Page 71 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 71

tarih çevresi

                avlamakta ve bunları çok ucuz fiyatla satmaktadırlar. Balıkçıların hemen
                hepsi Rum olup, balık pişirme zenaatinde de gerçekten ustadırlar. Türkler,
                iyi pişirilmiş, temiz olduklarına inandıkları balıkları yemekten çekinmezler.
                Bununla beraber, balık sevgisi Türklerden çok, sonradan Müslüman olanlar-
                da yani dönmelerde vardır. Bununla dışında öz Türkler, kurbağa, salyangoz,
                kaplumbağa, istakoz ve buna benzer hayvanları yemek değil, bunlara el bile
                sürmezler...” (Baron Wratislaw’ın Anıları, 1996: 47).
                “Dinsel buyrukların dışında kalan bazı boş şeylere Tanrı buyruğu gibi değer
                veren bu insanlar, böyle yapmakla yani kedi, köpek, balık, kuş ve Tanrı’nın
                başka canlı ve konuşamayan yaratıklarına yiyecek sadakası vermekle yüce
                Tanrı’nın gözüne gireceklerine inanırlar. Bu inançlarının sonucu olsa gerek,
                Balıklar için sulara ekmek parçaları atarlar…” (Baron Wratislaw’ın Anıları,
                1996: 75).

İnsanların hayvanlara merhametle yaklaşması ve bunu Allah rızası için yaptıkları konusuna değinen
Gerlach da şu ifadelere yer vermiştir:

                “…Bunları hep “Allah rızası için” yaparlar. Bazıları balık satın alır ve tekrar
                denize atar. Tuna kıyısında buna bizzat tanık olduk. Türkler bu davranışın bir
                ibadet yerine geçtiğine ve sevap sayıldığına inanırlar…” (Gerlach (b), 2007:
                664).

     Hans Dernschwam, “İstanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlüğü” adlı eserinde, İstan-
bul’da özel bir balık pazarının olduğuna dikkat çekerken, bu pazarın vergisinin çok yük-
sekliğine ve orada olduğu dönemde de pazarın Yahudilerin elinde bulunduğuna değinmiştir
(Dernschwam, 1992: 172).

      XVIII. yüzyılın başında İstanbul’u gezen Fransız botanikçi Tournefort, Galata’daki
balık halinin görülmeye değer ve limanın karşı yakasında, Ayasofya yolu üzerinde bulunan
halden çok daha güzel olduğunu ifade etmiştir. Aktardığına göre, Galata balık hali uzun bir
sokaktır ve sokağın her yanında dünyanın en güzel balıkları sergilenmektedir (Tournefort,
2008: 38).

     Ege adalarını da ziyaret eden Tournefort, buradaki balıkçılık ve balık yeme kültürü ile
ilgili olarak da şu bilgilere yer vermiştir:

                                              71
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76