Page 58 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 58
tarih çevresi
Cumhuriyeti güneşle gösterilmişlerdir20. olmuştur. Millî tarih anlayışıyla birlikte,
Atatürk’ün talimatıyla, eğitimle öğretimin kültürümüzün temelini, meydana getiren, ifade
kolaylaştırılması ve yaygınlaştırılması için, 23 ve düşünce tarzını oluşturan dilin de
Mayıs 1928’de Millî Eğitim Bakanlığı millîleştirilmesi zorunluydu. Dildeki millîleşme,
bünyesinde bir “dil encümeni” kurulmuştur. Bu inkılâp anlayışına da güç kazandıracaktı. Bu
bilim heyeti, Türkçe’nin özellikleri ile yüzden dil inkılâbı, Türk İnkılâbı’nın temel
ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran incelemeler prensiplerine de uygundur. Gazi Mustafa Kemal,
yapmıştır. Sonuçta kullanımı zor olan ve Arap dilimizi büyük ölçüde etkileyen ve halkımız
harflerinden meydana getirilen Osmanlıca’nın tarafından benimsenmeyen Arapça, Farsça ve
yerine, yeni bir Türk Alfabesi hazırlanmıştır. diğer yabancı dillerden gelen kelimelerin yerine,
Türkçe’nin yazılıp okunması için daha elverişli Türkçe karşılıklarının kullanılması taraftarıdır.
olan bu Türk Alfabesi, Latin esasına dayalı Çünkü O’na göre, Türkçe en zengin dillerden
olmakla birlikte, Türk dilinin özelliklerini biridir. Her çeşit ilmî metin Türkçe’nin üstün
karşılayan harf ve işaretleri de içermiştir. ifade gücü ve akıcı üslûbuyla yazılabilir. Ayrıca
Böylece 1 Kasım 1928’de (1353 Sayılı dilin millî ve zengin olması millî duyguların
Kanun’un TBMM’de kabul edilmesiyle) yeni gelişmesini de sağlamaktadır. Bu çerçevede,
Türk Harfleri Hakkındaki Kanun yürürlüğe Türk milletine, dilini bütün yabancı dillerin
girerek Harf İnkılâbı gerçekleşmiştir. Kanun boyunduruğundan kurtarmasına dair talimat
uyarınca bütün devlet yazışmaları 1 Ocak vermiştir. Böylece 1932 yılında gerçekleştirilen
1929’dan itibaren yeni Türk harfleri ile dil inkılâbı ile millî bir dil politikası takip
yapılacak ve 1929 Haziran ayından sonra da edilmeye başlanmıştır. Bu konuda, Gazi M.
ülkemizde Arap harfleri kullanılmayacaktı. Kemal imzasını taşıyan ve Atamızın kendi el
Böylece büyük başarılar elde edilen okuma yazısı ile kaleme aldığı (Sadri Maksudî Arsal’ın
yazma seferberliği başlatılmıştır. Ocak 1929’da “Türk Dili İçin” başlıklı çalışmasına dâhil
açılan (16-45 yaş arası herkesin katılabileceği) edilen) 2 Eylül 1930 tarihli görüş ve direktifleri
Millet Mektepleri sayesinde bir milyona yakın şöyledir:
vatandaşımız aynı yıl içerisinde okuma yazma “Millî his ile dil arasındaki bağ çok
öğrenmiştir. Türk harflerinin kabulü, büyük kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî
inkılâbımızın en önemli gelişmelerinden hissin inkişafında (gelişmesinde) başlıca
birisidir. Türkçe’nin zenginleşmesi, okuma- müessirdir (etkendir). Türk dili, dillerin en
yazma kolaylığının sağlanması, basılan kitap zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin.
sayısının birden bire artması hep bu inkılâbın Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını
sayesindedir. bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller
Türkçe’nin sesli yapısına uygun bir şekilde boyunduruğundan kurtarmalıdır.
hazırlanan yeni Türk Alfabesi, dilimizdeki Gazi M. Kemal” 21
yabancı kelimelerin arındırılmasında da etkili
55