Page 76 - Tarih Çevresi Dergisi - Mart Nisan Sayısı 2021
P. 76
tarih çevresi
45
kaynaşmayı kolaylaştırdığını söyler. Osmanlı (Sipahilerden) “hisar eri veya kale eri” olarak
fetihlerini Sarı Saltuk’un dervişleri ve Bektaşilik adlandırılan bazıları, kalelerde de
önemli bir yer tutar. 46 yerleştirilmekteydi. Kayıtlara göre Rumeli’ndeki
Osmanlı’ya ait eski defterlerinin Hisar erlerinin çoğunluğu Anadolu’dan,
incelenmesinden anlaşılıyor ki, gerçek Osmanlı Anadolu’dakilerin de çoğunluğu Rumeli’nden
fethi, adeta sistematik bir şekilde muayyen gelmekteydi. Osmanlılar, ordunun büyük bir
safhalardan geçerek gerçekleşirdi. Evvela bu kısmının kalelerde pasif halde kalmasını
haracgüzarlık devresi, bir alışma süreci teşkil önlemek için, istihkam edilmiş belirli sayıdaki
eder; onun arkasından, bazen tamamıyla sulhçu kalede yerli halkı da takviye olarak çalıştırmayı
vasıtalarla yerli hanedan bertaraf ediliverir; fakat gerekli görmüşlerdi. Bu yerel kuvvetlerin
eski devlete mensup unsurlar muhafaza olunur sadakati, (bazı vergilerden muaf tutulmaları
ve yapılan bir tahrirle bunlar osmanlı nizamına gibi), bazı özel imtiyazlar verilerek
intibak ettirilirdi. Bunu müteakip yeni nizam güçlendiriliyordu. 49
tedricen herşeye kendi kalıbını verirdi. Fakat hiç Bazı fetih toprakları, büyüklüklerine
bir zaman, eski nizamın birden ve toptan ilgası, göre, bir ya da bir kaç sancak beyine
Osmanlı kanun ve nizamlarının zorla tatbiki gibi verilmekteydi. Bir sancak, imparatorluğun
bir uygulama söz konusu olmamıştır. 47 gerçek idari ve askeri birimiydi. Sancağındaki
Balkanlarda hoşgörü ve koruma tımar tutucuların da kumandan olan Sancak
(istimalet) politikası izleyen Osmanlılar, Gayri beyinin temel görevi savaşta tımar askerlerine
Müslimleri cizye ödenmesi dışında Müslüman komuta etmek, kamu düzenini korumak, yasal
tebaadan ayrı tutmamışlardır. Onların canlarını, ve idari kararları uygulamaktı. Aşıkpaşazade
mallarını korumayı da Tanrı’nın bir ödevi olarak tarihinde, Osman Gazi’nin yeni fethedilen
kabul ediyorlardı. Ortodoks Kilisesine karşı da topraklara kadı ve subaşılar atamasına dair bazı
koruyucu bir politika izleyen Osmanlılar, ifadeler de bulunmaktadır.
Balkanlarda yalnız köylü kitleleri için değil, Vilayet tahriri, Osmanlı idaresinin temel
kilise ve yerli askeri sınıflar ve büyük arazi unsuruydu. Bu, vergilendirilebilen bütün
sahibi feodaller için de bir istimalet politikası kaynakların vergilerinin tayin edilmesini ve bu
gütmüşlerdir. Diğer taraftan Osmanlı rejimi bilgilerin “Defter-i Hakani” denilen kayıtlara
büyük köylü kitlelerini ilgilendiren Osmanlı- geçirilmesini içermekteydi. Bu tür defterlerden
öncesi kanunları, örf ve adetleri, vergileri en eskisi H.835 tarihli, Arnavutluk ile ilgili
Osmanlı kanunnameleri içine alarak istimalet olanıdır. Tahrir için bir “Emin” görevlendirilirdi.
politikasını en geniş biçimiyle Emin vergilendirilen (Nüfus, ekilen topraklar
uygulamışlardır. 48 vs.) her şey hakkında bilgi toplardı. Daha sonra
Fethi gerçekleştiren ordular geri bölgeyi incelemek için köy köy dolaşırdı.
çekilmeden önce stratejik önemi olan kalelere Tahrirler, çok ender olarak, Arnavutluk ve
küçük garnizonlar yerleştirilirdi. Arta kalan Zulkadriye’de olduğu gibi, yerel direnişlere de
diğer kaleler ise, genellikle Sultan’ın özel maruz kalıyorlardı.
emriyle yıkılırdı. Bunlardan sonra, bir kural Tahrirden başka, iki çeşit defter daha
olarak, Osmanlı ordusunun ana unsuru olan tutulurdu. Bunlardan biri kaynakları detaylı
“Sipahilere” yeni fethedilen ülkenin sınırları olarak gösteren ve vergileri belirleyen “mufassal
boyunca, köylerde tımarlar verilirdi. Bunlardan defterleri” diğeri de kazancın askeri sınıf
74