Page 100 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 100

tarih çevresi

      “Konstantinopolis çok büyük ve cezp edici bir şehir; burası üç köşeli bir kalkana benzer,
      köşelerden biri Saint-Georgies’in kolu adını verdiğimiz Boğaz üzerindedir. Bir diğeri Boğazın
      güney yakasından Gallipoliy ‘ye kadar uzanan oldukça geniş bir körfezin kuzey yakasında yer
      alan liman üzerindedir. Her biri yedi tepe üzerine kurulmuş üç büyük şehir bilinmektedir.” 10

      Broquıère şehirde çok güzel kiliseler olduğunu ancak içlerinde en güzelinin Ayasofya olduğuna
da değinmiş ve kilise hakkında bazı bilgiler vermiştir:

      “Efendimiz Hz. İsa’nın giydiği elbiselerden biri, mızrağının demiri, konuşmak su içmek için
      kullandığı sünger bu kilisedeymiş. Papazın dua okuduğu yerin arkasında Aziz Laurent'in
      üzerinde yakıldığı ızgara demirlerini gördüm. Ayrıca Hz. İbrahim'in Sodom ve Gomorre'yi
      yakıp yıkmaya gidecek olan üç meleğe yiyecek vermek için kullandığı tekne biçimindeki taşı
      da burada gördüm.” 11

       Seyyahlar arasında İstanbul’u tüm ayrıntılarıyla gözlemlemiş ve bu notlarını eserlerinde tüm
dünya ile paylaşan isimlerden birisi de Kanuni Sultan Süleyman döneminde şehri ziyaret eden Fransız
seyyah Petrus Gyllıus ya da diğer adıyla Pierre Gilles’dir. Gilles 1544 yılında ziyaret ettiği İstanbul’a
olan hayranlığını “Diğer bütün kentler ölümlüdür ama İstanbul, sanırım, insanlar var oldukça yaşay-
acaktır.” sözüyle özetlemeye çalışmıştır. Fransız Rönesans’ını benimseyen bir hümanist aynı zaman-
da doğa bilimci ve gezgin olan Gilles, Osmanlı topraklarına, Fransa kralı tarafından bizzat eskiçağ
uygarlıkları hakkında araştırma yapmak ve klasik edebiyat kaynaklarını toplamak için gönderilm-
iştir. Gilles’in “İstanbul’un Tarihi eserleri” adlı eseri İstanbul, Türkler ve Ayasofya hakkında önemli
bilgiler veren sayılı eserler arasındadır. Gilles eserinde İstanbul’un kuruluşu, şehrin mimari yapısı,
şehrin üzerine kurulduğu yedi tepenin özellikleri (Byzantion’un yedi kulesi), şehirde yer alan camiler,
heykeller, kiliseler özellikle de birçok seyyahın büyük bir hayranlıkla bahsettiği Ayasofya hakkında
önemli bilgiler aktarmıştır. Eserde verilen bilgilere göre Yunanca kaynaklarda Ayasofya Kilisesi ilk
kez Constantinus’un oğlu Constantius tarafından yaptırılmış ve o dönemde çatı örtüsü tuğla değil
ahşaptır. Bunun yanı sıra kilise Büyük Theodois zamanında yakılıp tekrar bu dönemde beşik tonozlarla
(tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü) örtülmüş daha sonra bir
kez daha yanmıştır. Yeniden inşa edilen kilise günümüzde ki halini almıştır. Seyahatname de ayrıca
İstanbul’da bulunan başka mimari yapılardan da bahsedilmektedir. Concordia kilisesi, Aleksandria
ve Theodosius tahıl ambarları, Anastasia hamamı, Krateros Konağı Modius, Güneş ve Ay Tapınağı
Gilles’in seyahatnamesinde ilgi çeken diğer başlıklardır. 12

        Sayısız batılı seyyah Osmanlı İmparatorluğu’nu ziyaret etmiş ve notlarını ülkelerinde yayın-
lamıştır. Ancak bazılarının eserleri basit birer gezi yazısından öteye gidememiştir. Bazıları vardır ki
bu isimlerin yazdıkları notlar dünyada büyük yakı uyandırmıştır. İşte bu seyyahlardan biriside Flaman
asıllı Avusturyalı diplomat ve yazar Ogier Ghislan de Busbecq’dir. XVI. yüzyıl sonlarında İstanbul’u
ziyaret eden seyyah Osmanlı İmparatorluğu hakkında şahit olduğu birçok olay hakkında önemli bilgi
vermiş ancak bunlar arasında yeniçeriler hakkında verdiği bilgiler oldukça dikkat çekmiştir:

                                              100
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105