Page 47 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 47

tarih çevresi

de mümkündür.

          Ramazanoğlu beylerinin ünlülerinden Halil Bey, 1480-1510 yılları arasında 30 yıl süreyle beylik yapmış ve pek
çok eser bırakmıştır. Bugün Adana’nın en önemli tarihî eserlerinden birisi olan Ulu Camii onun zamanında yapılmış ve
belgelere Halil Bey Camii olarak geçmiştir. İbn Kemal’e göre Ramazanoğulları’na tâbi işe yarar on, on beş bin asker bu-
lunmaktaydı ve Halil Bey zamanında bu Türkmenler o kadar şımarmışlardı ki “kendilerine kesek atmak isteyeni taşladı-
lar”.49 Halil Bey’le müttefik hareket eden Turgutoğlu ile Halil Bey’in arası açıldı ve Halil Bey Turgutoğlu’nu yenerek
başını kesip İstanbul’a gönderdi. Bu nedenle Mısır sultanının üzerine asker gönderdiğini duyunca kaçtı. Karaman vilâyetine
gelip Osmanlı sultanının himâyesine girdi. Ailesini Konya’da bırakıp İstanbul’a geldi ve padişah tarafından huzura kabul
edildi. Padişah kendisine hürmet edip Rumeli’de dirlik verdi. Halil Bey’in İstanbul’a gitmesi ile Adana hâkimliği kardeşinin
oğluna verildi.50 Bu sırada Mısır’da Kayıtbay ölmüş ve oğlunun dayısı olan Kansu Mısır sultanı olmuştu.51 Bir süre sonra
İstanbul’dan Mısır’a elçiler gitti. Halil Bey’in affını istediler. Kansu bu isteği kabul etti, Halil Bey Mısır’da sultan tarafından
kabul olunarak yeniden Adana beyi olarak gönderildi. 1510 yılında kısa bir süre beylik yaptıktan sonra aynı yıl içinde
öldü52 ve yaptırmış olduğu Ulu Cami’nin bahçesindeki Ramazanoğulları Türbesi’ne defn olundu.

          Mehmed Nüzhet, Halil Bey’i Yavuz’la birlikte Mısır seferine iştirak etmiş gösterir.53 Ancak Halil Bey’in ölüm
tarihi mezar kitabesi ile sabit olup 1510 yılıdır.54 1517 yılında Yavuz Sultan Selim’le birlikte Ridâniye Savaşı’na katılarak
orada şehit düşen ve Halep’te medfûn bulunan kişi Mahmud Bey’dir.55 Bu yanlış bilginin kaynağı ise Künhü’l-ahbar olarak
görünmektedir.56

          Halil Bey’in 1510 yılında ölümünden sonra yerine kardeşi Mahmud Bey geçmiştir. Mahmud Bey, 1514 yılı Ha-
ziran’ında Mısır Sultanı tarafından görevden alınmış ve yerine amcasının oğlu Selim Bey tayin edilmiştir.57 Selim Bey
Adana’da bir mescid yaptırmış ve mescidin etrafında oluşan mahalleye de Selim Bey Mescidi Mahallesi denilmiştir.58

          Memlûkler tarafından görevden alınınca İstanbul’a giden Mahmud Bey, 30 Haziran 1515’te Yavuz’un elini öperek
birçok hediye takdim etti.59 1515 yılı Eylül’ünde Mahmud Bey’e Yavuz 200.000 akçalık bir dirlik ve seferde kendisi ile
birlikte göçüp konmak imtiyazını verdi.60

          1516 yılında Mısır seferine çıkıldığında Mahmud Bey de padişaha refakat etti. Ordu Halep üzerine yürürken 9
Ağustos 1516 tarihinde Ramazanoğulları’ndan adı belirtilmeyen bir başkası gelerek itaatini bildirdi.61 Bu kişinin Rama-
zanoğlu Selim Bey olması kuvvetli bir ihtimal olarak görünmektedir.62 Mercidâbık Savaşı’ndan sonra 31 Ağustos 1516
tarihinde yapılan tevcihler sırasında Ramazanoğlu Mahmud Bey’e Adana sancakbeyliği görevinin verildiğini görüyoruz.63

          9 Ocak 1517 tarihinde toplanan ordu kurultayında Mısır üzerine yürünmesi yolunda açık ve kesin bir tavır koyan

49 İbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, VIII. Defter, s. 268-269.
50 İbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, VIII. Defter, s. 271. İbn Kemal burada Halil Bey ile Mahmud Bey’i karıştırmış gibidir.
Çünkü aşağıda görüleceği gibi İstanbul’a gidip Yavuz Sultan Selim tarafından kabul edilen Ramazanlı beyi Mahmud
Bey’dir.
51 İbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, VIII. Defter, s. 270-271.
52 İbn Kemâl, Tevârîh-i Âl-i Osmân, VIII. Defter, s. 271-272.
53 Mehmed Nüzhet,” Ramazan-Oğulları”, s. 770.
54 Nusret Çam, Adana Ulu Camii Külliyesi, Ankara 1988, s. 21.
55 Hoca Sadeddin, Tacü’t-tevârîh, c. II, s. 357.
56 Alî Mustafa Bin Ahmed, Künhü’l-ahbâr (Alî Tarihi), c. IV, İstanbul 1277, s. 59.
57 İbni İyas, Bedâyi’ü’z-zuhûr ? vekâyi’ü’d-duhûr, c. IV, Kahire 1960, s. 378.
58 Bu mahalle 1525, 1530 tarihlerinde Selim Bey Mescidi; 1547 ve 1572 tarihlerinde ise Su Gedüği nâm-ı diğer Selim
Bey Mescidi olarak geçmektedir.
59 Feridun Bey, Mecmu’a-i Münşeatü’s-selâtîn, c. I, İstanbul 1274, s. 466.
60 Feridun Bey, Münşeat, s. 470.
61 Feridun Bey, Münşeat, s. 478.
62 F. Sümer, “Çukurova Tarihi.”, s. 55.
63 Feridun Bey, Münşeat, s. 480.

                                                               45
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52