Page 80 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 80
tarih çevresi
“Ente subhan” okyp geçdi31.
Şair, bazı ahlaki kavramları açıklarken başta dört halife olmak üzere, on iki imam ve bazı din büyüklerinin
erdemlerinden ve özelliklerinden örnekler vermekte, onların hayatlarından bazı aktarımlar yapmakta ve sözlerini
nakletmektedir. Bilhassa doğruluk ve sadakat için Hz. Ebubekir’i, adalet söz konusu olduğunda Hz. Ömer’i,
yumuşak başlılık, cömertlik ve hilm sahibi olmak konusunda Hz. Osman’ı ve cesaret, ilim ve akla geldiğinde
de Hz. Ali’yi sıklıkla zikretmektedir. Ayrıca Hz. Fatma, peygamberimizin torunları Hasan ve Hüseyin de örnek
alınması gereken birer değer olarak anılmaktadır.
Abu Bekr geçdi ry azat bilen,
Omar patşa boldy adalat bilen,
Osman geçdi Gurhan tilawat bilen,
Din gylyjyn çalyp, Arslan geçipdir.
Hasan, Huse n dinin enweri, mahy,
Hany Patma Zähra-hü rlerin şahy,
Gudrat bilen dörän nury-Ylahy,
Şe le mugjyzatlar mundan geçipdir32.
Bunun yanında Mahtumkulu, sadece örnek alınması gereken şahısları değil örnek alınmaması gereken
kişileri de, şiirlerinde fazlaca konu edinerek hem onların toplumlarına yaptıkları eziyetleri, olumsuz özelliklerini
hem de bu yönlerinin kendilerine dahi fayda vermediğini örnekleyerek ortaya koymaktadır. Toplumdaki kötü
karakterli kişileri nitelerken veya mesela isyankâr olmak ya da dünyaya fazla önem vermek ve mal biriktirmek,
maldan tasadduk etmemek, ne kadar güçlü olunursa olunsun her şeyin yok olup gideceği gibi konularda da
yine tarihi şahsiyetlere ve özellikle Kur’an’a müracaat etmekte ve orada anlatılan figürleri zikretmektedir.
31 Magtymguly II, s. 163-164
İsa gelinceye daim,
Eshab-ı kehf yatar kaim,
Hakk’ın yolunda İbrahim,
Canın od’a yakıp geçti.
Kubays dağının burnunda,
Oğlun bulmadı yerinde,
Yunus balığın karnında,
“Ente Sübhan” okuyup geçti.(131)
32 Magtymguly II, s. 10
Ebu Bekir geçti riyazat ile
Ömer padişah oldu adalet ile,
Osman geçti Kur’an tilavet ile,
Din kılıcın çekip, Aslan geçmiştir.
Hasan, Hüseyin dinin enveri, mahı,
Nerde Fatma, Zehra- hurîler şahı,
Kudret ile yaratılmış nur-ı İlâhi,
Şöyle mu’cizâtlar burdan geçmiştir.(606)
79