Page 18 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 18

tarih çevresi

ribatlardan bahsetmesi, M.Fuad Köprülü, bu kanaate katılmasa da akla ‘niçin olmasın’ sorusunu ge-
tirmektedir.

e- Kervansaraylar (Ribatlar) İrade Eğitimi Merkezleridir:
Elbistan’da Afşin ilçesi yakınında 1215 de yaptırılan ve hitabesinde Sultan İzzeddin Keykavus I ile
Emir Hasan’ın adları okunan ribatın mimari hususiyetlerinden bahsedilirken “Tonoz ile örtülü uzun
holler ve çile odaları ve büyükçe bir mescitten ibaret olan bina planı bakımından ribata uygun bir yapı
şekli gösteriyor”46 denmektedir. Bazı mutasavvıfların hayatlarında ‘irade eğitimi’ veya ‘nefs terbiye-
si’ denilen ameliyenin yapıldığı yer çilehanelerdir. Oktay Aslanapa, “Mükrimin H.Yınanç “an’aneye
nazaran’ Hacı Bektaş Veli gibi, bir takım büyük velilerin çilehanesinde çile çekerek, velilik derecesine
ermiş oldukları bu ribat içerisinde çeşitli tarikatların zaviyelerin” bulunduğunu yazmaktadır.” 47 diyer-
ek ribatlarda çilehane geleneğinin köklü bir teamül olduğu kanaatini güçlendirmektedir.

f-Kervansaraylar (Ribatlar) Askeri Eğitim Merkezleridir:
Bir kaynakta, “ribatta hayat nöbet tutmak, askeri talimler yapmak, bir de ibadet ile geçiyordu. Murabıt-
lar muhterem bir şeyhin idaresi altında uzun ibadetler ile şehid olmaya hazırlanıyorlardı” 48 şeklindeki
tespit ribatların bir askeri eğitim yurdu olduğuna dair tespitimizi teyit etmektedir.

g-Kervansaraylar Sosyal İletişim Ocaklarıdır:
Günümüz sosyal hayatının basın-yayım ve reklam kavramlarının henüz gelişmediği, insanlar arası
iletişimin araçlarla değil yüz yüze yapılabildiği asırlarda bilgi, görgü ve tecrübe sirkülasyonunun
gerçekleştiği en önemli kurumlardan biri de hanlar ve kervansaraylardır.
Ayrı çevrelerin insanları buralarda karşılaşır; dini, ahlaki, siyasi, ticari, edebi konulara dair sohbetleri
ile birbirlerinin uyarıcı ve aydınlatıcıları olurlar. Han ve Kervansaraya inen alimler, sufiler, şeyhler,
şairler, halk ozanları kendilerinden oraya izler bırakırlar.
Bu izler dillerden dillere dolaşır. Köroğlu, Dadaloğlu, Aşık Garip, Aşık Kerem, Aşık Ömer, Kara-
caoğlan, Dertli ve diğerlerinin kervana, hana, kervansaraya ilişkin şiirleri vardır. Fakat kervansarayın
Anadolu insanının iç dünyasındaki fonksiyonunu, önemini en iyi anlatan edebi ürünlerden biri şüphe-
siz “Han Duvarları” şiiridir. Şiirden seçtiğimiz han atmosferini tasvire yönelik birkaç beyit şöyle
sıralanabilir:

…..
	 Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
	 Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar
	…..
	 Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
	 Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya

        Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
       Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
       Fani bir iz bırakmış burada yatmışsa kimler
       Aygın baygın maniler açık saçık resimler….

                                               20
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23