Page 9 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 9

tarih çevresi

olmaktadır 11. Gerçekten başta oğlu II. Bayezid olmak üzere torunu Yavuz Sultan Selim ve özellikle
bunun Kanuni sıfatıyla anılan oğlu Sultan I. Süleyman’ın örfî alanda çok sayıda kanunlar yaptıkları
bilinmektedir 12. Kanun koyucu yönüyle Fatih Sultan Mehmed Orta-Asya geleneğinin temsilcisi
görünümündedir. Yukarıda sözü edildiği gibi Cengiz Han da bir yasa toplatmış ve bunu daha sonra
gelen halefleri ikmal etmişlerdir. Fatih de o kapıyı açık tutmuştur. Nitekim XVI. yüzyıl sonlarından
itibaren bu Kanunnâme-i Âl-i Osman’a “kanûn-ı kadîm-i Sultan Mehmed” şeklinde atıflar yapılmıştır.

         Bu iki genel kanunnameden başka Fatih Sultan Mehmed belli bir hususa dair kanun niteliğinde
fermanlar da çıkarmıştır. Bunlardan Kanûn-ı Kitâbet-i vilâyet, adından da anlaşılacağı üzere tam bir
tapu-tahrir (kadastro) kanunu olup, konusu itibariyle belki de dünyada bir ilk olduğu düşünülebilir.
Osmanlılarda Yıldırım Bayezid (1389-1402) zamanından beri arazi tahririnin yapıldığı malum ise de,
yazım kurallarının bir mecmuada toplandığı bilinmemektedir. Fatih Sultan Mehmed’in bu uygulama-
ları kanunname haline getirdiği görülmektedir. Tedvin tarihi tespit edilememekle birlikte, eskiden beri
yürürlükte olan kuralların derlenmesiyle teşekkül ettiği kesindir. Kanunnamede fethedilen yerlerin
muharrir-i memâlik veya il-yazıcı denilen görevli ile defter emini tarafından tahririn nasıl yapılacağı
belirtilir13 .

         Fatih döneminin bir başka kanunnamesi ihtisaba yani beledî işlere dairdir. İhtisâb Ka-
nunnamesi olarak adlandırılabilecek bu kanun mecmuasında esnafın alım satım işlerinde aşırılığa
kaçmamalarına, hayvan derilerinin yüzülme esnasında delinmemesi için özen gösterilmesine ve et
fiyatlarına (narh) dair hükümler yer almaktadır . 14

         1481 yılında düzenlenmiş olan Gümrük Kanunnamesi’nde ise müslümanlardan, zimmîle-
rden ve harbî kefereden alınacak gümrük vergilerinden söz edilmektedir . 15

         Fatih döneminin bir başka hususi kanunnamesi darphaneye dairdir. Darphane Kanunname-
si’nde para darbı meselesi üzerinde durulmuş, İstanbul dışında nerelerde para kesimi yapılacak dar-
phane bulunacağı ve 100 dirhem gümüşten kaç akçe kesileceği belirtilmiştir .16

          Bu kanunnameler dışında yine Fatih Sultan Mehmed döneminde hususî zümre, iş ve bölgelere
dair ferman şeklinde çıkarılmış yasaknameler de günümüze ulaşmıştır. Bunların bir kısmı Kanûn-
nâme-i Sultânî ber-Mûceb-i Örf-i Osmânî’de bir araya getirilmiştir. Bu derleme eserde ayrıca özetle
altın, gümüş ve diğer madenlerle ilgili yasalar; darphane ve sarrafiye hükümleri; sancak, subaşı ve
mevkufat hükümleri; tuz, koyun, gümrük ve ibrişim yasası hükümleri; İstanbul’un Haslar, dalyan,
mumhane, kapan, çeltik, sabunhane ve dellallık hükümleri de yer almaktadır.

11 Kanunnâme-i Âl-i Osman Viyana nüshasına dayanılarak Mehmed Arif Bey tarafından TOEM ilavesi olarak 1330 yılında yayımlanmıştır.
Ancak tek nüsha olması hasebiyle Ali Himmet Berki tarafından sahteliği öne sürülmüş, ancak yeni nüshalarının bulunması ile Abdülkadir
Özcan tarafından mukayeseli neşirleri yapılarak bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur (“Fatih’in Teşkilât Kanunnâmesi ve Nizâm-ı Âlem
İçin Kardeş Katli Meselesi”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, Fatih Sultan Mehmed’e Hatıra Sayısı, İstanbul 1982,
sayı 33, s. 7–56; Kanunnâme-i Âl-i Osman (Tahlil ve Karşılaştırmalı Metin), İstanbul 2003, 2007, Atam Dedem Kanunu - Kanunnâme-i
Âl-i Osman, İstanbul 2012.
12 Genel olarak bk. Ömer Lütfi Barkan, XV ve XVI. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Zirai Ekonominin Hukuki ve Mali Esasları. Ka-
nunlar, I, İstanbul 1943; Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, I-IX, İstanbul 1990-1996.
13 Akgündüz, aynı eser, I, 368–379.
14 aynı eser, s. 378-379.
15 Robert Anhegger – Halil İnalcık, Kanûnnâme-i Sultânî ber-Mûceb-i Örf-i Osmânî, Ankara 1956, s. 78-79Akgündüz, aynı eser, s. 381 vd.
16 Akgündüz, aynı eser, s. 384.

                                              9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14