Page 32 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 32

tarih çevresi

         Bir numaralı hanede oturan köyün imamı Ömerefendioğlu Molla İbrahim altmış
yaşındaydı. Köyde bir imamın bulunması, son iki yüz yıl içinde buraya bir cami yapıl-
mış olduğuna işaret edebilir. Ya da bu imamın komşu köylerden birindeki camiin
imamı olabileceği de düşünülebilir. Hatırlanacağı gibi daha önce değişik tarihlerde Ka-
ray ve Eceli’de imam hatip gibi din görevlileri bulunuyordu. Daha sonra kaybolan bu
camiin bir medreseyle birlikte Eceli ve Hoşkadem’in arasında ırmak kenarında olduğu
rivayet edilmektedir. Kırk eli yıl öncesine kadar duvar taşları duruyordu122. Kaynak-
larda Çonkara veya Hoşkadem adıyla geçen bu medresede 1834 yılında Gülcüoğlu Ali
Efendi bin Ömer müderrislik yapıyordu123. Medresenin 1882-1884 yılları arasında
Çonkara Medresesi adıyla varlığını koruduğunu ve müderrisinin Erzenzade Süleyman
Efendi olduğunu biliyoruz. Bu yıllarda bu satırların yazarının dedesi de orada öğrenci
idi124. 1888 yılında söz konusu medrese Hoşkadem Medresesi adıyla anılmaya başlan-
mıştır. Trabzon Vilayetinin tamamındaki yüz doksan medreseden birisidir. Bu tarihte
Ordu Kazasında yirmi yedi, Aybastı Nahiyesinde ise sadece iki medrese vardı: Esenli
ve Hoşkadem medreseleri. Birincisinde otuz, ikincisinde otuz bir talebe okuyordu125.

          İki numaralı hanede oturan Karamehmedoğlu Ahmed bin Mehmed ise köyün
muhtarıydı; elli yaşındaydı. Köyün ikinci muhtarı/muhtar-ı sanisi Karamustafaoğlu
Mustafa bin Mahmud ise, altmış yaşında olup on bir numaralı hanede oturuyordu. Os-
manlı Devleti’nde eskiden beri köylerde kethüda, ihtiyar, bazen de muhtar denen gö-
revliler bulunuyordu. II. Mahmut döneminde, İstanbul dışında muhtarlık örgütünün ku-
rulması 1833-1836 yıllarına rastlar. Hoşkadem’deki söz konusu muhtarlar da bu örgüt-
lenme sırasında seçilen ve atananlardan olmalıdır126.

         Hoşkadem’in bir de ayanı vardı: Cebhanecioğlu Abdurrahman bin Abdullah. O
doksan yaşındaydı ve yedi yıl sonra vefat etmişti. Lakabından aslen askeri sınıftan olup
sonradan köylüleşen, ancak liderliği elden bırakmayan bir aile olduğu anlaşılıyor127.
On beş numaralı hanede ise doksanlık başka bir dede oturuyor: Taviloğlu Ahmed bin
Hasan. Yirmi beş yaşındaki oğlunun adının üzerinde mücrim/kabahatli, suçlu yazıyor.
Bir kere lekelenmeyi gör, mutlaka yıllar sonra da olsa bunun izi ortaya çıkıveriyor.

         Köyün on altı numaralı son hanesi, kırk beş yaşındaki Boşnakoğlu Mehmed bin
İbrahim’e aitti. Lakabından Boşnak kökenli olduğu anlaşılan bu tek hanelik aile, Hoş-
kadem’e nereden ve nasıl gelmiştir? 128. Bu sorunun cevabı bilinmiyor. Ailenin kendisi

  122 Hoşkadem’den Şemsettin Yediyıldız bu taşları gördüğünü ve bildiğini nakletmiştir.
  123 Büyük 2020: 282.
  124 YA-MAY-K4-055. Yediyıldız 2022’c: 301.
  125 TVS, 1305/1888, s. 118-130.
  126 Muhtarlık örgütünün kurulması ve görevleri konusunda bkz. Çadırcı 2013: 38-40.
  127 Bu dönemdeki ayanlık kurumu için bkz. Çadırcı 2013: 33-37.
  128Bu dönemdeki Nüfus Defterlerinde Karadeniz’in farklı bölge ve köylerinde Boşnakoğlu lakaplı ai-
lelere rastlanmaktadır. Mesela Aybastı’nın Yakacık köyünde de bir Boşnakoğlu hanesi vardı (Büyük
2020: 373). Akköy Kazasında ise Uçarlu, Küçüklü, Meliklü köylerinde birer, Uçarlu Göçebeleri arasında
iki, Pazarsuyu Kazasında Şeyhlü köyünde ise bir aile Boşnakoğlu lakabı taşıyordu (Hürol 2017). Ulubey
Kazasının, Durak köyü Demirci taifesi arasında bir hane, Gündüzlü köyü göçebeleri arasında bir hane,
Kıranyağmuru köyü göçebeleri arasında bir hane, Sevdeş köyünde bir hane, yine bu köyün göçebeleri
arasında bir hane, Elmaçukuru köyü göçebeleri arasında bir hane (bu sonradan Şeyhler köyüne nakledil-
miş) Boşnakoğlu lakaplı insanlar mevcuttu (Akdemir 2017: 165, 190, 203, 206, 235, 240, 249). Gölköy

                                           2391
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37