Page 62 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 62

tarih çevresi

	 Sınır ötesi göç ise iki ayrı boyutta irdelenebilmektedir: Bunlardan birisi, ülke topraklarından
başka bir ülke toprağına, diğeri de ülke dışından, ülke topraklarına göçtür. Sınır ötesi göçleri anlat-
mak için kullanılan en yaygın deyim, “dış göçler” terimidir. Göç kavramı üzerinden yapılan bir diğer
ayırım da; göçün kitlesel boyutu ile ilgilidir. Göç hareketini bir birey, kendi dünyasında tek başına
ya da ailesiyle yaşayabileceği gibi; belli koşullar olgunlaştığında çok sayıda kişinin ya da çok daha
yaygın topluluklar da değişik nedenlerle göç edebilir. Kişi ya da kişiler, bu göç olayını kendi isteği
ile yapıyorsa ve yerleşik olduğu coğrafyayı değiştiriyorsa; buna “serbest göç” denilmiştir. Bu göçler,
yaşam koşullarının zorlaşması ya da ortadan kalkması sonucu ortaya çıktıysa, buna da “zorunlu göç”
adı verilmiştir 3.

	 Kuşkusuz, her bir kavram, yaşanmış gerçeklikler üzerinden biçimleniyor ve vücut buluyordu.
II. Dünya Savaşı ile birlikte, yeni göçmen statüleri kendisini göstermiştir. Expulsion (sürgünler, kovu-
lanlar), convension refugies (anlaşmalarla belirlenmiş göçmenler), international refugies (uluslar arası
göçmenler), evacues (tahliye olunanlar), national refugies (ulusal göçmenler), emigrens (mülteciler),
politische emigrent (siyasi sığınmacılar), geri gelenler, yurtsuzlar, devletsizler bu göç türlerinin bir
kaçıdır 4.

	 Sürgünler ve kovulanlar (expulsion) eski dönemde de var olan uygulamalardı. Yakın zaman-
larda; II. Dünya Savaşı yıllarında, Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği’nde Türkler, bu uygulamanın
en belirgin örneğini oluşturmuşlardır. Bunun yanı sıra anlaşmalara dayanan göç olgusu (convension
refugies) da sık sık görülen göç türüydü. Uluslararası göç (international refugies) genel olarak an-
laşmalarla yapılan göçler olarak ortaya çıkmıştır. Yine göçlerin toplu tarihine bakıldığında; bir risk
karşısında bulunduğu coğrafyadan tahliye edilerek yeri değiştirilenler (evacues) göçmenlerden de söz
edilebilir. Bunların yanı sıra ulusal göçmenler (national refugies), mülteciler (emigrens), siyasi sığın-
macılar (politische emigrent), geri gelenler, yurtsuzlar, devletsizler gibi kavramlar ve bu kavramın
örtüştüğü olaylar ve süreçler bu yeni dönemde gözlemlenebilen olgulardı5 .

	 Göçlerle ilgili kavramlar bunlarla da sınırlı değildir: 20. Yüzyılın ilk evresinde “geçici” ve
“sürekli” göç tanımları yapılmıştır. Yer değiştirmenin amacı ve süresi, göçlerle ilgili bu tür nitelem-
eler yapmanın en sağlam kanıtları olarak gözlemlenmiştir. Buna ek olarak; “turistler”, “bir yıldan az
süreyle yurt dışında geziye çıkanlar”, “geçici göçmenler”, “sürekli göçmenler” gibi tanımlar ortaya
çıkmıştır 6. Yine yerinden edilen insanlar ve vatansızlar deyimi de siyasal nitelikli göç türleri olarak
görülmektedir.

    3 Nedim İpek, “ Göçmen Köylerine Dair”, Tarih ve Toplum, Haziran 1996, Cilt : 25, Sayı : 150. ss.15-21.
    4 Ahmet Cevat Eren, Türkiye’de Göç ve Göçmen Meseleleri, s. 11.
    5 A.g.e., s. 11.
    6 Cevat Geray, Türkiye’de Göçmen Hareketleri ve Göçmen Yerleştirilmesi, Amme İdaresi Dergisi, III/4 (Aralık, 1970), 9.

                                              61
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67