Page 47 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 47

tarih çevresi

	 Bu tam bir insani dramdı... Ölenler oluyor; özellikle küçük çocuklar kış aylarının soğuğuna
dayanamıyorlardı... Bir ara Türkiye Yunanistan’daki sığınmacı Türkler için adına “İmdad-ı Sıhhi” ku-
rulları göndermiş; hiç olmazsa sağlık sorunlarına bir parça müdahil olmak istemişti. Ancak artan fana-
tizm; bir süre sonra bu kurul üyelerini de hedef haline getirmiş; örneğin Selanik’te saldırıya uğrayan
Türk Hilal-i Ahmeri’ne (Kızılay) bu kurullardan birinde ölenler olmuştu... Şiddet değişik mekânlarda,
değişik ritimler biçiminde artıyor; bu durum, savaştan yeni çıkmış iki devleti, yani Türkiye ve Yunan-
istan’ı adım adım yeni bir çatışma ortamına doğru sürüklüyordu. Kamuoylarında kopan fırtınalar;
hükümetler üzerinde daha kararlı adımlar atılması yönünde baskılar oluşturuyordu.
	 Böyle bir ortamda, Kasım 1922 tarihinde toplanmış olan Lozan Barış Konferansı’nda “ivedi”
bir karar alınmıştı. Norveçli bir Milletler Cemiyeti uzmanı olan Fridjif Nansen, İngiltere’nin yön-
lendirmesiyle hazırladığı bir raporunda, nüfusun zaten büyük ölçüde değişiminin gerçekleştiğini il-
eri sürerek, Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan bu yoğun sığınmacı sorunlarının, bir mübadele
ile aşılabileceğini söylüyordu. Ona göre zaten Türkiyeli Ortodokslar büyük ölçüde Yunanistan’a
yığılmışlardı.
	 Türkler de Türkiye’ye gidebilmek için evlerini ve arazilerini terk ederek, göç yollarına
düşmüşlerdi. Henüz onların önemli bir kısmı hala kıyı kentlerinde, liman çevrelerinde toplanmış bu-
lunuyor; sınırların kapalı olması nedeniyle Türkiye’ye ulaşabilenlerin sayısı düşüktü... Ancak toplum-
sal barış büyük ölçüde bozulmuştu. Göç eden kitleleri yeniden eski yerleşim yerlerine döndürme ça-
baları, toplumlarda barışın daha keskin biçimde darbeler almasıyla sonuçlanabilirdi. Oysa örneğin
Türkiye’ye gitmek için Yunanistan sınırları içinde hareketlenip yollara düşmüş olan Türkiyeli sığın-
macıları Türkiye’de ekilmeye sürülmeye hazır bağ ve bahçeler; oturabilecekleri evler bulunuyordu.
Onların gitmesiyle Yunanistan’a sığınmış olan Türkiyeli Ortodokslar için de önemli ölçüde bir yer
aralanmış olacaktı. Bu koşullarda, nüfusun zorunlu, kalıcı ve bütünüyle mal ve mülklerini arıtmaya
dönük bir uygulama, yeni acıların yaşanmasını önleyebilirdi...

                                               46
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52