Page 25 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 25

tarih çevresi

etki sahibi olduklarını, hatta 16 Temmuz günü hamalların yeniçerilere katıldıklarını; bundan dolayı
Sultan Mahmud’un bunların üzerine giderek liderlerini ve büyük bir kısmının öldürüldüğünü; geri
kalanların ise İstanbul’dan çıkarıldığını yazmaktadır. Bunların görevlerini icra etmek üzere taşradan
Ermeni hamallar getirilmiştir. Hamallar gibi kayıkçı esnafına da değinen baron 10 bin kayığın bulun-
duğu İstanbul’da kayıkçı esnafının önemli bir yekûn teşkil ettiğini ve bunlara yönelik bazı tedbirler-
in de alındığını yazmaktadır. Pek çok kayıkçının zorla donanmanın ve ordunun hizmetine aldığını,
görevlerinden el çektirilenlerin ise yerine Rumların işe alındığını yazmaktadır.27

    İstanbul’da potansiyel isyan eğilimi olan bir diğer grup ta şehirdeki işsiz-güçsüzlerdi. Baron, Babıa-
li’nin her zaman İstanbul’un nüfusunun artmasına dikkat ettiğini; Sultan Mahmud’un da bu sistemi
takip ederek İstanbul’dan 20 binden fazla, yeterli yaşam olanaklarına sahip olmayan kişileri Avrupa
ve Anadolu sahillerine sürgün ettiğini ifade eder. Zira Sultan için bu kalabalıklar İstanbul’da sadece
kargaşa ortamına kaynaklık etmeye hizmet ediyordu. Bu tedbirler sayesinde Sultan Mahmud’un İstan-
bul’da bir isyan çıkarma potansiyeli olanları etkisiz hale getirdiğini ve bundan dolayı herkesin İstan-
bul’da bir daha bir ayaklanmanın ortaya çıkmasının çok zor olduğunu düşündüğünü yazmaktadır. Aynı
doğrultuda başkentin güvenliğini sağlama açısından baron, Sultan Mahmud’un bu tedbirlerinden biri
olarak Avrupa tarzında bir polis/zaptiye teşkilatı kurmasını örnek vermektedir. Bu hamleyi Osmanlı
halkının karakteri ve entelektüel yapısı açısından eski sistemin sadeliğinin terki ve modern idarenin
karmaşıklığına girmek olarak nitelemektedirler. Serbest bir şekilde İstanbul’da dolaşmaya alışık olan
halkın bundan sonra bilinmeyen bir sistem ile pasaport veya polis izni gibi belgelere katlanmak zo-
runda olacağını belirten baron İstanbul halkının bu uygulamanın kendilerine ne getireceğini de sorgu-
ladıklarını ifade etmektedir.28

   Sultan Mahmud döneminin en önemli devlet adamları ile kurduğu yakınlıktan istifade ile yenilikleri
bizzat onlardan duyma şansına sahip olan baron, Hüsrev Paşa’nın özellikle arzuhal sunma geleneğinde
yapılan değişiklik ile ilgili kendisine verdiği bilgileri aktararak cuma günleri dışında ve önemsiz konu-
larda arzuhal sunanların cezalandırılacağı konusundaki kısıtlamalardan da bahsetme gereği duymuştur.
Bu bağlamda baron için olumlu gelişmelerden biri de müsadere usulünün kaldırılmasıydı. Bilindiği
devlet adamlarının kişisel servetlerini varislerine aktarmalarına ve bu şekilde bir Osmanlı aristokrat
kesiminin ortaya çıkmasına engel olan bu yöntem Batılı gözlemciler için oldukça eleştirilen bir uygu-
lamaydı. Barona göre kişisel emlakin devlet garantisi altına olmaması Osmanlı Devleti’nin başlıca
olumsuzluklarından biriydi ve müsadere usulünün ilgası sultan Mahmud’un, kendi kişisel çıkarlarını
gözden çıkararak rejimini lekeleyecek olan bir uygulamaya son vermekti. Zira Sultan Mahmud’un
selefleri kendi hizmetlerinde çalışanları ve onlarım emlaklerinin gerçek sahibi olarak kendilerini
gördüklerini, bunun da sultanların savurganlıklarının kaynağı olarak görmektedir. Ne var ki baron
Sultan Mahmud’un bu eski uygulamadan tam da vazgeçemediğini bir örnekle ortaya koyar. Sultanın
30 Haziran tarihli bir ferman ile Tapeki adlı bir ölen bir Yahudi’nin malına el koyduğunu; dahası devlet
görevlilerinin miraslarına el koymaya devam ettiğini, ancak onların eşlerine ve çocuklarına yetecek bir
miktar ayırdığını yazar. Miras idaresinin zengin devlet adamlarının mirasına el koymak için her zaman
bir bahane bulduğunu belirtir. Barona göre müsaderenin daha az ve sınırlı bir şekilde yapılmasına
rağmen devlet adamlarında güvenin geri gelmediğini, bunu da bizzat sultanın kendi ifadeleri ile müşa-
hede etmenin mümkün olduğunu yazar. Boğaz’da muhteşem sarayların yapıldığını gören sultan bunu
“Bende büyük bir istek ve baştan çıkarmaya neden olan bu çılgınlık nedir” sözleri ile ifade etmekteydi.

                                              25
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30