Page 32 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 32

tarih çevresi

ve İsfendiyaroğlu beyliklerini ilhak ederek Akkoyunlu Türkmen devletini ise ortadan kaldırarak idealinde-
ki sınırlara ulaşmıştır. Büyük dedesi Yıldırım’ın yapmak istediğini, fakat Timur darbesiyle başaramadığını
Sultan Fatih gerçekleştirmiştir. İstisnai olarak Dulkadirli Beyliği için ilhak değil bağlılık siyaseti uygu-
lamış, böylece bu toprakları Memlükler’in kucağına atmak istememiştir. Enez, Kastamonu, Amasra ve
Trabzon örneklerinde olduğu gibi çoğu zaman amacına savaşsız ulaşmayı tercih etmiş, ki bunu İstanbul
için de uygulamak istemiş fakat son Bizans imparatoruna yaptığı teslim teklifleri reddedilmişti, böylece
maddi ve manevi kayıpları önlemek istemiştir.

         Fethettiği yerlerde İslam hukukunu uygulamış, toprağı şer’î hükümlere göre devlet malı saymıştır.
Geleneksel olarak yapılan iskân ve zorunlu göç uygulaması ile de fetihler geçici bir istila değil, kalıcı
vatan toprağı olma sonucunu doğurmuştur. Kul sisteminin tatbikinden sonra devleti asırlarca ayakta tutan
en önemli uygulamalardan olan iskân siyasetinin kuruluş yıllarından beri mevcut olduğunu hatırlatmak
isterim. Osmanlı Avrupa'sının İslamlaşmasında istimalet denilen toleranstan sonra bu uygulamanın etkili
olduğundan da yukarıda söz edilmişti. Göç ve iskanın en güzel örneği İstanbul olmuş ve bu şehir adeta
imparatorluğun mozaiğini teşkil etmiştir.

         Merkeziyetçi imparatorluk fikrini benimseyen II. Mehmed dahilde İstanbul’un iskânı ve kalkındırıl-
ması ile fethedilen yerlerin korunması için askerî gücün takviyesi siyasetini izlemiş ve bunda başarılı olmuş-
tur. 20 binden fazla vakıf ve mülk köyü devletleştirerek timarlı sipahilere dağıtmış ve bunun karşılığında
onlardan savaşçı asker istemiştir.

         Sonuç olarak Fatih'in devleti, yukarıda kıyasladığımız cihangirlerinki gibi sistemsiz bir geçici istila
olmamış, sistemli bir şekilde yapılan fetih ve ilhaklarla gelişip büyüyerek asırlarca yaşamış, kurmuş olduğu
imparatorluk Yeni ve Yakın çağları, hatta XX. asrın ilk çeyreğini idrak etmiştir. Yıkılıncaya kadar dünya
siyasetinde etkili olmuş, hatta günümüz dünya coğrafyasının oluşmasında önemli rol oynamıştır. Fatih'in
kendisi ise her alanda beşer takatinin varabileceği en uç noktalara ulaşarak ne kendinden öncekilerle ne de
sonrakilerle sadece siyasi ve askeri değil, adalet, ilim ve sanat bakımından da kıyaslanamayacak bir şahsi-
yet olmuştur.

                                                 32
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37