Page 30 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 30
tarih çevresi
b. Su, Pınar, Göl, Nehir vs. Adları: Akarsuları adlandırırken daha çok “âb” ve “nehir “kelimeleri kullanılmıştır.
Ab-ı Ceyhun, Ab-ı Eğlence, Ab-ı Körkün, Ab-ı Merçin, Nehr-i Ceyhun, Nehr-i Kızılırmak gibi. Hemen belirtelim ki Kı-
zılırmak derken burada kastedilen şimdiki ünlü Kızılırmak nehri olmayıp Seyhan nehridir. Küçük olan akarsular için bazen
Ark veya Arg kelimesini kullanılmakta idi. Mesela Osmaniye yakınındaki bir çeltik nehrine Arg-ı Çuşkeb diye isim veril-
mişti. Ama kâtibimizin çeltik ırmakları için genelde kullandığı isim “nehir” kelimesidir. İçerisinde su, ırmak, pınar, göl
kelimeleri bulunan diğer yer adları ise şunlardı:
Ak Su, Baş Ark, Göl Pınarı, Su Çıkduğı, Kör Kuyusu, İki Su Arası (Yüregir’in diğer adı), Kâfir Suyu, Kara Su
(dağ adı olarak), Su Gediğü, Suğla, Balık Pınarı, Avşacık Pınar, Pınarlu, Say Pınarı, Göl Pınarı, Pınar, Pınar-ı Mavtizli,
Pınarlu, Pınar Başı, Tekür Pınarı, Terkesib Pınarı.
Pınar kelimesi yerine bazen de Arapçası olan “Ayn” kelimesi de kullanılmıştır: Ayn-ı Cebel-i Kebîr, Ayn-ı Girin
gibi. Ancak Türkçe olan Pınar kelimesi daha çok tercih edildiği görülmektedir.
Ceyhan veya Ceyhun o dönemde sadece akarsu adı olarak kullanılmaktaydı. Ceyhun veya Ceyhan isimleri “ha”
harfi ile yazılmaktayken bir yerde “güzel he” ile “Cihan” şeklinde yazılmıştır38. Halk arasında bugün de Ceyhan nehri
yerine Cihan denildiğini bilmekteyiz. Cihan ismi o dönemde kişi adı olarak kullanılmaktaydı. Seyhan nehrinin adı ise
Seyhun yanında yukarıda değindiğimiz üzere Kızılırmak diye de geçer39.
c. Renk Bildiren Adlar: Boy, oymak ve kişi adlarından sonra en çok adlandırma renk sıfatları ile yapılmıştır.
Bir yerin “ak” veya “kara” olması o insanlar için göze ilk çarpan önemli özelliklerdendi. Bazen ak olur, bazen akça; bazen
kara olur bazen karaca. Boz olur, gök olur, gökçe olur. Ama hepsi de pırıl pırıl Türkçe isimlerdir.
Ak Köprü, Ak Su, Ak Taş, Ak Tutuş, Ak Venk, Ak Viran, Akça Han, Akça Kaya, Akça Kilise, Akça Mescid, Akça
Saz, Akça Taş (2), Akça Torus, Akça Viran, Ala Kilise (2), Boz Depe, Kara Kütük, Boz Öyük (2), Gök Depe (2), Gök
Dere, Gök İshaklu, Gök Kaya, Gökçe Dağ, Gökçe Köy, Kara Baş, Kara Başı, Kara Bayındır, Kara Boyalık, Kara Sofu
(Kara Soku), Kara Su, Kara Şeyh, Kara Telhamdun, Kara Tuz, Kara Burunlu Kışlası, Karaca Viran (5), Kara İsalu, Karalar,
Kızıl Ahur, Kızıl Burç, Kızılca Viran, Saruçam, Saru Ağaç, Saru Büğet, Saru Karı, Saru Kavak, Saru.
III. Cami, Kilise, Köprü vs. Adları:
Adana, Ayas ve Kınık mahalle isimlerini verirken bu mahallelerden önemli bir kısmının cami veya mescid adıyla
anıldığını yukarıda söylemiştik. Bu yüzden tekrardan kaçınmak için sadece kilise ve venk gibi Hıristiyan yapılarından ad
almış yer adları üzerinde duracağız.
Türkler Anadolu’ya geldiklerinde buralarda Bizans döneminden kalma kilise ile karşılaştılar. Adana Yağ Camii
gibi bunlardan bir kısmı Cuma namazı kılabilmek için hemen camiye çevrildi. Hıristiyanların ihtiyacını karşılayacak kadarı
da onlara bırakıldı. Bu kilise isimlerine dayalı yer adı adlandırmaları tahrir defterlerine aynen yansıdı. Ancak bunlardan
38 TD.450 (1525), s. 329, Mordeşi köyünde Cihan şeklinde geçer.
39 TD.450 (1525), s. 164, 1003.
28