Page 51 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 51

tarih çevresi

	 Zaten bu olay bu denli kanlı olduğu için bakıyorsunuz. Olay, Kurtuluş Savaşın’da ister Mus-
tafa Kemal Atatürk olsun, ister başka Müslüman ülkeler için büyük bir şok etkisi yaratmıştır. İzmir’e
bir an önce ulaşmak ve onu emperyalist devletlerden kurtarmak hedef halini almıştır. Bu çok önemli.

	 Türkler arasında ve Müslümanlar arasında dayanışmanın simgesi olarak bu algı, o tarihlerde
halen var. Ama 25’te Ruslar tarafından yıkıldı. Buhara Cumhuriyetinin ilk cumhurbaşkanı İbrahim
Hocaoğlu, o zamanlar hoca lakabıyla ulusuna önayak olmasıyla birlikte hani bizim sonradan Rusya
gibi gördüğümüz halk altınlar parala pullar var ya... Buhara Cumhuriyeti, varlığını yokluğunu ortaya
koyup çok miktarda Anadolu’ya para gönderdi. Ve buraya dikkat aynı zamanda 14-15.yy’ın başların-
dan kalmış olan Timur’un kılıcını da Anadolu’ya gönderdi.

	 Niçin Timur’un kılıcını gönderiyor? Hani İzmir’in kurtuluşu ya da İzmir’in gene Türklerin
eline geçişine baktığımız zaman, ilk olarak 1881’de işte Emir Çaka Bey’i görürsünüz. Ondan sonra
Uğur Bey’i görürsünüz. Ama bunlar geçicidir. Asıl İzmir, Timur zamanında ele geçirilmiştir. Gâvur
İzmir ve gâvur olmayan İzmir, o dönemde ortaya çıkmıştır. Ve Yunan kalesi olarak bilinen kale, Timur
orduları tarafından öyle bir şiddetle sarılmıştır ki, kale yerle bir edilmiştir. Ve Timur’un kılıcı o kaleyi
ele geçirmiştir. Bu tarihi olaya anlam yükleyerekten Buhara’dan gelen üç kılıçtan bahsedilir. Mustafa
Kemal birincisini Batı Cephesi komutanı İsmet İnönü’ye, Sakarya savaşından sonra olan bir olay ned-
eniyle vermiştir. Üçüncü kılıç da İzmir’e ilk giren “Fatih”e verilmek üzere Mustafa Kemal Paşa’ya
verilmiştir. Mustafa Kemal, Buhara’dan gelen heyetten kılıcı alır. Ve bir de Kuranı Kerim gelmiştir
onu da vurgulayalım. Kur’an’ı Kerim kutsal dayanışmayı simgeler, kılıçlar da mücadeleyi ve İzmir’in
kurtuluşunu simgeler. Çünkü, inanışa göre Timur’un kılıcı İzmir’i yeniden kurtaracaktır ve Mustafa
Kemal Atatürk’ün elinde bu üç kılıcın Türkiye Cumhuriyeti zabıtlarında bulunduğunu görebilirsiniz.

	 TBMM’de bir konuşma yapar: Kurtuluş sonrası zor günleri, kan revan olmuş Yunan orduları
kapıya dayanmış ve şunu söylemiş: “Buhara’dan gelen bu kılıı ve bir tane Kuran-ı Kerim’i TBMM
kütüphanesine koyduk. Sonradan törenlere Ankara’da Hacı Bayram Cami’sine gönderilir. Bu kılıçlar-
dan bir tanesi ben aldım, ikinci İsmet Paşa’da,” üçüncü kılıç yani Timur’un kılıcı bu muazzam seyf
o zamanki ifadeyle “inşallah” diyor “Sakarya savaşında kazanan ordumuz İzmir’i de kurtaracaktır.
Bu muazzez seyfi bu kutsal azizi kılıcı İzmir’e ilk girecek olan fatihe vererek bahtiyar olacağım”, ve
hakikaten Dokuz Eylül ertesinde İzmir’e ilk giren, saat on buçuk civarında yunan bayrağını indirip
göndere kendi göğsünden çıkarttığı kanlı bayrağı çeken Yüzbaşı Şerafettin Bey’e Mustafa Kemal Paşa
tarafından Timur’un kılıcı olarak verilmiştir.

	 O günün gazetelerini açıyorsunuz. İzmir’i kurtaran kahramanlarımız gazi Mustafa Kemal ulu
öncü asker, onun yanında İsmet Paşa ve kara kavruk hâliyle gülümseyen bir teğmen, Yüzbaşı Şerafet-
tin, gencecik bir insan ve tabi ki o ayrı bir hikâye onu vurgulayalım. Ve ne yazık ki bu kılıç tarihi eser
kaçakçıları tarafından yamaya uğramış ve kayıptır. Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk için İzmir çok
önemli bir sembol.

                                               50
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56