Page 22 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 22

tarih çevresi

                     ATATÜRK’ÜN DİL VE TARİH ANLAYIŞI

                                    Prof. Dr. Kemal ARI

                                                     ÖZET
	 Büyük Atatürk, Türk Ulusu’na önderlik ederek yeni bir devlet kurduğunda, bu devletin en
önemli özelliği “ulusal/milli” bir niteliğe sahip olmasıydı. O, en aşağı yedi bin yıllık bir geçmişi old-
uğuna inandığı Türk Ulusu’nun ulusal/milli benliğinin, geçen devirler içinde büyük darbeler aldığını;
bu nedenle de Türk Milleti’ni “millet” yapan özelliklerin bilimsel olarak araştırılıp, ortaya çıkarıl-
masını ve bu özelliklerin gelecek kuşaklara aktarılmasını istiyordu. O’nun benimsediği “millet” yapısı,
ne Osmanlı Devleti’nde cemaatler topluluğu anlamına gelen “millet” terimiyle ne de ırkçı düşüncel-
ere hizmet eden yorumlarla ilgiliydi. O, modern anlamda tanımını Ernest Renan’ın yaptığı “Millet”
kavramını benimsiyor; bunu ortak coğrafyada yaşayan ve büyük bir maziyi paylaşan, gelecekte de
aynı kaderi paylaşma ve birlikte yaşama iradesini ortaya koymuş, bir ülkü etrafında birleşmiş insanlar
topluluğu olarak anlıyordu. Modern anlamda “Millet” terimi ise öncelikle dil ve tarih birliği gibi iki
temel kavram üzerine oturmaktaydı. Oysa cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda Türkler’in ne tarihleri
ne de dilleri modern araştırma teknikleriyle araştırılmıştı. Yapılan araştırma ve yorumlarda ise; bir
milletin tarihinden çok, bir hanedanın tarihi üzerinde duruluyordu. “Türkçe” ise, geçen devirlerde
bütünüyle küçümsenmiş; bilimde, edebiyatta ve sanatta Türkler, Arapça’nın ve Farsça’nın etkisinde
kalmışlardı. Böylece; Türkçe, Arapça ve Farsça karışımından oluşan; daha çok da devlet içinde yöneti-
ci sınıfın ve belli elit kesimin anlayabildiği, ancak geniş halk kesiminin anlamakta zorlandığı bir yapay
dil benimsenmişti.
	 Modern bir “Ulus Devlet” oluşturmada, tarihin ve dilin önemini kavrayan Atatürk, Türkler’in
dili ve tarihinin araştırılmasına ağırlık verdi. Adına Türk Tarih Tezi ve Güneş Dil Teorisi denilen iki
tez ortaya atıldı. Bu tezler doğrultusunda Türkler’in tarihleri ve dilleri; bu tarihin ve dilin öteki toplum-
ların tarih ve dilleriyle kesişen yönleri üzerinde duruldu. Bu çalışmalar daha onun zamanında olumlu
sonuçlarını gösterdi ve giderek Türkiye’de ortak bir tarih ve dil bilinci yaratmak için uğraşıldı.

                                               21
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27