Page 31 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 31

tarih çevresi

olarak tanımlanan kişi, ille de insanlardan çok uzaklara gitmek ve onlarla tüm bağını koparmak zo-
runda değildir. Gerçi keşişlerin bir kısmı böyle bir hayatı yeğlemekte; şehir, köy ya da kasabalardan
uzakça bir yerde yalnız başına kalmayı tercih etmektedir. Bu insanların kendilerini ibadete de ver-
meleri gerektiği için genellikle manastırların hemen yamnda katedraller inşa edilir ki keşiş bu kate-
drallerde ihtiyaç duyduğu dinsel metinlere de ulaşabilsin. Ancak manastır hayatını insan topluluklarına
yakın mekânlarda yaşayan keşişler de vardır. Bunlar da genellikle (bir lokma bir hırka anlayışıyla
örülü) yetinmeci (mütevazı) / asketik bir yaşam sürdürmeye çalışırlar. Eğer bir keşiş, bekâr olmakla
ve diğer keşişlerin yanında yaşamakla yetinmiyor, bütün insanlardan uzaklaşmayı tercih ediyorsa ona
ermit (Yunanca eremos, "çöl” ya da "hiç kimsenin yaşamadığı yer”
anlamına gelir) adı verilir. İslam kültüründe yaklaşık olarak "münzevi” kavramına karşılık gelmek-
tedir.

111.11. Manastırların Tarihi:

111.11.1. İlk Hristiyan Manastırları, Keşişler ve Ermitler:

İlk manastırların ortaya çıkışı herhâlde Hristiyanlık inancı kadar eski bir tarihe dayanır.
  Ancak tarihî kaynakların bulgulayabildiği en eski manastırlar III. yüzyıla aittirler; bunlar Mısırlı

Hristiyanlarca inşa edilmişlerdir. Tarihin ilk keşişlerinin hayli yetinmeci bir yaşam sürdürdüklerini
biliyoruz. Cinsellikten bütünüyle yüz çevirmiş olan bu insanlar sürekli olarak oruç tutuyor, günde bir
kez yemek yiyor, bu öğünü de ekmek, su ve tuzla geçiştiriyorlardı. İlk manastırlarda yaşayan keşişler,
gün ağarmadan ve güneş batıktan sonra da dinsel metinler okuyarak ruhsal bir dinginliğe ulaşmaya
çalışıyorlardı.

İlk Hristiyan keşişlerinin en ünlüsü, Mısırlı Aziz Antuan'dır (251-356). Henüz 19 yaşında iken er-
mit olmaya, yani insanlardan uzak yalnız bir yaşam sürmeye karar veren Aziz Antuan, 40 yıl kadar
buşekilde yaşamayı başarmış ve 312 itibariyle kendisine mürit olmak isteyen genç keşişleri de yanına
almaya başlamıştır. Mısırlı zengin bir aileye mensup olan azizin malını mülkünü yoksullara dağıtarak
kendini bir mezara kapattığı, oradaki 15 yıllık ikameti boyunca şeytanla mücadele ettiği ve şeytanı
altettiğine inandıktan sonra da çöle çekilerek terk edilmiş bir kalede 25 yılını geçirdiği rivayet ediliyor.
Onun yaşamını sürdürdüğü terk edilmiş kale, sonraları başka keşişlerce keşfedilecektir. Aziz'in yet-
inmeci yaşamından fazlasıyla etkilenen ve ona mürit olmak üzere yıkık kaleyi doldurmaya başlayan
genç keşişler, bir süre sonra Aziz Antuan'un yalnızlık haline son vermişlerdir. Bu durumdan hiç hoşnut
olmayan Aziz, bir gece kaleyi gizlice terk eder ve Kızıldeniz yakınlarındaki başka bir çöl arazisine
yerleşir. Ancak keşişler bu yeri de bulurlar ve en sonunda ona mürit olan keşişlerin sayısı 10 000'e
kadar çıkar. Genç keşişlerden kurtuluş olmadığını anlayan Aziz Antuan, büyükçe bir manastırda bu
keşişlere rehberlik etmeye başlar ve 105 yaşında dünyadan ayrılana dek görevini sürdürür. Aziz Antu-
an'ınermitlik ve ruhani önderlik serüveni daha sonraları onun yolunu takip eden pek çok Hristiyan için
ilham kaynağı olmuştur.

Hristiyanlık tarihî boyunca, ün kazanan bir ermitin yaşamını manastır yöneticiliğinde tamamladığına
sıkça tanık olunmuştur. Ne var ki ermitlik yaşamından asla vazgeçmemiş ve kendisine mürit olmak
isteyen keşişleri ısrarla reddetmiş Lycopolisli Aziz Jan (ölümü 394) gibi

                                              33
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36