Page 67 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 67
tarih çevresi
Şarlman(742-814) ve Kutsal Roma İmparatoru II. Friedrich (1194-1250)’in çabalarıyla laik eğitim,
sanat, edebiyat ve bilimde bir erken Rönesans yaşandı. Bu dönemin en önemli bilim adamı Roger
Bacon (1214-1294) skolastik (inanç ve bilgiyi, bilimi, özellikle de Aristo’nun bilimsel dizgesini
kiliseyle uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan ortaçağ felsefesi). düşünceyi eleştirmiş ve kesin
bilgiye deney ve gözlemle ulaşılacağını belirtmiştir.
2. RÖNESANS (UYANIŞ, YENİDEN DOĞUŞ):
Bir Akdeniz ülkesi olan İtalya’da eski Yunan ve Roma uygarlığı (Antikite=antik çağ) (İ.Ö. VI.
yüzyıl ile İ.S. III. yüzyıl arasındaki Yunan ve Roma kültürleri) nin izleri, İslam Kültür ve Uygarlığının
etkileri görülmüştür. Bunun bir sonucu olarak, Rönesans İtalya'da 1300'lü yıllarda başlayan sanatsal ve
bilimsel gelişmeyi ifade eder. Eleştirel aklın kullanılmasıyla, din odaklı düşünceye meydan okuyan bir
bilimsel uyanış, matbaanın icadıyla bilgi paylaşımıyla elde edilen düşünsel etkileşim; bilimsel bilgiye
yöneliş ve laik anlayışla birlikte kilisenin katı dinsel etkisinden kurtulma savaşıdır. İnsanın bilgi ile
zenginleşmesi, 13.yüzyıldan başlayarak güzel sanatlara ve edebiyata önem veren grubun da oluşması,
kentli soylu sınıfın (burjuvazinin) gelişmesi ile feodal yapının bozulması, aydınlanma dönemini et-
kileyen faktörlerdir. Bunun sonucunda Batı bilimsel aydınlanmayı yaratmayı başarmıştır. Modern
bilimin başlangıcı Rönesans’ta görülen gelişimlerden kaynaklanır.
Rönesans döneminden ne anlıyoruz?
*Rönesans, sanat, edebiyat ve felsefede yeniden doğuşun ve gelişimin yeşerdiği bir
dönemdir.
*Rönesans, Ortaçağın çözüldüğü ve antik çağın yeniden araştırıldığı bir ara
dönemdir
*Rönesans, antik düşünce ve sanatın kaynaklarına dönüşü temsil etmektedir.
*Rönesans; özgür düşüncenin yeniden canlandığı dinsel bağnazlığın egemenliğinin
zayıfladığı bir dönem olarak bilimsel gelişmenin önünü açmıştır.
Aydınlanma çağı din adamını bulunduğu yere oturtmuştur. Böylece, toplumsal
yaşamın dinin değil, düşüncenin yolunda biçimlenmesini öngören aklın zaferi
ortaya çıkmıştır. Alman filozofu Kant'ın (1724-1804) deyimiyle aydınlanma insanın "aklını kullanma
güveni"nin göstergesidir. İnsan bu güvenle, bilimsel düşünceyi aydınlanmanın odağına oturtarak, laik
hümanizmi yaratmıştır.
Rönesans neyin ürünüydü? Sosyal, siyasal, kültürel ve teknolojik olarak etkilendiği dış koşullar da
var mıdır?
Toplumların ve uygarlıkların karşılıklı etkileşimlerini doğal sayarak Bizans, İtalya, Selçuklular, Os-
manlılar ve İslam dünyası arasındaki karşılıklı kültürel ilişkileri gözlemlemek uygun olacaktır. İstan-
bul'un fethinden önceki dönemlerde İtalya ve Bizans arasında ticari, siyasi ve kültürel ilişkiler vardı,
bu ilişkiler sonra da devam etti. Bizans'ın ekonomik durumunun bozulması nedeniyle çok sayıda insan
iş bulmak amacıyla İtalya'ya göç ettiler. Bunlar arasında bazı araştırmacı ve düşünürler de vardı.
10. yüzyıldan başlayarak İslam düşünürlerinin sınırlı bir başarı elde ettiklerini biliyoruz. 11.
yüzyıldan 16. yüzyıla kadar geçen süreçte Batı, İslam dünyasından yaptığı çevirilerle, eski Yunan
felsefesini yeniden keşfetmiş, İslam dünyasından elde ettiği verilerle yeni bir taban (dayanak) bulmuş
ve. bilimsel aydınlanmayı yaratmayı başarmıştır.
67