Page 39 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 39
tarih çevresi
İbn Miskeveyh, Sokrates’e dayanarak dost edinmenin şartlarını şöyle açıklar:
Bir dost edineceğimiz zaman, onun çocukluk döneminde annesi-babası, kardeşleri ve diğer yakınlarıyla
ilişkisinin nasıl olduğunu öğrenmeliyiz. Annesi-babası ve diğer yakınlarıyla ilişkisi iyi olan kimseden dostluk
beklenir. Aksi halde ondan uzaklaşmak gerekir. Annesi-babası ve diğer yakınlarıyla iyi geçinemeyen birinin,
başkalarıyla iyi geçinmesi zordur.
Sonra, onun senden önceki dostlarına karşı davranışlarını öğrenmende ve bunu annesi-babasına karşı
davranışlarıyla karşılaştırmanda yarar vardır. Önceki dostlarına ihanet eden birinin, sana da ihanet etmesi
doğaldır.
Sonra, onun teşekkür etmesi gereken kimselere teşekkür edip etmediğini veya nankörlük edip
etmediğini araştır. Burada teşekkür ile yerine getirilmesi zor olan bir şeyi değil, “dostum” dediğin kişide
teşekkür niyetinin ve düşüncesinin bulunup bulunmadığını kastediyorum. Çünkü bu niyete sahip olmayan biri,
gücü yetse bile, arkadaşına herhangi bir karşılıkta bulunmaz. Kendisine yapılan iyilikten sürekli yararlanır ve
bunu bir “hak” olarak görür. Böyle olunca ona iyilik yapmak sizin görevinizdir. Bu psikolojideki birine bir
defa iyilik yapmadığınızda, siz artık “kötü insan”sınızdır. İbn Miskeveyh, dostluk ilişkilerinde bu “teşekkür
niyeti”ne sahip olmayı o kadar önemser ki, şu cümleleri oldukça dikkat çekicidir: “Hiçbir şey nimeti inkâr
etmek kadar öç almayı gerektirmez. Bu konuda inkâr, kendisine hiçbir zarar vermediği halde, Allah’ın,
nimetlerini inkâr edenler için ahirette hazırladığı cezayı düşünmek yeterlidir. Şükür kadar nimeti celbeden ve
onu sağlamlaştıran bir şey yoktur. Öyleyse dostluk yapacağın kimselerde bu özelliğin bulunup bulunmadığına
dikkat et.”
Ayrıca arkadaşlık yapacağın kişinin rahatına düşkün olup olmadığını, maddî konuları aşırı derece
önemseyip önemsemediğini öğrenmende yarar vardır. Çünkü rahatına düşkün olan kimse, başkası için zahmete
katlanmaz. Maddî konuları aşırı derece önemseyen kimsenin dostluğu ise, çıkar ve menfaate dayalı bir dostluk
olur. Menfaat sona erince dostluk da sona erer.
Yine onun başkanlığı (riyaset) ve üstünlüğü sevip sevmediğine dikkat et. Başkanlığı ve üstünlüğü seven
kimse, hep önde olmak, üstün olmak ve dediklerini yaptırmak ister. Böyle bir anlayış ise dostlukta karşılıklı
sevgi, saygı ve fedakârlığa ters düşer.13
Dost seçiminde bu ilkeler gerçekten önemlidir. Dostluk ve arkadaşlık maddî ve manevî birçok şeyin
paylaşıldığı özel ve güzel bir ilişkidir. Bu ilişkide sevinç ve kederler paylaşıldığı gibi, gerektiğinde imkânlar
da paylaşılır. İnsanların birbirine doğru ve dürüst davranmaları, sevgi ve saygı göstermeleri, insani görevleridir.
13 Aynı eser, 142-143.
38