Page 64 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 64

tarih çevresi

göstermektir. Analoji, hiyerarşik yapı ile teleolojik işleyişteki benzerlikleri esas almaktadır. Yani, kozmik
düzende, sağlıklı bir organizmada ve mükemmel bir toplumsal teşekkülde hiyerarşik bir yapı mevcuttur ve bu
hiyerarşinin kademeleri teleolojik bir sıralanma içerisinde birbirine bağlanmaktadır. Bu gayeli işleyiş, her
birimin, üzerine düşen işi arzu, iştiyak ve gönüllülük içerisinde yerine getirmesiyle, kendisini mükemmel bir
uyum, bağlılık ve düzen olarak yansıtır. Bu asli uyum erdemli bir toplumda, birliğin ilkesi olan başkanın
belirlediği ölçü ve koyduğu yasalar çerçevesinde gerçekleşen işbirliği, dayanışma, yardımlaşma ve amaç
birliğinden doğmaktadır. Erdemli bir toplumda, her birey ve her toplumsal sınıf, üzerine düşen görevi içten
gelen bir bağlılıkla yerine getirerek, bir ve aynı amacı gerçekleştirmeye çalışır.

       Yapı ve işleyiş bakımından adı geçen üç varlık alanı, yani evren, toplum ve insan arasındaki benzerlikler
şunlardır:

       a- Bütünü oluşturan parçalar arasında tam bir uyum, yardımlaşma ve işbirliği mevcuttur.

        b-Bütünün farklı yatkınlık ve kabiliyetlerdeki parçaları hiyerarşik bir diziliş içerisinde, bir alttaki parça
ya da birim bir üsttekinin amacına hizmet etmek suretiyle, hiyerarşinin tepesinde yer alan âmir unsurun amacına
katılır ki bu âmir unsur, evrende Tanrı, bedende kalp, erdemli toplumda ise başkandır.

       c- Her üç bütünde de, hiyerarşi bir yöneten yönetilen ilişkisini içermektedir. En üstte, üzerinde kendisini
yönetecek başka bir yöneticinin ya da amacına hizmet edilecek başka bir âmirin yer almadığı yönetici unsur
bulunmaktadır. Hiyerarşinin tabanında ise, sadece yönetilen ve hizmet eden, ama hiç bir biçimde yönetmeyen
unsurlar yer almaktadır. Hiyerarşinin bu iki ucu arasında bulunan birimler ise, bütünün yönetici unsura
yakınlıklarına göre dizilirler.

       d- Her üç bütünde de, yönetici unsur, varlığı ve özel nitelikleri bakımından en yetkin ve en etkin varlıktır.
Bütünde ilk olarak meydana gelen, ilke konumunda bulunan ve bütünün diğer parçalarının varlık nedeni olan
yönetici unsur, aynı zamanda bütünü yönetimi ve kontrolü altında tutmakta ve işleyişte ortaya çıkan aksaklıkları
gidermektedir. Daha da önemlisi, yönetici unsur, her üç alanda da iyiliğin ilkesidir.

       Evrenin ve ona paralel olarak toplumun amir-memur/başkan-hizmetçi ilişkisi içerisinde hiyerarşik
algılanışı, Fârâbî’nin hem metafiziğinin hem de siyaset felsefesinin temel metodolojik esaslarından birini
oluşturmaktadır. O, ana eserlerinin hepsinde siyasetle metafizik arasında sıkı bir bağ kurarak, evrenin tabii
yapısıyla, toplumun siyasi yapısı arasındaki benzerliği göstermeye çalışmakta ve toplumdaki konumunu
Tanrı’nın evrendeki konumuna benzettiği ilk başkanın esas görevinin, Tanrı’yı örnek almak ve onun evrende
gerçekleştirdiği tedbiri toplumda yani iradi varlıkta gerçekleştirmek olduğunu belirtmektedir27. Kozmik uyum,
bağlılık ve düzenin toplumsal alana yansıması da ancak bu yolla, yani Tanrının evrendeki yönetimini örnek
almakla mümkün olmaktadır. Bu açıdan, Tanrı sadece tabii düzenin ve doğal adaletin değil, sosyo-politik

27 Fârâbî, Kitabu’l-Mille, s. 65

                                                               63
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69