Page 68 - Tarih Çevresi Dergisi

tarih çevresi
en kibar insanlardan birisi olan Büyükelçimiz ve Genel Müdürümüz Songül Ozan ve Yavuz Evirgen’le görüştük. 2016
yılı için Dışişleri Arşivi Otomasyonu projesinde Akademik Danışmanlık yapmam isteniliyordu. 10 Ocak’ta emekli oldum
ve 22 Şubat’ta resmen yeni görevime başladım. Bu yıl 100.000 sayfa Osmanlıca belgeyi yeni harflere çevirerek araştır-
macıların hizmetine sunmak en büyük amacımız. Ümit ediyorum ki 26 kişilik çalışkan ekibimizle bu amacı da gerçekleş-
tireceğiz. 2017 yılında ise yaklaşık 50 kişilik bir ekiple 200.000 sayfa Osmanlıca belgeyi bilgisayar ortamına aktarmayı
planlıyoruz. Bu iş sırasında 10 satırdan kısa olan belgeleri doğrudan yeni harflere aktarıyoruz. Uzun olanları özet yapıyoruz.
Gizliliği olan belgeler ise uzunluğuna bakılmaksızın tam olarak yeni harflere aktarılıyor.

M.C.- Sayın hocam biz biliyoruz ki emeklilik de sizi durduramadı... Çalışmalarınıza ve projelerinize hâlâ devam
ediyorsunuz… Emeklilik sonrasında neler yaptığınızdan kısaca bahseder misiniz?

Y.K.- Bu projeyi tamamladıktan sonra artık yıllardan beri bitirmeye çalıştığımız Ramazanoğulları Tarihi, Menemen-
cioğulları Tarihi, Küçükalioğulları Tarihi, Hasanpaşazadeler Ayan Ailesi gibi kitaplarımız üzerinde yoğunlaşacağız. Tabii
şu kısacık ömür bunlar için yeterse.

M.C.- Peki, hocam sizden son olarak genç akademisyenlere bir nasihat almak isteriz. Sizden sonra akademik bayrağı
devralan genç araştırmacılara tavsiyeleriniz neler olur?

Y.K.- Ben sanırım Alman ekolünü temsil ediyorum. Disiplin olmadan hiçbir şey olmaz. Önce disiplin. Sonra bir bilim
insanı olabildiğince günlük politikanın dışında kalmalı. Politikaya atılan bilim insanlarına saygımız sonsuz. Ama ikisi bir
arada olmamalı. Biz öğrencilerini: “Kanınız mı dondu, sokaklara inin” diye kışkırtan unvanlı hocalar gördük. “Ambulans
yakma hakkını” savunan hocalar gördük. Ancak üniversitelerimizin şu andaki hali belli: Dünya sıralamasında ilk 500 ara-
sına girebilmeyi büyük bir başarı sayıyoruz. Yıllarca tek bir makale yayınlamamış ancak 10 doktora tezi birden yürüten
hocalarımız var. İş dünyasının üniversitelerden beklediği eleman kalitesini maalesef yakalamıyoruz. Bakınız 400 kişi ara-
sında 27 kişiyi ancak bulup işe başlatabildik. Bu bile ne kadar çok çalışmamız gerektiğinin canlı bir kanıtıdır.

Genç meslektaşlarımıza tavsiyemiz vakitlerini çok iyi kullanmaları. Tarihin hangi dalını seçmişlerse orada en iyisini
ortaya koymaya çalışmaları. Standart çizgiyi aşamadığımız sürece unvanımız ne olursa olsun hep bir şeyler eksik kalıyor.
Bir Halil İnalcık olabilmek kolay değil ama bizim için bir hedef olarak hepimiz birer Halil İnalcık olabilmek çabası içe-
risinde olmalıyız.

66