Page 74 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 74

tarih çevresi

kendisinin Niksar’da bulunacağı ve Mustafa Asım Amasya’ya vardığında
onunla haberleşebileceği vadinde bulunmuştur. O dönemde Amasya ve Niksar
telgraf hatlarına bağlıydı. Karadeniz bölgesinin sahil şehir ve kasabalarında da
telgraf idareleri mevcuttu (Hanilçe 2017a). Ancak Canik dağları üzerinde yer
alan ve Niksar’a yetmiş küsur, Fatsa’ya ise elli altmış km uzaklıkta bulunan
Aybastı bu imkândan yoksundu. Bu sebeple, hızlı haberleşebilmek için babası
o günlerde Niksar’da bulunma sözü vermişti. Fakat işler beklenilen gibi
olmamış, Mustafa Asım da durumunu ve isteklerini babasına bir mektupla
bildirmek zorunda kalmıştı.

        İcazet töreni mektubun tarihinden kırk beş gün sonra yapılacaktı (20
Ocak 1892). Arkadaşları tören hazırlıklarını tamamlamaya çalışmaktaydılar.
Kendisi de bir kat elbise yaptırmıştır. Bu takım, pek güzel bir lata, bir şalvar,
bir yelek ve bir hırkadan oluşuyordu. Lata uzun bir üstlüktür. Yakası ve kolları
ceket biçimindedir. İlmiye ricaline mahsustur. Şalvar, bir uçkurla büzülerek
bele bağlanan çok bol ve geniş bir üst donudur, bir nevi pantolondur. Hırka,
lata veya cübbe altına giyilen içi pamuklu, kalın, önden açık, dizden aşağıya
inebilen bir kollu giyecektir. Bunlardan başka Mustafa Asım bir fes, bir sarık,
bir giyim mest, bir çift entari ile bir çift don ve gömlek almıştır ki bunların
tümü üç yüz on üç kuruş tutmuştur. İşte böylece Mustafa Asım, icazet için
hazırlıklarını tamamlamış, bu elbiseleri bir bohça içine koyarak muhafaza
altına almıştır. Ancak harçlığı azalmıştır. Sadece bir lirası kalmıştır. Hâlbuki
düzenlenecek icazet töreni için de masraf olacaktır. Ayrıca Hocaya da bir elbise
alınacaktır. Bunlar için de her talebenin iki buçuk lira ödemesi
kararlaştırılmıştır.

        İçinde bulunduğu durumu anlattıktan sonra Mustafa Asım, “Bana her
zaman iyilik yapan pederim!” diye bir hamle yaparak babasını yüceltmekte;
“her ne kadar bu sene sizi çok masrafa soktuk ise de” diyerek ailenin maddi
durumunun farkında olduğunu bildirmektedir. Ancak, icazet alma hakkının on
sekiz yaşında kendisine nasip olduğunu; böylece kendisinin Tanrı’nın seçilmiş
kulları arasında yer aldığını belirtmektedir. Ona göre, dünyada herkes, Tanrı’ya
ortak koşanlar bile, oğullarını evlendirip düğün yapmak isterler. İcazet töreni
de bir düğündür. Ne mutlu ki, Yüce Tanrı, babasının uğurlu kişiliğini de bu
şeref ve murada kavuşturarak onu da seçkin kulları arasına almıştır. Babası
daha önce bu törene gelme sözü de vermiştir. Öyle ise diyor Mustafa Asım,
sözünüzü tutunuz, iki lira benim için, kendi masraflarınız için de gerektiği
kadar para ayarlayarak Tokat üzerinden25, nüfus koçanını/kimlik belgesini de
yanınıza alarak, araba ile Amasya’ya törene geliniz. Sizi dört gözle
bekliyorum. Ancak şunu da biliniz ki, bu para çok mühimdir.
Arkadaşlarımızdan geri kalmamamız gerekir. İşçilik yaparak bu parayı ödemek
zorunda kalsam bile şu an için en azından borç bulmamız gerekir. Bu
tespitlerden sonra, “eğer her hangi bir sebeple gelemez iseniz durumu ayrıntılı
bir mektupla bildirmenizi rica ederim” diyor ama mektubun bağlamından öğle

          25 O dönemde Amasya yolarının toplam uzunluğu 475 km 855 metredir. 199
km.si düzgün ve karayolu ulaşımına elverişlidir ve yapımı tamamlanmıştır. 275 km.
sinin ise yapımı devam etmektedir. Amasya Tokat arasındaki 42 km 500 metrelik yol
yapımı bitmiş düzgün yollar arasındadır. Tüm Osmanlı ülkesinde olduğu gibi Amasya
Sancağı’nda da 16-60 yaş arasındaki yurttaşlar yılın herhangi bir zamanında kanunen
yol yapımında çalışmakla ya da yol vergisi vermekle yükümlüdür (Tuzcu 2007:288-
289). Aybastı-Amasya arası yaylalar üzerinden yaklaşık 200 km’dir.

                                   791
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79