Page 27 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 27

tarih çevresi

Sultan Mehmed’in, hayatının sonlarına doğru başta ünlü ressam Centile Bellini olmak üzere kardeşi
Giovanni Bellini’yi ve birçok ressamı İstanbul’a getirterek portrelerini yaptırdığı ve sarayının duvar-
larını süslettiği malumdur.

         Fatih'in idealleriyle baş edebilecek belki de en büyük gücün Papalık olduğu düşünülebilir.
Gerçekten daha orta zamanlardan itibaren İslam dünyasına yönelik ünlü Haçlı Seferleri’nin tertipley-
icisi olan bu devlet, sahip olduğu ruhani güç sayesinde bütün Hıristiyan dünyasını harekete geçirebi-
lecek konuma sahip idi. Fatih döneminde beş kişi bu görevde bulunmuş, bunlardan usta bir diplomat
olan II. Pius’un Fatih'e Hristiyanlığa davet mektubu gönderdiği, hatta buna cevap bile uydurduğu
malumdur. Hâlbuki bu mektubun hiçbir zaman Fatih’e ulaşmadığı kesindir.

         Diğer Avrupa. Devletlerinden İsveç, Norveç ve Danimarka henüz bağımsızlıklarını elde etmiş
durumda değillerdi.

         XV. yüzyılda Rusya, Altınordu devletinin Timurlenk tarafından parçalanmasından sonra
“Knez” unvanlı prenslerin idaresinde bölünmüş durumdaydı. Bunların en güçlüsü Moskova knezi idi.
III. Ivan zamanında (1462-1505) Rusya’da siyasi birlik kurulmaya başlamıştır. 1472’de Bizans pren-
si Sofia ile evlenen bu knez böylece kendisini Bizans’ın ve Ortodoks mezhebinin hamisi görmeye
başlamış ve bu ideal haleflerine de intikal etmiştir. Fatih dönemi Osmanlısı ile baş edecek güçte olma-
masına rağmen Altın Orda ve bu devletin yıkılmasından sonra ortaya çıkan hanlıkların birer birer Rus
egemenliğine girmesi onun zamanında olmuştur. Nitekim Fatih’in Kırım Hanlığı’nı Osmanlı himayes-
ine alması, onun ileri görüşlülüğünün bir sonucu olarak biraz da bu sebepten idi.

         Orta Avrupa’da güçlü bir Lehistan/Polonya devleti vardı ve Jagellon hanedanı tarafından idare
edilmekteydi. Ancak bu hanedanın ömrü fazla uzun olmamıştır. Bölgenin asıl güçlü krallığı Macaristan
idi. Gerçekten I. Murad zamanından beri Balkanlar’da nüfus mücadelesinden dolayı Osmanlılarla mü-
cadele halinde olan Macaristan’ın başında Fatih döneminde kral naibi Hunyadi Yanoş, ardından da
kral Matthias Corvinus hüküm sürmüştü. Macar krallarının, papaları Haçlı seferine teşvikte baş rol
oynadıkları malumdur. Matthias Corvinus başta Silezya ve Moravya olmak üzere İstirya, Avusturya
ve Bosna’nın kuzey taraflarını da ele geçirerek ülkesini büyütmüştü. Ancak ölümünden sonra ülkesi
parçalanmıştır.

         Yeni Çağ başlarında doğu dünyasının en güçlü devletleri Timurlular, Akkoyunlular ve Mem-
lük Sultanlığı idi. Bunlardan Timurlular her ne kadar devletin kurucusu Timur’un ölümünden sonra
büyük taht mücadeleleri içine düşmüşler ise de II. Murad’ın saltanatının sonlarına kadar bu devletin
gölgesi hep Osmanlıların üzerinde olmuştur. Fatih'in çağdaşı olan Ebu Said Mirza zamanında ülkede
nispeten istikrar sağlanmıştır. Timurluların arasındaki ihtilaflardan Karakoyunlu ve Akkoyunlular
yararlanmak istiyorlardı. Bunlardan Karakoyunlu hükümdarı Cihanşah’ın ardından Ebu Said Mir-
za’nın Uzun Hasan tarafından ortadan kaldırılmaları üzerine Akkoyunlu hükümdarı Doğu Anadolu’da,
Azerbaycan’da ve Irak’ta büyük bir devlet kurmayı başarmış. Osmanlı devletini de tehdide başlamıştı.
Osmanlı devletine karşı batıda oluşturulan Haçlı ittifaklarına da katılan, Trabzon Rum İmparatorluğu
ile akrabalık bağı kuran Uzun Hasan, 1473 Otlukbeli Savaşı’nda mağlup edilmiş, böylece ciddi bir

                                              27
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32