Page 18 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 18

tarih çevresi

göre dağılımına baktığımızda, bakanlar, yüksek devlet görevlileri, ulema ve adliye mensupları, askerl-
er, belediye mensupları ile görevi kesin olarak saptanamayan kimselerin olduğu görülmektedir.

     KANUN-I ESASİ VE MEŞRUTÎYET ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞ AYRILIKLAR

     Komisyon üyeleri arasında hazırlanacak Kanun-ı Esasi’nin niteliği ve kapsamı hakkında pek çok
düşünce farklılıkları vardır. Bunları kabaca Mithat Paşa ve taraftarları ile Kanun-ı Esasi’ye karşı olan
Padişah ve onun taraftarları olarak iki gruba ayırabiliriz. Şunu da ifade etmek gerekir ki, Kanun-ı
Esasi’yi isteyen Mithat Paşa taraftarlarından olanlar arasında dahi Kanun-ı Esasi’nin kapsamı üze-
rinde fikir ayrılıkları bulunmaktadır. Çeşitli kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, Kanun-ı Esasi
taraftarı olmayan kimseler genellikle saray çevresinden, Padişah’ın ihsanları ile yaşantısını sürdüren
ve bir anlamda kendi çıkarları için Padişah’ın yanında olan kimselerdi. Meşrutîyet taraftarları olanlar
arasında da, hazırlanacak olan metnin içeriği açısından fikir ayrılıkları vardı. Aslında Mithat Paşa‘dan
başka Meşrutîyet’ e gerçekten inanmış kimse yoktu. Örneğin, Sadrazam Rüştü Paşa’nın düşüncel-
erine göre, Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü kötü durumdan çıkabilmesi için Kanun-ı Esasi gibi
anayasal bir metin gerekmeyip, sadece devlet bünyesindeki bazı kurumlarda yapılacak ıslahat yeterli
idi.20 Fakat İstanbul’da Kanun-ı Esasi’ye taraftar bir kamuoyu oluşmuştu. Özellikle basın mensupları
konunun taraftarı idiler. Aydın gruptan Mithat Paşa’yı destekleyenler arasında, Namık Kemal, Ziya
Bey, Rauf Bey, İsmail Bey sonraları vezir olan Hasan Fehmi, Şakir Bey, Sadullah Bey, Köse Raif Bey
ve Rıfat Paşa gibi isimler bulunuyordu. Meşrutîyet’in karşısında olanlar ise, Padişah’a yaranmak için
meşrutîyet aleyhinde konuşuyorlardı. Bunlardan Kadıasker Muhiddin Efendi, Şerif Efendi, Fâdıl ve
Râmiz Paşalar, Meclis-i İcraat üyesi Rıza Bey, Kanun-ı Esasi aleyhinde olan kişilerdi. Bunlar “Ka-
nun-ı Esasi kâfir işidir, bir de Meclis-i Mebûsan’da pek çok Hıristiyan bulunacağından bunlar şer’i
şerife mugayyir kanunlar koyacaktır” 21 gibi iddialarda bulunarak taraftar toplamak istiyorlardı.

     Meşrutîyet rejiminin lehinde ve aleyhinde olan kamuoyunun görüşleri bu merkezde iken, yapılan
tartışmalar komisyon üyelerine de doğal olarak etkiliyordu. Komisyon üyelerinden olan Ahmet Cevdet
Paşa, Kanun-ı Esasi aleyhtarı olanların en başında geliyordu. Ahmet Cevdet Paşa ile Mithat Paşa’nın
komisyonda sık sık tartıştıklarını görüyoruz.22 gibi sözler söylemiştir. Bütün bunlar gösteriyor ki, Ka-
nun-ı Esasi tartışmalarının yapıldığı komisyonda genel hava pek de yumuşak ve olumlu değildir.
	

     Başkan ve üyeleri hakkında bilgi vermeye çalıştığımız Kanun-ı Esasi komisyonu bir taraftan
“Talimât-ı Muvakkate”yi23 hazırlarken diğer taraftan da anayasa taslağı hazırlama işini yürütmektey-
di. Haftanın belirli günlerinde Bâb-ı Ali’de, geceleri ise, komisyonun önde gelen üyelerinden Server
Paşa’nın konağında haftada dört gün toplanarak çalışmalarını aralıksız sürdürüyordu.24

       Bir takım çalışma grupları oluşturulmuştu. Bu grupların birinin başında Cevdet Paşa bulun-
maktaydı. Görevi ise, yönetimle ilgili yasalar hazırlamaktı. İkinci alt çalışma grubu ise, Serv-
er Paşa’nın başkanlığında oluşturulmuştu. Basın yasasını hazırlamakla görevliydi. En önemli
alt komisyon ise, Ziya Bey’in başkanlığında, Namık Kemal, Chamich Ohannes, Râmiz Efendi ve
Abidin Bey’den oluşuyordu. Anayasa ve seçim kanununu yapmakla görevliydi.25 Komisyonun to-
planma günleri, çalışma biçimleri hakkında arşivimizde yeterli bilgi ve belge ne yazık ki bulun-
mamaktadır. Dönemin gazetelerine, komisyon çalışmaları ve toplantıları ile ilgili kısa haberler

                                               18
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23