Page 55 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 55

tarih çevresi

          Yeni kurulan bir köye veya mahalleye, o köyü kuran boy beyinin veya oymak kethüdasının adının verilmesi de
yaygın bir ad verme şekli idi. Bu durumda kişinin ismi hiçbir ek almadan doğrudan verilmekteydi: Ak Hüseyin, Ali Kara,
Bahaeddin, Emir Ahmed, Fatma Hatun, Hacı Osman, Hasan Kethüda, Haydar, Güvençoğlu, İzzeddin, Karaca Bey, Mak-
sud, Melik Ahmed, Molla Bahaeddin, Oruç Bey, Öksüz Hasan, Şeyh İlyas. Berazi nahiyesindeki Murad bin Musa köyü ise
bu tür içinde farklı bir uygulamadır. Bazen de kişi ismi aidiyet eki ile veriliyordu: Bayezidlü, Bayramlu, Cihan Beylü,
Kubad Hacılu, Meçlü İdrislü gibi. Kişi adlarıyla birlikte birleşik ad olarak Abbas Virânı, İsa Pınarı, Kemal Deresi, Ömer
Virânı şeklinde de yer adları verilmekteydi.

          Bölge önemli ticaret yolları üzerinde ve stratejik bir yerde olduğu için birçok kez el değiştirmiş, bu savaşlar se-
bebiyle birçok köy, ya mezra’a olmuş veya hâlî ve harâbe bir duruma düşmüştü20. 1540 yılında önemli bir şenlendirme
çabası sonucunda nüfus artmış ve harâbe köy ve mezraalar yeniden dolmaya başlamıştı. 1568 tarihli defterde rastladığımız
2 veya 3 haneli köyler bu şekilde yeniden oluşturulan, şenlendirilen köylerdi. Bugün haritalarda bu köylerin çoğu harâbe
veya hırbe şeklinde gösterilmiştir. 155 numaralı deftere göre Diyarbekir merkez ve çevresinde harâbe, virân, ören gibi sı-
fatlarla anılan köy ve mezraalar şunlardı21:

          Abbas Virânı, Abdal Virânı, Acı Virân, Ada Virân, Ahmed Virânı, Ak Virân-ı Süflâ, Ak Virân-ı Ulya, Ali Bey Virânı,
Altun Virânı, Arab Virânı, Ayaz Virânı, Bağış Virânı, Baş Virân, Bekeş Virânı, Bestam Virânı (2), Cemal Virânı, Cuma Vi-
rânı, Ceş Virânı, Çay Virânı, Çayır Virânı, Çebiş Virânı, Çelebi Virânı, Değirmen Virânı, Delici Virânı, Depe Virân, Ebu
Virânı, Eski Virân, Gök Virân, Gök Virânı, Hacı Selman Virânı, Halid Virânı, Halil Virânı, Harbazin, Harbelü, Hasan Vi-
rânı, Hurhur Virân, İzzeddin Virânı, Kalurt Virânı, Kafir Virânı, Kanlu Virânı, Kara Virân, Karaca Virânı(5), Karaman
Virânı, Kazancı Virânı, Kefri Virânı, Kemal Virânı, Kutludoğmuş Virânı, Mamaş Virânı, Matran Virânı, Menteş Virânı,
Musa Virânı, Mühanna Virânı22, Ömer Virânı (2), Sadık Virânı, Saman Virânı, Senir Virânı, Serkeşan Virânı, Şeyh Mehmed
Virânı, Til Hüssam Virânı, Taceddin Virânı, Tilki Virânı, Yanış Virânı. Bu şekilde içerisinde virân veya virâne kelimesi
geçen 80 kadar yer adı tespit edilmiştir. Ayrıca Harab veya Harâbe, Ören ve Öyük veya Höyük gibi aynı anlama gelebilecek
isimleri de düşündüğümüzde bölgede yaşanan git-geller ve kültür katmanlarının ne ölçüde coğrafyaya ad vermede etkili
oldukları daha iyi anlaşılır. Mesela Bekeş Virânı’nın diğer adı Örenlü-yi Kara yani Kara Örenli’dir. Ayrıca Örenli ile
Örenlü-i Karaca Dağ gibi yer adları da ören, virân ve harâbelerin ne kadar önemli yer tuttuğunu gösterir.

          Su, çöllerde, kutuplarda kısaca her yerde hayat kaynağıdır. Diyarbakır yöresi kara ikliminin hâkim olduğu ve
suyun çok önem taşıdığı bir bölge olduğundan yer adı verilmesinde bu durum etken olmuştur. Su, pınar, ayn (göz, pınar),
dere, çay, yağmur, matar) gibi adlar taşıyan köy ve mezra’alar şunlardı:

          Ak Pınar(2), Ala Gözlü, Ali Pınarı, Alpul Deresi, Arslan Deresi, Ayn Germe, Ayn Neccar, Ayn Şah, Bayındır
Pınarı, Bir Göl (Bir Gül), Boynuzlu Pınar, Dahar Pınarı, Da’vad Dere, Dere Direk, Eşik Deresi, Göl Dere, Göl Kuyu,
Gözi, Gözlü Göl, İsa Pınarı, Kara Kuyu, Kara Kuyulu, Kara Pınar, Kara Dere, Karaki Deresi, Kırk Ab (Mehmed Virânı),

20 Bu virân köyler ve mezraalar muhtemelen 1514-1517 yılları arasında ortaya çıkan savaşlar sebebiyle terk edilmişti.
Virân köyler hakkında bkz.: M. İlhan, 2000, s.119-121.
21 Yer adlarından sonra parantez içerisinde verilen rakamlar o adın kaç defa kullanılmış olduğunu göstermektedir.
22 Mühenna Virânı diye okuduğumuz Garbi Amid’deki bu köy İ. Yılmazçelik’in eserinde Mehne Virân olarak geçmektedir.
Yılmazçelik, İbrahim, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Diyarbakır 1790- 1840 Fiziki, İdari ve Sosyo-Ekonomik Yapı, Türk tarih
Kurumu Yayınevi: Ankara 1995, s. 154.

                                                               53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60