Page 22 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 22

tarih çevresi

almış gibi görülmektedir20. Fakat ilerleyen sayfalarda, devlet ileri gelenlerinin mertebelerine ayrılan
bölümün sonundaki, “Bu kadar ahvâl-i saltanata nizâm verildi, şimden sonra gelen evlâd-ı kirâmım
dahi ıslâha sa`y etsünler” ifadesinden, bu hususta katı bir tutum içinde olmadığını, toplattığı ve yaptığı
kanunların zamana göre değiştirilebileceğini kabul etmekle, hukuk anlayışını yansıtmaktadır. Kanun
vâzıı yönüyle o, Orta Asya Türk-Moğol geleneğinin temsilcisi gibidir. Zira, yukarıda bahsedildiği gibi,
Cengiz Han da bir Yasa hazırlatmış ve bu daha sonra gelen hükümdarlar tarafından ikmal edilmiştir.
Fatih de o kapıyı açık tutmuştur. Nitekim asırlarca yürürlükte kalmış bir eser olarak, düzenin bozu-
lduğu XVI. yüzyılın son çeyreğinde zaman zaman “kanun-ı kadîm-i Sultan Mehmed” ifadesiyle Fatih
Kanunnâmesi’ne atıflar yapıldığı bilinmektedir.

         Muhteva bakımında Kanunnâme-i Âl-i Osman üç bölümden oluşur. Birincisi devlet ileri ge-
lenlerinin protokoldeki yerlerine; ikincisi devlet ve saltanat işlerinin tertibine, teşrifat hususlarına,
üçüncü bölüm ise bazı suçlar ve karşılıklarına ayrılmıştır. Son kısımda ayrıca devlet görevlileri ve
hanedan mensuplarına dair elkab örnekleri de bulunur. Takdir edilir ki söz konusu hususlar şeriatın ilgi
alanına girmez, doğrudan örfe ve geleneğe dayanır. Muhtevası itibariyle Kanunnâme-i Âl-i Osman
askerî yani devlet hizmetinde olup hazineden maaş alan zümreyle ilgilidir. Kanunnâme-i Âl-i Osman
üzerinde çok çalışılmış ve birkaç defa yayımlanmıştır 21. Bazı neşirler tek nüshaya dayandığından
eksik ve hatalıdır. Tarafımızdan 1982 yılında yapılan makale şeklindeki karlılaştırmalı yayın, son yıl-
larda yeniden gözden geçirilerek ve bazı ilâveler yapılarak kitaplaştırılmıştır 22.

         Fatih Sultan Mehmed’in çıkardığı ikinci umumî kanunnâme olan Kanun-ı Osmânî
(Pâdişâhî)’nin İstanbul’un fethinden hemen sonra tedvin edilmiş, ancak II. Bayezid zamanında 1488
yılında istinsah edilmiş bir nüshası günümüze ulaşmıştır. Kanun-ı Osmânî 95 sayfadır ve 4 bölümden
oluşur. Bu bölümlerde zina, kavga, dövüş, katil, içki, hırsızlık, yalan, iftira, namusa dair işlenen suçlar
ve cezalarından bahsedilir. Buradaki hükümler bütün İmparatorluğa ve her sınıfı ilgilendirmekle, ka-
nunnâmeyi umumî hale getirir. Vergi mükellefi tebaanın yükümlülükleri, gümrük gelirleri ve timar
düzenine dair meseleler üzerinde durulur. Muhtevası itibariyle Kanun-ı Osmânî (Pâdişâhî) ağırlıklı
olarak askerî zümre dışındaki kesimi yani vergi mükellefi reâyâ sınıfını ilgilendirir. Bu kanunnâmenin
de teşkilata dair Kanunnâme-i Âl-i Osman gibi kuruluş devri uygulamalarını ihtiva etmiş olabileceği
rahatlıkla söylenebilir. Nitekim İnalcık’ın tespitiyle, bazı örfî vergilere daha önceki devirlerde de ras-
tlanmaktadır. Kanun-ı Osmânî önce Friedrich Kraelitz tarafından (1921), ardından Ömer Lütfi Barkan
ve son olarak da Ahmet Akgündüz tarafından neşredilmiştir 23.

         Fatih Sultan Mehmed yukarıdaki umumî kanunnâmelerden başka, belli bir konu ve husus hak-
kında da kanun niteliğinde fermanlar çıkarmıştır. Bunlardan Kanun-ı Kitâbet-i Memleket, günümüz
ifadesiyle tam bir tapu-tahrir kanunudur. Bu yönüyle belki de konusu itibariyle dünyanın ilk tapu ka-
nunu sayılabilir niteliktedir. Ülke topraklarının nasıl kayda geçirileceğine dair hükümler ihtiva eder.
Aslında Osmanlılarda tahrir kayıtlarının Yıldırım Bayezid zamanına kadar gittiği düşünülürse, öteden
beri uygulanmakta olan kuralların Fatih tarafından kanunname haline getirildiği söylenebilir. Fatih’in
bir başka hususi kanunnâmesi ihtisaba dairdir. İhtisâb Kanunnâmesi’nde esnafın alım-satım işlerinde

21 Mehmed Ârif, “Kanunnâme-i Âl-i Osman”, Târih-i Osmânî Encümeni Mecmuası ilavesi, İstanbul, İstanbul 1330; Ahmet Akgündüz, Os-

manlı Kanunnâmeleri, İstanbul 1990, I, 317-332; Mertol Tulum, “Osmanoğulları’nın Kanunnâmesi”, Sahn-ı Seman – Bilgi Dergisi (Kasım-

Aralık-Ocak 2001), sayı 2, s. 26-39.

22 Fatih Sultan Mehmed, Kanunnâme-i Âl-i Osman (Tahlil ve Karşılaştırmalı Metin), haz. Abdülkadir Özcan, İstanbul 2003

23 Friedrich von Kraelitz Mitteilungen zur Osmanischen Geschichte, Wien 1921; Ömer Lütfi Barkan, XV. ve XVI. Asırlarda Osmanlı İmpar-

atorluğunda Ziraî Ekonominin Hukukî ve Malî Esasları, Kanunlar, İstanbul 1943, s. 387-395. Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnâmeleri,

İstanbul 1990, I, 347-357;            22
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27