender
karşılaşılabilecek kadar yoğun ve ağır bir tarihsel süreç…

	 2.2 İlk Kitaplar

	 Bu süreçte Mustafa Kemal, önemli yapıtlar yazmaktan geri kalmadı. Balkan Savaşı’nın acı
deneyimleri, orduda yaşanan bozgun havası, emir komutada görülen eksiklikler onu kitaplar yazma-
ya yönlendirdi. En değer verdiği arkadaşlarından birisi Nuri Conker’di. Aynı tarihte doğmuşlardı.
Yazgının bir garip oyunu, Nuri Conker’in de ölümü Atatürk’ün ölümüne yakın bir tarihe denk gelir:
1937… Çok değer verdiği bu arkadaşı O’nun aynı mahalleden arkadaşıydı. Aynı okullara gitmişlerdi.
Ardından okul arkadaşı oldu; derken aynı mesleği paylaştılar. Türk Ordusu’nda silah arkadaşıydı.
İmparatorluk ellerinden kayıp yıkıma doğru adım adım giderken; ellerinde silahları cepheye birlikte
koştular… İkisinin ömürleri, yaşamlarının her döneminde neredeyse kesişmişti. Trablusgarp’ta İtaly-
anlara karşı direnişi örgütlerken yan yanaydılar. Ardından kendilerini Çanakkale’de buldular. Balkan
Savaşı başladığında, Trablusgarp’tan Balkanlar’a koştular.

   7 Turan, a.g.e., s.5-8.
   8 Uluğ İğdemir, Atatürkün Yaşamı:1881-1918, TTK yay., Ankara, 1989,
   9 Bu dönemde Atatürk’ün hangi yazarları okuduğunı ayrıntılı olarak görmek için bkz. Turan, a.e.g.e, s.18-24.

                                               88
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94