Page 70 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 70

tarih çevresi

olumsuzluklarına da dikkat çekmektedir. Hiç şüphesiz ki Mahtumkulu, bir mollanın çocuğudur ve ilk eğitimini
molla olan babasından din ağırlıklı olarak almış, gerek bölgedeki gerekse de Hive-Şirgazi medresesinde bu
yöndeki eğitimini geliştirmiştir. Bu açıdan bakıldığında onun şiirlerinde dini temaların yoğun olması normaldir.
Ayrıca Mahtumkulu dini iyi bilmektedir ve dindar bir kişidir. Dönemin en önemli din adamlarında olan babası
Devletmammet Azadi’nin bütün eserlerinin dini içerikli olması da, onun bu konulardan uzak durmamasının
nedenlerinden biri olarak değerlendirilebilir. Kaldı ki, Mahtumkulu din konusunda olduğu gibi, pek çok alanda
da, “şehrimin sultanı, gönlümün ummanı, ilmimin zıbanı, minberimin ezanı, namusum, imanım” dediği babasına
çok şey borçludur. O, bununla ilgili olarak şöyle demektedir:

       Magtymguly, çeksen derdi-dügünden,
       Asy bolup, şikat etme bu günden,
       Bu ölmek, a rylmak galypdyr önden,
       Peder bize miras go muş bu derdi1.

       Doga kylsam, jebri-jepam ekserdir,
       Ylm öwreden ussat kyblam-pederdir2.

       Ancak burada şunu da belirtmekte fayda vardır ki, Mahtumkulu şiirlerinde dini bilgiler vermekten çok,
dinin ahlaki alana daha doğrusu insana olan etkisi üzerinde durmaktadır. Oysa Azadi, eserlerinde dini bilgiler
vererek toplumu bu konularda bilgilendirmeyi amaçlamıştır. Azadi’nin bu tavrı, yaşadığı zaman dilimlerinde
dini eserlerin kısırlığından kaynaklandığı gibi3, aynı zamanda Türkçe/Türkmence yazılmamış eserlerin bu dili
konuşan topumda fazla karşılık bulmamış ve etkisiz kalmış olması da belirleyici olmuştur. Bilemiyoruz ama
Mahtumkulu’nun şiirlerinde dini bilgilerin olmaması (ya da farklı bir tarzda dile gelmesi), babasının bu alandaki
eserlerinin yeterli bulunmasından dolayı olabilir; yani şair, babasının eserlerinde, toplumdaki dini bilgi
eksikliğinin giderilmeye çalışıldığını görüp, bu hususlara değinme gereği duymamış olabilir. Çünkü Azadi’nin
şiirlerinde pek fazla işlenmemiş olan tasavvufi konular ve dinin mistik tarafına yapılan vurgu, tam aksine
Mahtumkulu’nun şiirlerinde hatırı sayılır bir yer tutmaktadır. İşte bu konuların ayrıntılandırılması açısından
her iki şairin din ile ilgili görüşlerinin bilinmesinde fayda vardır.

1 Annagurban Aşirov, Magtymguly II, Türkmenistanın Ylymler Akademiyasynyn Milli Golyazmalar Instituty, Aşkabat
      “İlim” Neşriyat , Akabat 2013, s. 128 (Bundan sonra sadece Magtymguly I-II olarak belirtilecektir ). Mahtumkulu’nun
      makale içerisindeki şiirlerinin Türkiye Türkçesi ile karşılıkları şu eserden alınmıştır. Mahtumkulu Divanı, Editör Ab-
      durrahman Güzel, İstanbul 2014. Bundan sonra sadece sayfa numaraları parantez içinde verilecektir.
      Mahtumkulu, çeksen derdi düğümden,
      Asi olup, şikâyet etme günden,
      Bu ölmek, ayrılmak kalmış önceden,
      Atam bize miras koymuş bu derdi.(370)

2 Magtymguly I, s 80
      Dua edeyim, cevr ü cefam ekserdir,
      İlim öğreten üstad, kıblem pederdir.(675)

3 XVII. yüzyıl ve sonrası bölgede dini hayatı besleyen literatür için bkz Zeki Velidi Togan, Türkistan, Enderun Kitabevi,
      2. Baskı, İstanbul 1981, s. 190 vd.

                                                               69
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75