Page 19 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 19
tarih çevresi
…..
Ben garip çizgilerle uğraşırken başbaşa
Rastlamıştım duvarda bir şair arkadaşa
“On yıl var ayrıyım kına dağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben”
…..
Bizden evvel buraya inen üç dört arkadaş
Kurmuştular tutuşan ocağa karşı bağdaş
…..
Gün doğarken bir ölüm rüyasıyla uyandım,
Baş ucumda gördüğüm şu satırlarla yandım!
“Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslımı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraş’lı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben”
…..
Arabamız tutarken Erciyes’in yolunu
“Hancı dedim, bildin mi Maraş’lı Şeyhoğlu?”
Gözleri uzun uzun burkulu kaldı bende
Dedi: “Hana sağ indi ölü çıktı geçende!”
…..
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları! 49
I.X.Ve Diğer Fonksiyonları.
Hanlar ve kervansarayların hemen hepsinde karşılaştığımız yukarıda belirtilen fonksiyonları
yanında sadece bazılarında rastladığımız nadir bazı işlevlere de sahip oldukları görülmektedir. Onlar
şöyle sıralanabilir,
a- Türbe ya da Mezarlık Fonksiyonu:
Ribatlar, “fakir yolcuları barındırmak hizmetini görmekle beraber dervişlerin oturup ibadet etmeler-
ine mahsus birer tekke olduğu, tarihi kaynaklarda bilhassa tesbit olunmaktadır; zengin vakıflara malik
olan bu müesseselerde, ekseriya onu yaptıranların türbeleri bulunduğu gibi, dervişlerin başında birer
şeyh de bulunmakta ve bunlar da öldükleri zaman ribat’a gömülmektedirler…..
Bu ribatlar hemen umumiyetle, ribat müesseselerinin ve oraya mensup birtakım mücahit dervişlerin
mezarlarını da ihtiva ediyordu.”50 Hatta
21