Page 63 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 63

tarih çevresi



            doğrultusunda, soydaşlarımızla ilgili nasıl bir  üstündedir. Omuzlarımın üstünde olduğu için

            plân,  politika  ve  strateji  takip  etmelerinin  ben  konuşmam.  Düşünün  bir  kere,  Osmanlı
            zorunlu olduğunu belirtmiştir. Yani devletimiz  İmparatorluğu ne oldu? Avusturya-Macaristan
            açısından isabetli bir millî hedef, millî politika  İmparatorluğu  ne  oldu?  Dünyayı  ürküten
            ve  millî  stratejiyi  tespit  ederek  bunların  Almanya’dan bugün ne kaldı? Demek ki hiç bir
            hassasiyetle uygulanmasının mecburiyetini de   şey sürgit değildir. Bugün ölümsüz gibi görünen
            vurgulamıştır. Bu konuya dair şu örneği vermek  nice güçlerden ilerde belki pek az şey kalacaktır.
            faydalı olacaktır:                             Devletler  ve  milletler,  bu  idrakin  içinde
                1933 yılının 29 Ekim gecesi yaşanıyordu.   olmalıdırlar. Bugün Sovyet Rusya dostumuzdur,
            Cumhuriyetimizin    kuruluşunun    onuncu      komşumuzdur,  müttefikimizdir.  Bu  dostluğa
            yıldönümü  büyük  şenliklerle  kutlanıyordu.   ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını hiç
            Türkiye  bir  sevinç  havasına  bürünmüştü.    kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu
            Ankara’ya  bu  önemli  günü  kutlamak  için    gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu

            yabancı  ülkelerden  heyetler  gelmiş,  oteller,  gibi parçalanabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu
            elçilikler  bunlarla  dolup  taşıyordu.  Ankara  milletler, avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni
            Palas’ın koca salonları, Ziraat Bankası’nın giriş  bir  dengeye  ulaşır.  O  zaman  Türkiye  ne
            holü,  Türk  Ocağı  (bugünkü  Etnografya       yapacağını  bilmelidir.  Bizim,  bu  dostumuzun
            Müzesi)’nın salonu kutlama vesilesiyle yerli ve  idaresinde dil bir, inanç bir, öz bir kardeşlerimiz
            yabancı  davetlilerin  ağırlandığı  mekânlardı.  vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız.
            Atatürk önce Türk Ocağı’nın salonunda, bunu        Hazır olmak, yalnız o günü susup beklemek
            takiben  Ziraat  Bankası’nın  holünde  yapılan  değildir. Hazırlanmak lâzımdır. Milletler buna
            kutlamalara katıldı. Sonra Ziraat Bankası Genel  nasıl  hazırlanır?  Manevî  köprülerini  sağlam
            Müdürü’nün     odasına    geçti.   Burada      tutarak! Dil bir köprüdür, inanç bir köprüdür,

            beraberindekilerle  oturdu.  Odada, Atatürk’ün  tarih bir köprüdür. Bugün biz bu kitlelerden dil
            başı  üzerinde  bir  Türkiye  haritası  vardı.  bakımından, gelenek, görenek, tarih bakımından
            Karşısında  oturanlara  haritayı  ve  kuzey    ayrılmış,  çok  uzağa  düşmüşüz.  Bizim
            komşumuzu göstererek:                          bulunduğumuz  yer  mi  doğru,  onların  ki  mi?
                “Benim başımın üstündeki haritayı görüyor  Bunun hesabını yapmakta fayda yoktur. Onların
            musunuz?” diye sordu. “Evet Paşam ...” cevabını  bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara
            alınca:                                        yaklaşmamız  gerekli  ... Tarih  bağı  kurmamız
                “O haritada Türkiye’nin üstüne abanmış bir  lâzım, folklor bağı kurmamız lâzım ... Bunları
            blok var, onu da görüyor musunuz?” diye ekledi.  kim yapacak? Elbette biz! Nasıl yapacağız? İşte
            Bu sorusuna da:                                görüyorsunuz,    dil   encümenleri,   tarih
                “Evet,  görüyoruz,  Paşa  Hazretleri  ...”  encümenleri  kuruluyor.  Dilimizi,  onun  diline
            cevabını alınca konuşmasına şöyle devam etti:  yaklaştırmaya ve böylece birbirimizi daha kolay

                “Hah,  işte  o  ağırlık  benim  omuzlarımın  anlar hâle gelmeye çalışıyoruz ... Tarihimizi ona



                                                      60
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68