Page 55 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 55
tarih çevresi
dinî ibadet ile merasimlerini yerine getirmesine giyilmesi uygun olan kıyafet ve şapkaya dair
imkân vermektedir. Hatta dinsiz milletlerin fikrini şöyle ifade etmiştir:
varlıklarını sürdürmekte zorluklarla “Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye
karşılaşacaklarını, dolayısıyla dinin gerekli bir (canlandırmaya) mahal (gerek) yoktur. Medenî
müessese olduğunu da belirtmektedir. ve beynelmilel (milletlerarası) kıyafet bizim için
Ancak din ve mezheplerin; hiç bir zaman çok cevherli (değerli), milletimiz için lâyık bir
siyasî vasıta olarak kullanılmalarına, istismar kıyafettir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya
edilmelerine, gerici faaliyetlere zemin teşkil fotin, üstünde pantolon, yelek, gömlek, kravat,
etmelerine, ibadetlerin de genel asayiş ve ahlâk ceket ve tabii bunların tamamlayıcısı olmak
kurallarına aykırı olmalarına veya siyasî gösteri üzere siperli serpûş (başlık), bunu açık söylemek
şeklinde yapılmalarına izin verilmeyeceğini isterim, bu serpûşun ismine şapka denir.”12
belirtmektedir. Özetle millet ve devlete zarar 25 Kasım 1925’te “Şapka Giyilmesi
verecek nitelik kazanmalarına, diğer bir ifade ile Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. Bu tarihten
“dinin siyasallaştırılmasına” müsaade sonra şapka ve kasket, Türk milletinin başlıkları
edilmeyeceğini kararlı bir tarzda olmuştur. Bu yenilik ve medenî kıyafet değişimi
vurgulamaktadır. halk arasında kısa bir zaman içinde
Memleketimizdeki kıyafet kargaşalığına benimsenmiştir. Bundan sonra cübbe, sarık ve
son vermek ve Batı medeniyetindeki gelişmeleri fesin giyilmesi de yasaklanmıştır.
bir bütün olarak ülkemize aktarılabilmek için, 30 Kasım 1925 tarihinde (677 Sayılı
çağdaş toplumların kullandığı medenî kıyafeti Kanun’la) tekke, zaviye, türbe ve benzerleri
de benimsemek gerekliydi. Bu amaçla Ulu kapatılmış, bunlarla ilgili ünvanların
Önder, Kıyafet Kararnâmesi’ni yürürlüğe kullanılması yasaklanmıştır. Aynı şekilde
koymuş ve Kıyafet İnkılâbı’nı gerçekleştirerek milletin inancının istismarının önlenmesi için
bugünkü modern giyime öncü olmuştur. bütün tarikatlarla birlikte, şeyhlik, dervişlik,
Türklerin taktığı fes, Avrupalılar tarafından bir müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık,
başlıktan ziyade Osmanlıların ve değişmez doğu emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük,
zihniyetinin bir sembolü olarak kabul üfürükçülük, gaipten haber vermek, murada
edilmekteydi. Bu yüzden Ulu Önder, öncelikle kavuşturmak maksadıyla muskacılık gibi ünvan
fesin değiştirilmesine dair talimat vermiştir. ile sıfatların kullanılması, bunlara ait hizmetlerin
Zaten Atatürk, 25 Ağustos 1925’te Kastamonu yapılması ve bu ünvanlarla ilgili elbiselerin
ve 27 Ağustos 1925 tarihinde İnebolu’ya yaptığı giyilmesi engellenmiştir13.
seyahatlerde halkı başı açık ve elinde şapkayla Bu arada kadınların çarşaf ve peçeyi atarak
selâmlamıştır. Böylece şapka inkılâbının ilk modern bir kıyafete geçmeleri, inkılâpların genel
işaretini kamuoyuna vermiştir. gelişimi içinde ve halkı zorlamadan olmuştur.
Büyük Kurtarıcı, 27 Ağustos 1925 Kadınlarımız, haklarına kavuştukça, ortaçağ
tarihinde, İnebolu’da, söylemiş olduğu nutukta, kıyafetini atmışlardır. Modern ve rahat
52