Page 27 - Tarih Çevresi Dergisi - Ocak Şubat Sayısı 2021
P. 27

tarih çevresi




            ihtiyaçlarını karşılamak için civardaki yerleşim  zayıflığına bağlarlar. Kılıcı yüzlerine sürdüğün
            yerleri  (şehir,  kasaba)    ile  irtibat  kurarlar.  sürece  itaat  ederler,  kılıcı  uzaklaştırınca  da
            İhtiyaçlarını gördükten sonra deyim yerindeyse  yağmalarlar ve öldürürler. 34
            yine atalarının kadim diyarı olan geniş çöllere       Bölge  halkı  bu  denli  zor  ve  tehlikeli
            dağılırlar.                                    yaşam  koşullarına  alışık  da  olsa,    Basra’nın
                 Bedeviler yerleşik hayattan nefret ettikleri  havası  da  yaşayanları  rahatsız  edecek  ölçüde
            için ziraatla uğraşmazlar. Ancak hasad zamanı  kötü idi. Ayrıca her sene yaz mevsiminde sıtma
            pek  çok  zirai  alanı  yağmalamaktan  da      hastalığı  ortaya  çıkıyordu.  Bu  nedenle  halk
            kaçınmazlar. Mevsimine göre yer değiştiren bu  arasında  pek  çok  hastalık  yayılmaktaydı.  Bu
            bedeviler  zorla  da  olsa  başkalarının  alanına  durumun  sebebi,  devletçe  öteden  beri
            girmekten çekinmezler. Ve geçtikleri yerlerde  engellenmeye çalışılan Cezayir suları idi. Bu
            bağ ve bahçeleri yağmalarlar. Bu mevcut durum  illet yüzünden ahalinin çoğunluğu, özellikle de
            da  Bedeviler  ile  yerleşik  halk  adını  alan  ticaret  ve  ikamet  için  dışarıdan  gelenlerin
            Hadariler  arasında  sık  sık  kavgalara  neden  tamamı  vaktinin  çoğunu  mikroplu  sular  ile
            olurdu. Hadariler, Bedevilerin bu yağmalarından  bulaşan   hastalıklar   ile   uğraşmaktaydı. 35
            korunmak için çoğu kez bedevilere “uhuvve” adı  Salnameleri incelediğimizde; Kentin nüfusunun
            altında ‘’Kardeşlik Vergisi’’ verirlerdi. 33   sürekli şekilde, gerek civardaki aşiret saldırıları,
                 Hayat  tarzları  “gazve”  adı  verdikleri  gerekse  de  etrafının  kanallar  ve  bataklıklarla
            yağmalama üzerine kurulu olan çöl Araplarının  çevrili olmasından kaynaklanan sıtma ve veba
            askeri tedbirler ile durdurulması imkânsızdı. Bu  salgınları yüzünden azaldığını görüyoruz. 1820-
            yüzden Osmanlı Devleti de Basra ve civarındaki  1821 (H. 1236)’da Basra’da kolera hastalığı baş
            yolların  ve  yerleşik  ahalinin  güvenliğini  göstermiş ve tam on iki gün boyunca şiddetli bir
            sağlamak  için  belli  başlı  bedevi  ailelerinin  şekilde devam etmiştir. Daha sonra hafiflemeye
            şeyhlerine ‘’urban tahsisatı’’ adıyla yıllık maaş  başlamış ise de, ölen insan sayısı o kadar fazla
            veya  hediyeler  vermekteydi.  Karşılığında  da  idi  ki,  pek  çok  ev  kimsesiz  kaldığından
            yerleşim yerlerine saldırmayacaklarına dair senet  kapanmış,  defnedecek  kimse  olmadığından
            almaktaydı. Ancak bu hediyeler veya maaşlar    camilerde  ve  sokaklarda  cesetler  üst  üste
            bedeviler  için  bağlılık  sayılmazdı.  Çünkü  bu  yığılmış  ve  halk  çöllere  doğru  kaçmıştır. 36
            tahsisatı almadıkları takdirde ilk fırsatta tekrar  Basra’da  meydana  gelen  bu  sıtma  sorununun
            yerleşim   yerlerine   saldırmaktan   geri     ortadan  kaldırılması  için  Basra  valisi  Nasır
            durmazlardı.                                   Paşa’nın  mutasarrıflığı  zamanında  Cezayir
                 Bedevi Arap aşiretleri “gazve” yapmadan   sularını önleyecek olan sedler bir sene zarfında
            asla tatmin olmazlar. Ayrıca onlar çevrelerinde  tamamen yaptırılmış ise de suların şiddetinden
            güçlü  bir  hükümet  de  istemezler.  Daima    bazı mahalleri suya dayanamayarak kırılmıştı.
            kendilerini  affeden  hatta  maaş  veren  zayıf  Bu sedlerin tekrar yaptırılması gerekmişti. Fakat
            hükümetlerin dostudurlar. Zira güçlü hükümet   bir sene zarfında bu sedlerin yapılması müşkül
            onları terbiye eder, zayıf hükümet ise razı eder.  ve  yapılsa  bile  devamı  mümkün  değildi.
            Bu Araplar sadece kılıçtan anlarlar. Kendilerine  Bunların yapımı dört beş seneye taksim olunarak
            iyi  muamele  gösterildiğinde  bunu  hükümetin  her  sene  bir  kısmının  yaptırılması  lazımdı.



                                                      25
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32