Page 43 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 43

tarih çevresi

                                     Tasavvufî Eğitimi, Hilâfeti ve Şeyhliği

         Akşemseddin, Hacı Bayram’ın maiyetinde kısa sürede tasavvuf eğitimini tamamladı ve onun
halifesi oldu. Bu hızlı gelişmeyi soranlara Hacı Bayram-ı Velî: “O bir dânâ köseçtir ki duyduğuna
inanır, hikmetini sonra bilir. Diğer dervişler ise soru sorarlar” sözüyle açıklar, yani bir bakıma tasav-
vufta tam teslimiyetin önemini vurgular12 . Daha sonra Ankara’dan ayrılıp Beypazarı’na gelen Akşem-
seddin, burada küçük bir cami ve değirmen yaptırdı ve halkı irşada başladı. Bir süre sonra halkın
aşırı teveccühü üzerine İskilip’e bağlı Kös/Köse Dağı civarında bulunan Evlek köyüne yerleşti. Ancak
burada da halkın aşırı ilgisi yüzünden uzun süre kalmayı1p Göynük’e geldi. Burada da bir mescit ve
değirmen yaptırdı, irşat faaliyetlerini sürdürdü. Bu arada oğullarını yetiştirdi ve hac görevini ifa etti13
. Hacı Bayram’ın vefatından (833/1430) sonra ise onun yerine irşat makamına geçti.

                              Sultan II. Murad ve II. Mehmed ile Görüşmeleri

         Genel kanaat Akşemseddin’in Sultan II. Murad ile ilk görüşmelerinin şeyhi Hacı Bayram’ın
maiyetinde olduğu ve daha sonra da devam ettiği şeklindedir. Hatta bazı rivayetlerde II. Murad’ın
İstanbul’u fetih hazırlıklarını (1422) gören Hacı Bayram’ın bu münasebetle ona: “İstanbul’u sen
değil, bizim Köse ile beşikteki Mehmed alacak” dediği nakledilirse de bunun mümkün olmadığı belir-
tilmelidir. Zira Hacı Bayram 1430 yılında vefat etmiş, Mehmed ise 1432 yılında doğmuştur.

         Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilere göre Akşemseddin, Şehzade Mehmed ile ikinci şehzadeliği
zamanında yani 1446-1451 yılları arasında Manisa’da görüşmüş, sohbetlerinde bulunmuş, hatta ona
tefsir ve hadis dersleri vermiştir. Bu arada genç şehzadeye “İstanbul’u sen fethedeceksin” diyerek
başındaki ulema kavuğunu ona giydirmiştir. Bu söz üzerine Mehmed hocasına, her işin vakt ü zamanı
vardır mealinde el-Umûru merhûnetün bi-evkatihâ demiştir 14.

         Fetih öncesi muhtemelen 851- 857/1447-1452 yılları arasında iki defa Edirne’ye gittiği
anlaşılan Akşemseddin, ilkinde Çandarlı Halil Paşa’nın oğlu Süleyman Çelebi’yi tedavi etmiştir.
Akşeyh’in halifelerinden Mısrîzâde/Mısırlıoğlu Abdurrahim’den naklen Lâmiî Çelebi’nin Tercüme-i
Nefehât’ında, Arapça eş-Şekaiku’n-Nu’mâniyye ve bunun Mecdî Mehmed tercümesinde olay şöyle
anlatılır: “Merhum Sultan II. Murad’ın hükümdarlığı zamanında Veziriâzam Çandarlı Halil Paşa’nın
oğlu Kazasker Süleyman Çelebi 15 Edirne’de hastalanmıştı. Halil Paşa tababetteki hazâkatiyle tanınan
ve o sırada Edirne’de bulunan Akşemseddin’i davet etmiş, oğlu için dua ve ilaç talebinde bulundu.
Şeyh ile birlikte hastanın yanına girdiğimizde, padişah tabiplerinin devalar hazırlamakla meşgul old-
uklarını gördük. Akşemseddin, ‘Bu hastanın derdi nedir?’ diye hekimlere sordu. Onlar da: ‘Fülan
hastalıktır’ deyince Akşemseddin, ‘Bunun marazı sersâmdır16 , ana göre ilaç yapın’ dedi. Ancak tabi-
pler buna inanmayıp ilacı hazırlamadılar. Bunun üzerine Akşemseddin Sersâm hastalığına deva için
gerekli otlardan ilaç hazırlattı ve hastaya verdi. Bir süre sonra ilacın yararı görülünce şeyh, “Bunu
yapmasaydım tabipler muhalif ilaçlarla hastayı helak edeceklerdi” demiştir. 17

   12 Menâkıb (Yurd-Kaçalin), s. 131. Akşemseddin’in çileye girdiği hücre halen Ankara’da Hacı Bayram Camii bodrumunda varlığını koru-
   maktadır.
   13 Menâkıb’a göre Akşemseddin yedi defa hacca gitmiş, sonuncusunda dört yıl orada kalmıştır (Yurd-Kaçalin), s. 228.
   14 Seyahatnâme (tıpkıbasım olarak haz. Seyit Ali Kahraman), Ankara 2013, I-II, 24b; Feridun Emecen, Fetih ve Kıyamet, İstanbul 2012, s.
   88.
   15 Hayatı için bk. Mecdî Mehmed, s. 126.
   16 İnsana sersemlik veren beyin hastalığı (Hasan Amîd, Ferheng-ı Amîd, Tahran 1362, s. 612).
   17 Lâmiî Çelebi, s. 48; Taşköprizâde İsâmüddin Ahmed Efendi, eş-Şekaiku’n-Nu’mânîye fî Ulemâi’d-Devleti’l-Osmânîye (nşr. Ahmed Subhi
   Furat), İstanbul 1985, s. 227-228; Mecdî Mehmed, aynı eser, s. 241-242.

                                              43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48