Page 78 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 78

tarih çevresi

geleceğe yönelik beklentilerine doğru onu yönlendirecek bir dost arar ki, o da Allah’tan başkası değildir.
Mahtumkulu da yaşadığı bireysel çaresizlikleri aşmak ve de halkının içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtulması
için yaradanını yardıma çağırmakta, O’na dua ve münacaatta bulunmaktadır.

       Ya, aradan, myradyma etirgil,
       Ya, jemalyn Jelilylla haky çün.
       Kereminden ykbalyma dest bergil,
       Owwal Adam safyulla haky çün27.

       Tenim dertli kylma, özümni gallaç,
       Könlüm gin et, go ma aj-u alanaç,
       Zalyma duş etme, namarda mätäç,
       Gam mende go magyl, a, züljelalym28.

       İslam kültüründe dini duygu, hüzün, sevinç ve pek çok durum dinin peygamberinin şahsı ile irtibatlı
olarak ele alınır ve hayata geçirilir. İslam, tevhidi ve peygamberin varlığını merkeze alır, Allah’a itaat
peygambere itaattir. Bu durum diğer dinlere kıyasla İslam’da daha belirgindir. Hz. Muhammed’in hayatı, sözleri,
hal ve tavırları hasılı bütün yapıp etmeleri hem dinin anlaşılmasında önemli bir kaynak, hem de bir müslümanın
hayatında bulunmaz bir örnektir. Bu durum esasında, dinin imgeler ve sembollerle yaşanabileceği, bilhassa
dini duygunun bunlarla gerçekleşebileceği hakikati ile de doğrudan ilgilidir. Bir hayat dini olan İslam’ın hayatın
her alanına müdahale etmesi yani müminden bunu beklemesi, ilahi olana göre yaşamayı emretmesi, hayatın
dine göre şekillenmesini büyük oranda sembolik olan üzerinden gerçekleşmesine neden olmuştur, ki bu dinlerin
önemli bir özelliğidir. Çünkü dinde otoritenin soyut olması, ancak kendisini sembollerle etkili kılmasına ve
göstermesine sebep olmuştur.

       Soyut olan, olduğu şekliyle halkı etkilemez ve ikna edip harekete geçiremez. Bu noktada sembol, etkinin
taşıyıcısı ve iletişimin aracı olarak tasarlanır. Bir insanın veya inananın, dinin peygamberi üzerinden bu etkiyi
kabul etmesi ve onun şahsında din ile bağını kurup devam ettirmesi hem normal hem de istenilen bir olgudur.
İşte özellikle Türki halkların nebi sevgisini besleyen temel unsurlardan bir budur. Peygamber sevgisi doğu
edebiyatının önemli bir konusudur ve bu husus edebiyatta “naat” türünün doğmasına neden olmuştur.
Mahtumkulu’nun şiirlerinde de peygamber sevgisi önemli bir yer tutmaktadır ve o da pek çok naat kaleme

27 Magtymguly II, s. 134
      Ya Yaradan, imdadıma yetiş sen,
      Ya cemâli Celilullah hakkı için.
      Kereminden ikbalime dest ver sen,
      Evvel âdem safiyullah hakkı için.(459)

28 Magtymguly II, s. 135
      Ya, Yaradan Kadir, kudretli Cabbar,
      Cefada koyma sen, ya, Zülcelâlim,
      Nefsimin yolunda keremli Gaffar,
      Fermanda koyma sen, ya, Zülcelâlim.(417)

                                                               77
   73   74   75   76   77   78   79   80   81   82   83