Page 77 - Tarih Çevresi Dergisi - Mart Nisan Sayısı 2021
P. 77
tarih çevresi
arasındaki paylaşımını gösteren “İcmal ayrılığının hiçbir fark meydana getirmediği
Defteri”dir. muhakkaktır. Hıristiyan tımarların devamlı
Hıristiyan askeri gruplarının Osmanlı olarak Hristiyanlara tahsisi gibi bir kaide yoktur.
askeri sınıfına dâhil edilmelerinin, onların Ancak bu Hristiyan tımar erlerinin yavaş yavaş
ülkelerinin vassallık dönemlerinde Osmanlı İslamlaştıkları ve tamamıyla ortadan kalktıkları
ordusunun yardımcı kuvvetleri olarak da bir gerçektir. Bu tamamıyla kendi kendine
edindikleri tecrübelerle kolaylaşmış olduğundan gerçekleşen bir sosyal hadisedir. Eski Balkan
şüphe yoktur. Topraklarının ve statülerinin güçlü aristokrasisinin İslamlaşmasında-
Osmanlı yönetimince garanti altına alındığını Osmanlılaşmasında gulam sisteminin de ayrıca
gören, bu Hristiyan askerlerin çoğunluğu büyük bir rolü olmuştur.
değişikliğe itiraz etmemiştir. Hiç şüphesiz, Hülasa, Osmanlılar gerek zaruretlerin
birçok Hristiyan garnizon, direniş tesiri altında, gerekse yeni fethedilen bölgelerde
göstermeksizin kalelerini Osmanlılara teslim halkın itiyat ve hislerine aykırı ani değişikliklerle
etmiş ve Osmanlı saflarına katılmıştır. bir muhalefet uyandırmamak için, başlangıçta,
Muhafazakâr Osmanlı politikası ve tımar mevcut nizam üzerine sadece hâkimiyetlerinin
vaatleri çoğuna çekici gelmiştir. Bu, Osmanlı örtüsünü atıvermekle iktifa etmişlerdir. Zira
düzeninin Balkanlardaki hızlı genişlemesine bir devlet, Anadolu ve Rumeli’de adeta devamlı
delildir. Aynı dönemde ve 16. yüzyıla kadar olan savaşları idame ettirmek için büyük askeri
Bosna, Sırbistan, Makedonya, Arnavutluk, kuvvetlere muhtaç idi. 52
Teselya ve Bulgaristan’daki “Voynunuk”lar da
askeri sıfatıyla Osmanlı Ordusuna katılmışlardı. VII.OSMANLILARIN RUMELİ’Nİ
Voynuklar 16. yy.’da Osmanlı ordusundaki İSKANI VE İSKAN POLİTİKASI
askeri önemlerini yitirmişlerdir. 14. ve 15. Asırlarda, Anadolu
Bir Hristiyan’ın tımar tutabilmesi için yarımadasıyla Balkanlardaki devletlerin siyasi
iki şart vardır. Birisi askeri kökenli olmak, diğeri durumu gözden geçirilirse; Doğu’da; Osmanlı
ise sultana bağlılığını kanıtlamaktır. 50 beyliğinin, Germiyanoğullları, Saruhanoğulları,
Sultanın emriyle Hıristiyan tımarlılar ve Karesioğulları ve sair Anadolu beyliklerini istila
Voynukların genelde eski sosyal statülerine ederek ileride vücuda gelecek imparatorluğun
orantılı mevkiler elde etmeleri dikkate değerdir. temellerini attığı; Batı’da ise; Bizans’ın taht
Osmanlılar, bu insanların toprak tutma haklarını, kavgalarıyla meşgul, Bulgaristan, Sırbistan ve
51
tımar ve baştina formunda, büyük ölçüde Eflak prensliğinin de bekalarını muhafaza için
korumuşlardır. Tahminen 1448 tarihli bir kayıtta Osmanlılara karşı mücadele halinde
Georgi isimli biri “Subaşı” olarak bulundukları görülür.
nitelendirilmektedir. Osmanlı tımarlılarına 14. Asrın ortalarında, Osmanoğulları
dönüştürülen Balkan devletlerinin asil aileleri Batı ve Doğu Trakya’yı fethe başladıkları sırada,
zamanla Müslümanlaşmışlardır. Bizans da tam manasıyla siyasi bir buhran vardı.
Hıristiyan sipahiler, tevcih, intikal vesair Diğer taraftan Doğu Trakya’da vuku bulan doğal
tımara ait yerleşmiş her türlü kaideler afetler, ağır vergiler halkı perişan etmişti.
bakımından Müslüman arkadaşlarıyla aynı Özellikle Gelibolu yarımadasında birçok yer boş
muameleye tabi tutulmaktaydılar. Hristiyan ve harap bir hale gelmiş bölge halkı da daha
sipahilere ait tımarların intikalinde, din kuzeye doğru çekiliyordu. Bu sebeple
75