Page 74 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 74

tarih çevresi

                                       DİPNOTLAR

3 Iğrıbın, İstanbul’da Bizans devrinden itibaren kullanılmıştır. Iğrıbının yapısı, bir torba ve iki koldan meydana
gelir. Bkz. Somçağ(a), 1994: 19.

4 Uluskan, 2015: 538-539. 1902 yılında, Duyun-ı Umumiye İdaresi tarafından Eminönü balık pazarı sahilindeki
Rali Hanı’nın balıkhaneye dönüştürülmesiyle burası da ortadan kalkmıştır. Bkz. Koçu, 1958: 2012.

5 Ali Rıza Bey, 16 Ocak 1910’da, 45 sene hizmet itibariyle 3.616 kuruş maaşla emekliliğe ayrılmıştır. Ali Rıza
Bey’in hayatı ve yazıları için bkz. Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, 2001.

6 Eminönü’ndeki Balık Pazarı, hizmete açıldığı 17 Kasım 1902’den 1957 yılına kadar şimdiki Eminönü Mey-
danı’nda faaliyetini sürdürürken, 1957 yılında aynı yerdeki Eminönü Azapkapı’daki bölüme nakledilmiştir. 1965
yılında Eminönü Meydanı’nın büyütülmesi ve Galata Köprüsü yol bağlantılarının genişletilmesi sırasında balık
halinin Eminönü’nden kaldırılmasına karar verilmiştir. Eylül 1983’te taşındığı Kumkapı’da şimdiki 4 dönümlük
arazide faaliyetini sürdürmektedir. Bkz. Timur-Doğan, 2000: 12-13.

7 “Sarâyburnu’ndan Eyyûb Sultân’a varınca Halîc’in iki tarafında yalı evlerinde manzûrumuz olduğu mahalde
yüz elli karitya ağı var idi, tâ Ebü’l-feth asrında Petrekapusun Sultân Mehemmed’e açan Urumlardan on adedi
mu‘âf [u] müsellem olup hânelerinde olan on aded karityacılar balık emînine öşür vermeyüp mu‘âflar idi. Hâlâ
yine eyledir, mâ‘adâsı öşür verirler.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 285.

8 “…kayıklarıyla deryâya ağ döküp gûnâ-gûn balık dutarlar.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 285.
9 “…şeb [u] rûz sâhil-i bahrde gezüp kenâra karîb bir remmâ mâhîler görse elindeki saçma ağları serpüp bir
hırmen kadar yerde olan balıkları cümle giriftâr eder, aceb ma‘rifetdir.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 285.
10 “Çırnık 600, neferât 1000, bunlar yek-pâre ağaç çırnıklar ile liman liman olta sicimlerden deryâya bırağup
şeb [u] rûz kaya balığı ve izmarid ve istavrid balıkları gâyet lezîzdir, anları sayd ederler.” Bkz. Evliyâ Çelebi,
2006: 285.
11 “Bunlar dâ’imâ balık geçitlerin bilüp anda kayıklar ile ellerinde harbe ve sıpkınlar ile levrek ve palamid ve
alakerde ve fıçıda ve kolyoz nâm iri balıklar ururlar.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 285.
12 “Bunlar limanlarda ve Kâğızhâne sazlıklarında ipler ile bağlı çömlekler bırağup içine kaya balıkları girüp
vatan dutarken dutulup kebâb olur. Bu tâ’ife cümle üç yüz neferdir.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 286.
13 “…bunlar Boğaz içre kayıklar ile gezüp ne cânibde akındı yok ise ol cânibde sepetlere ekmek döküp cümle
balıklar içine girüp taşra çıkamazlar, bir güne sazdan örülmüş sepetlerdir. Bu sepetler içre deniz mahlûklarından
yengeç ve kereviz ve teke ve sülüne ve ıhtapot ve lakoz ve pağurya ve ıstakoz ve teke ve yılan balığı misilli deryâ
haşerâtları girir. Ammâ ıstakoz cümlesinden mukavvî fâsık ta‘âmıdır.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 286.
14 “…bunlar balık avlayıcı değillerdir, satıcı kavvâflardır. Dükkânları Balat’ta ve Fenerkapusu’nda ve Ayaka-
pusu’nda ve Cübbe Alî’de ve Unkapanı’nda ve Yenikapu balık bâzârında ve Kumkapu’da ve Samadya’da ve
Nârlıkapu’da ve Pîripaşa’da ve Hâsköy’de ve Kâsımpaşa’da ve niçe yüzü Galata’da ve Tophâne’de ve Beşik-
taş’da ve tâ Boğaz’a varınca deryânın iki tarafında ve Üsküdar’da ve’l-hâsıl meyhâne olan yerlerde elbette balık
bâzârları mukarrerdir.” Bkz. Evliyâ Çelebi, 2006: 286.

                                               74
   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79