Page 96 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 96

tarih çevresi

	 Ancak öyle de olsa, Atatürk’ün yazdıkları ortadadır. Hem gazetelere yazdığı yazılar, hem tut-
tuğu notlar; hem de kitapları…

	 Ne demiş Cervantes? “Kalem aklın dilidir!”

	 Ne doğru bir söz… Atatürk’ü anlamanın yolu, onun hakkında yazılanları okumak kadar, onun
yazdıklarını anlamaktan da geçmiyor mu? Buna Bacon’dan başka bir sözü de ekleyelim: “Okumak bir
insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır”.

	 Mustafa Kemal Atatürk’ün doğrudan kaleminden çıkan belli başlı kitapları şunlardır:

	 Takımın Muharebe Talimi, Cumali Ordugahı, Tabiye Tatbikat ve Seyahati, Takımın Muhare-
be Talimi, Bölüğün Muharebe Talimi, Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal, Tabiye Meselelerinin Halli
ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih; Arıburnu Muharebeleri Raporu, Anafartalar Muharebatı-
na Ait Tarihçe, Karlsbat Hatıraları, Hatıra Defteri, Nutuk, Medeni Bilgiler, Geometri… Ve bunlara
eklenebilecek Söylev ve Demeçler… Aynı zamanda dört cilt olarak onun döneminde Maarif Vekaleti
tarafından yayınlanmış olan Tarih kitabında, İslam Tarihi’ni onun yazdığı biliniyor… Tam on dört
kitap…

	 Bunların ikisi Almancadan çeviridir. Mustafa Kemal Alman Generali Litzmann’dan iki ki-
tap çevirmiş: Takımın Muhabere Talimi ve Bölüğün Muhabere Talimi… 1850–1936 yılları arasın-
da yaşamış olan bu ünlü Alman General’in iki kitabını Türkçeye çevirdikten sonra yayınladı. Gen-
eral Karl Litzmann, Berlin Askeri Akademisi eski müdürüydü. Mustafa Kemal Selanik’te 3. Ordu
Karargâhı’nda görevli kıdemli kurmay yüzbaşı iken, General Litzmann’ın “Seferber Mevcudunda
Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri” adlı yapıtının ilk bölümünü Almancadan Türkçeye
çevirdi. 1908 yılında Selanik’te Asır Matbaasında bastırdı. Kitapta, değişik hava koşullarında, tam
mevcutlu bir takımın muhabere yöntemlerinin ne olması gerektiğini anlatıyordu. Bu koşullarda, avcı
hattı oluşturulmak zorunluluğu ortaya çıktığında, bu hattın ateş muharebesinin nasıl olacağı belirtil-
iyordu. Yapıta ve Mustafa Kemal Paşa’ya göre, subaylar arazide yetiştirilmeliydi. Bunun için de tat-
bikatlar önemliydi. Bu kitabı, aynı kişiden yaptığı başka bir çeviri izledi. “Bölüğün Muhabere Talimi”
adıyla yayınladığı bu kitap, yerleşik yerlerde muharebe, savunma ve saldırı konularını içermekteydi.
Yerleşik yerlerin kendine özgü savunma koşulları vardı. Bu durum, ister istemez hareketlere sınırlama
getiriyordu. Ateş alanlarının temizlenmesi, ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması, savunma düzeni,
ilerleme ve ateş üstünlüğü gibi konular kitapta yer almaktadır.

	 Bu iki çalışmayla ilgili bir noktayı daha belirtmeye gerek vardır. Zaman zaman kimileri,
Atatürk’e eleştiri getirme adına, onun yabancı dil bilmediğini, bu nedenle dünya olaylarını algılaya-
mayacağını ileri sürdüler. Bu savlarda önyargı kadar, çarpıtma ve giderek de içinde yer aldıkları dünya
görüşünü meşrulaştırma adına, karalama çabası vardı. Herkes bulunduğu yerden, bulunduğu bakış
açısına göre tarihi ve tarihsel kişilikleri yeniden inşa etme yoluna gidiyorlardı. Yeni tarihsel kahra-
manlar yaratırken, düşünsel boyutta karşı olduklarını da küçümser bir tavır ve eda geliştirmişlerdi.
Bu nedenle Mustafa Kemal, özel yaşamından, düşünce dünyasına kadar, her yönden saldırılara maruz
bırakıldı.

                                              95
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101