Page 51 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 51

tarih çevresi

          Bu konuyla ilgili başka haberleşme olup olmadığını bilmiyoruz. Bir
arkadaşının 2 Nisan 1915 tarihli bir mektubuna altı ay sonra, 10 Eylül 1915
günü yazdığı cevabî mektup müsveddesinde, Mustafa Asım, kendisinin “peri-
şan bir halde” olduğunu belirtiyor. İstanbul’daki eşyasını ve kitaplarını soru-
yor: Raflarda üç cilt Kamus, iki cilt Keşf-i Pezdevî,27 iki cilt Şihab, iki cilt
Dürer, usulden iki cilt Mısır baskısı, bir cilt halinde ‘Akdü’n-Nâmî ‘ala’l-
Celâl ve ismini hatırlamadığı daha birçok ufak tefek kitap bulunduğunu bildi-
riyor… Anlattığına göre ayrıca, yine aynı hücrede, üç sandık kitabı, bir yata-
ğı, bir iskemlesi ve bir de mangalı olduğunu söylüyor (YA-MAY-K6-108).
Aile arşivimizde bu eşya ile ilgili başka belge yoktur. Mustafa Asım’ın sözlü
olarak naklettiğine göre, kütüphanesi İstanbul’da bir kez yanmış, bir kez de
yağmalanmıştır. Yağmalanan kütüphane bu olmalıdır28. Bu dönemde, sadece
Mustafa Asım değil, Osmanlı Devleti büyük bir buhran içindedir…

          24 Temmuz 1914: Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş ilan etmiş;
I. Dünya Harbi başlamıştır.

          1 Ağustos 1914: Almanya Rusya’ya harp ilan etmiştir.
          2 Ağustos 1914: Türkiye ve Almanya arasında gizli ittifak anlaşması
imzalanmıştır.
          5 Ağustos 2014: 1862-1882 tarihleri arasında doğan askerlik mükellefi
olan kişilerin askerlik şubelerine başvurmaları istenmiştir…
          10 Ağustos 1914: Osmanlı Devleti seferberlik ilan etmiştir.
          2 Kasım 1914: Rusya, Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etmiştir.
          11 Kasım 1914: Osmanlı Devleti, I. Dünya Harbi’nde İtilaf Devletle-
rine savaş ilan etmiştir. Bunun üzerine, Şeyhülislamlık tarafından bütün Müs-
lümanlara hitaben Cihat Fetvası yayımlanmıştır. Bu fetva bir Ferman ile bir-
likte camilerde okutulmak üzere ülkenin bütün idarî birimlerine gönderilmiş-
tir. Cihat Çağrısı, İstanbul’da, Şeyhülislam Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi ta-
rafından Fatih Camiinde okunmuştur.29

          Mustafa Asım, bu tarihte Hoşkadem’dedir. Aybastı Nahiye Müdürlü-
ğü “Ulema-yı mahalliyeden/yerel ilim adamlarından Mustafa Asım Efendiye”
hitabıyla kendisine 23 Kasım 1914 tarihli resmi mühürlü bir yazı göndermiş-
tir. Yazıda özet olarak şöyle denilmektedir: Cihan ve İslâmiyet ile ilgili mese-
leler hakkında buyurulan bir Ferman ve diğer emirlerin suretleri ekte takdim
kılındı. Milletimiz cehalet kirliliği içindedir. Bu sebeple, söz konusu Ferman
ve Cihat Fetvası’nın, anlayacakları bir dil ve saygı ile ve ayakta, yanık kalp
ile duygulu ve etkili bir biçimde okunması; Müslümanların dinî imanını ma-
lıyla ve bedeniyle kurtarmaya koşmalarının din yoluna borcumuz olduğu;
kâfirler hücum ettiklerinde dinî görevimizin ölmek olduğu; bu Cuma günü,
halkın hangisini isterler ise Karay/Kabataş, Yakacık/Alankent ve Hükümet
Yanı/Aybastı Merkez camilerinden birine dinî öğütler dinlemeye koşmaları-

           27Bu eser, muhtemelen Ebü’l-Hasen Ebü’l-Usr Fahrü’l-İslâm Ali b. Mu-
hammed b. el-Hüseyin b. Abdilkerîm el-Pezdevî’nin (öl. 482/1089) eseridir. Eserin
asıl adı Keşfü’l-Estar olmalıdır. Bkz. Bedir-Koca 2007: 264.

           28 O dönemin ulema biyografileri okunursa bu tür olayların yaygın olduğu
görülecektir.

           29Gurulkan 2013: 92-94. Burada fetvanın Fatih Camiinde okunuşuyla ilgili
bir fotoğraf vardır.

                                     55
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56