Page 12 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 12

tarih çevresi

Abdi’nin tımarı dâhilindeydi. Doksan beş akçe vergi ödüyorlardı. Abdi, aslında “düş-
müş sipahi” /emekli atlı asker idi. Kargu’nun sınırdaş köyü olan Karay’da oturuyordu.
Orada kadimlik yurdu vardı. Demek ki aile Bayramlı Beyliği’nden beri mevcuttu.
Abdi’nin askerlikten emekli olunca kâtipliğe başladığı anlaşılıyor. Kendisi “kadimlik
yurd” sahibi olduğu için vergiden muaftı, üstelik kendisine yukarıda bahsettiğimiz
“mevkufiye” dirlik de tahsis edilmişti. Karay köyünde de yine “mevkufiye” dirliği
vardı. Bu statüdeki iki hane kendisine öşür ve resim olarak iki yüz altmış bir akçe ödü-
yordu. Demek ki toplam geliri, üç yüz elli altı akçeydi. Kadimlik yurdu Karay’da oldu-
ğuna göre, aslen Karay köyünden olduğunu düşünebiliriz. Kâtip olarak görevlendiri-
lince kendi köyünden iki kişilik mevkuf yer ile görevli olduğu Kargu’da yine iki kişilik
mevkuf yer kendisine dirlik olarak verilmişti42. Acaba söz konusu Abdi, kimin kâti-
biydi? Aşağıda izah edileceği üzere, onun 1455 yılındaki Küçük Aya Nikid köyündeki
Mahkeme’nin kâtibi olabileceğini düşünüyorum43.

         Kargu ile Hoşkadem’in kurulacağı mıntıka arasında, 1455’te, Depeköy adında
bir yerleşke daha vardı (Bkz. Tablo 4). Burası Hoşkadem’i en çok ilgilendiren köyler-
den birisiydi. 1455’te müstakil köy statüsünde olduğu halde Tahrir Defteri’nde
Kargu’ya bağlı olduğu yazılıydı. Bu bağlılık Ateş Kulesinden dolayı olmalıdır. Hafsa-
mana Kalesi Mülazımı Hacı Ali Ağa’nın tımarıydı44. 1642’de Hoşkadem Köyü kurul-
duktan sonra da Depeköy, iki avarız hanesiyle varlığını sürdürmüştür45, ancak daha
sonra, 1642-1834 yılları arasındaki bir tarihte Hoşkadem ile bütünleşmiştir. Bugün hala
Tepeköy adıyla Hoşkadem’in bir mahallesidir. Yörede konumu en güzel olan yerlerden
biridir.

         Kargu Köyünün biri batısında, diğeri doğusunda olmak üzere, aynı yabancı adı
taşıyan fakat küçük ve büyük sıfatıyla birbirinden ayrılan iki köy daha vardı: Aya-Ni-
kid-i Küçük ve Aya-Nikid-i Büzürg. Yani Küçük Aya-Nikid ve Büyük Aya-Nikid.
Adları Türkçe olmamakla birlikte Tablo 5 ve Tablo 6’da da görüldüğü üzere bu köy-
lerde de 1455’teTürklerden başka kimse yaşamıyordu.

         Küçük Aya-Nikid, Ahmed oğlu Davud’un tımarıydı. Bu kişi, Tahrir Def-
teri’nde “Kadimî” olarak nitelendiriliyor. Dolayısıyla köyün ilk sakinlerinden, Bay-
ramlı Beyliği döneminden kalma bir aileye mensup olduğu anlaşılıyor. Bu tımar sahi-
binin köyde ayrıca bir öküzlük hassa/özel çiftliği vardı. Babası Ahmed de köyün beş

  42 Yediyıldız-Üstün 1992: 197-198
  43 Daha önce bu kişinin Ateş Kulesi’nde kâtip olabileceğini düşünmüştüm. Ancak Mahkeme Kâtibi
  olma ihtimali çok daha kuvvetlidir.
   44 1455’te köyde dört nefer vergi mükellefi vardır: Murat oğlu Menteşe, Şadi oğlu Pir Ali, Şadi oğlu
Hüseyin ve Ali oğlu Menteşe (Yediyıldız-Üstün 1992: 198). Hacı Ali Ağa ayrıca, Ebülhayr Kethüda
Bölüğünde Danişmendlü, Hafsamana Niyabetine bağlı Narı/Işıktepe, Fidaverende Bölüğüne bağlı Ba-
gabendlü/Bağanut/Kızıltoprak/Güzelyurt köylerinin de tımarına sahipti (Yediyıldız-Üstün 1992: 108,
192, 198,223).
  45Öz-Acun 2008: 227’a

                                        11 9
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17