Page 45 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 45
tarih çevresi
Türklerin kabul ettiği kadim dinler söz konusu olduğunda, Türk bir din kurucusunun, bu dine ait itikadî
ve amelîî yönden sistematik bir Türkçe kutsal metnin ve mabetlerin olmayışı veya bunun uzun süre varlığını
devam ettiremeyişi nedeniyle, din dili noktasında Türkler yeni kabul ettikleri dinin dilini Arapça-Farsça olarak
neredeyse tamamen benimseyip Türkçe din dili oluşturma yoluna gitmemişlerdir ya da zaman içerisinde din
dilinin Türkçe karşılığı terkedilmiştir. Buna göre Dede Korkut hikayelerine baktığımızda terkedilen Türkçe
dini kavramlar ve onların yerine benimsenenlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: (İlk kelime terkedileni ifade
etmektedir) Nom yerine Din (Azgın dinli kafir, sası dinlü, din düşmanı, din serveri Muhammed)); Yükünç yerine
Namaz, Yükündi yerine Namaz kıldı (Arı sudan abdest alıp namaz kılmak); Savçı-Yalvaç yerine Peygamber
(Muhammed peygamber); İrinçü-Yazug yerine Günah (Günahınızı adı görklü Muhammed bağışlasın); Menggü
yerine Ahiret (Ahiret hakkını helal etsin); Yek yerine Şeytan (Şeytana lanet kılmak)18. Bütün bu kelimelerden
hiç biri ilk kullanımıyla hikayelerde yer almamaktadır. Bunlara ilave olarak hem Türkçe uçmag, hem Arapça
olarak kullanılan cennet (yeri cennet olsun) ya da Kaşgarlı’da yer almayan ve Türkçe ezan okumak anlamında
kullanılan “banlamak (minarede banlayanda fakı görklü)” gibi kelimeler hikayelerde yer almaktadır19. Bununla
birlikte Türklerin daha önce kabul ettikleri Zerdüştlük, Budizm, Maniheizm vs. gibi bazı dinlere ait kavramlar
hiçbir şekilde hikayelerde geçmemektedir. Şamanistik bazı kavram ve tavırların hikayelerde yer aldığına yönelik
değerlendirmelerin de zorlama olduğunu ya da bu etkilerin yüzeysel düzeyde kaldığını belirtmekte fayda vardır
ki, bunlara dair bazı örnekleri aşağıda ele alacağız.
Burada iki kelimeden bahsetmek de gerekir. Bunlardan birincisi “yumuş/yumış” kelimesidir ki, bu
kelime Kaşgarlı’da “yumuşcı=melek” şeklinde kullanılmaktadır ve “iki adam ya da başka birileri arasındaki
mesai” anlamına gelmektedir20. Deli Dumrul hikayesinde, Azraile yenilen Deli Dumrul, kendisinin canını
almamasını Azrailden istediğinde, Azrail, bunu Allah’tan talep etmesi gerektiğini belirterek “Men dahi bir
yumuş oğlanıyım”21 diyerek, kendisine verilen vazifenin dışına çıkamayacağını belirtmiştir. Türklerin, İslam’ı
kabul ettiği ilk dönemlerde “yumuş” melek yerine kullanılmışsa da, daha sonra yerini “melek” kelimesine
bırakmıştır.
Hikayelerde geçen dikkat çekici bir diğer kelime de “okumak”tır. Bu kelime, İç Oğuz’a Taş Oğuz’un
Asi Olup Beyrek’in Öldüğünü Beyan Eden hikayede iki yerde farklı yazılışlarla geçmektedir ki, metin
bağlamındaki anlamı “davet, davet etmek, çağırmak, tebliğ etmek” şeklindedir. İlk metinde Aruz Koca, Taş
17 Genel olarak Türklerin eski din ve inançları ile ilgili olarak bkz. İbrahim Kafesoğlu, Eski Türk Dini; Abdulkadir İnan, Eski Türk
Dini Tarihi; Hikmet Tanyu, Türklerin Dini Tarihçesi; Emel Esin, Türk Kültür Tarihi İç Asya’daki Erken Safhalar; Bahattin Ögel, İsla-
miyetten Önce Türk Kültür Tarihi; Fatih M. Şeker, İslamlaşma Sürecinde Türklerin İslam Tasavvuru; Ayhan Bıçak, Türk Düşüncesi
1, Dergah Yayınları, İstanbul 2013.
18 Türkçe dini kavramlar Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lugâti’t-Türk adlı eserinden, parantez içerisindeki ifadeler de Dede Korkut Hi-
kayeleri’nden alınmıştır, Bkz. Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lugâti’t-Türk, Çeviri ve Düzenleme: Seçki Erdi-Serap Tuğba Yurteser, Kabalcı
Yayınevi, İstanbul 2005; Kaşgarlı’nın eserindeki dini terimlere yönelik yaptığımız bir çalışmada, yaklaşık 8000 kelime içinden isim ve
fiil olarak ancak 45 kadar dini terim tesbit edebildik. Bkz..Hidayet Peker, “Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lugâti’t-Türk Adlı Eserinde
Dini Terimler”, Mahmyt Kashgarly-The Founder of Scientific Türkology, International Scientific Conference, February 21-22, 2008,
Aşkabat-Türkmenistan.
19 Dedem Korkudun Kitabı, s. 22
20 Kaşgarlı, age, s. 710
21 Dedem Korkudun Kitabı, s. 113
44