Page 23 - Tarih Çevresi Dergisi - Ocak Şubat Sayısı 2021
P. 23
tarih çevresi
başka bir kapıya da sahip olmuştur. Basra’ya körfezi dâhilinde ve Şat-tül Fırat kenarında
hâkim olan Osmanlı Devleti’nin 1546’da bulunan Arap çocuklarına İngiliz dilini
başlayan askeri faaliyetlerinin devamı olmak öğretmektedirler. Bölgeye II. Abdülhamit
üzere 1550 tarihine kadar körfezin batı kıyısında tarafından gönderilen Nusret Paşa; “Bu
yer alan Lahsa ve Katif’i de hâkimiyetine almış durumdan bizim vali ve memurlarımızın acaba
ve körfez etrafında hâkimiyet sahasını ne kadar bilgisi vardır? Ve ne kadar
genişletmiştir. Bu dönemde Basra Körfezi ve haberdardırlar? 13 diyerek hayretini dile
bağlantılı denizlerde Portekiz hâkimiyeti olup, getirmektedir.
Özellikle körfezin girişini kontrol altında tutan
Hürmüz adasını üs olarak kullanmaktaydı. 8 Osmanlı hâkimiyeti ile birlikte bu
Basra, genel olarak Bağdat eyaletinin bir parçası bölgedeki ayrılıkçı ve isyancı hareketler de
olmuştu. 1884’e kadar bazen vilayet, bazen de varlığını devam ettirmişti. Osmanlılar bu
mutasarrıflık olarak yönetildi. II. Abdülhamit’e bölgede kesin bir başarı sağlamış ve tam
ait Basra Vilayeti’ndeki emlâke dair her türlü hâkimiyet kurabilmiş değillerdi. Osmanlı idaresi
muamele 1303 [1887/1888] tarihine kadar Arabistan’ın bu bölümünde mahalli hanedanlara
Bağdat’ta bulunan Emlâk-ı Hümayun dairesince idareyi bırakmak; daha doğrusu merkezi
gerçekleştirilmiştir. Ancak; zamanla gerek hükümet temsilcileri yanında onları idareye
Bağdat gerekse Basra’da padişah şahsında iştirak ettirmek veya belirli sahalarda idareyi
toplanan mülklerin giderek artması bunların onlara vermek gibi bir tarzı benimsemişti.
işletilmesini güçleştirdiğinden, Basra’da ayrı bir Basra, bazen bir eyalet gibi, bazen de
idare kurulmasına karar verilmiştir. Bu kararın Bağdat eyaletinin bir sancağı olarak yönetilmişti.
verilmesinde bölgedeki arazilerin çoğunun XIX. yüzyılda Basra’nın ticari faaliyetlerinde
büyük parçalar hâlinde bulunması ve ahalisinin önemli ölçüde bir artış görülmüştü. Basra limanı
büyük bir bölümünün aşiretlerden oluşması da tamir edilmiş; Şatt-ül Arab ağzında derin bir
etkili olmuştur. 9 kanal kazılmıştı. Basra’daki bu önemli
gelişmelerin birçoğu Mithat Paşa’nın Bağdat
14
Basra’nın 1875’te müstakil bir vilayet valiliği zamanında olmuştu. Basra, XIX. asrın
haline dönüştürülmesi üzerine, Ahsa Necid ikinci yarısında gelişmeye başlamıştı. Bir
10
sancağı adıyla Basra’ya bağlanmıştır. Basra, bu taraftan Süveyş Kanalı’nın açılması, Hind denizi
tarihte merkez sancak (Basra) dışında Muntefik, ve Körfez ticaretinin gelişmesi ve diğer taraftan
Amara ve Necid sancaklarından oluşan bir eyalet da, özellikle Mithat Paşa’nın Bağdat valiliği
haline getirildi. Bu dönemde Basra sancağı sırasında bu bölgede devletin nüfuzunun
Merkez Basra, Kurna ve Kuveyt olmak üzere üç kuvvetlenmesi ile asayişin teessüsü ve şehirdeki
kazaya ayrıldı. 11 XIX. asır’da Basra’nın 16 ümran faaliyetleri sayesinde yavaş yavaş bölge
mahallesi bulunuyordu. 12 Ayrıca Basra inkişaf etmişti. Bu devirde Basra’nın nüfusunun
vilayetinin Osmanlı parlamentosunda dört 18.000 ile 60.000 arasında olduğu
mebusu da bulunmaktaydı. belirtilmektedir ki ( V. Cuinet’ ye göre), bu
İngilizler bölgeye o denli hâkim olmaya sonuncu rakamın fazla mübalağalı olduğu
çalışmaktadırlar ki, 1891 (h.1309) de Basra söylenebilir. Evvelce Basra limanında, birkaç
21