Page 9 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 9

tarih çevresi

arasındaki bu husumet önceki dönemlere nazaran yumuşamış ve bunda en etkili sebep Millî Mü-
cadele’nin başlaması olmuştur. Bu mücadele için tüm Anadolu halkı birlik olunması gerektiğinin
farkındadır ve aynı şekilde Çelebiler ve Babagânlar da Mustafa Kemal Paşa’ya destek vermek için
olabildiğince dergâhtaki dargınlığı bir kenara bırakmıştır. Zira izledikleri bu politika daha sonraki
dönemlerde her iki taraftan da Meclise mebus seçilmesine yaramıştır (Hamzaj, 2015). Mustafa Ke-
mal Paşa da bu kritik dönemde Alevi ve Bektaşilerin desteğini almak için dergâhlarını ziyaret etmiş,
Dedeler ile ara ara yazışmalar yaparak açıkça desteklerini istemiştir. Müteakiben dedeler, Mustafa
Kemal Paşa’nın kendileri ile görüşmeye gelmesinden büyük memnuniyet ve gurur duyduklarını, bu
mücadelede kendileri ile aynı tarafta yer alacaklarını bildirmiştir (İlyas, 2018).

   1.I.DünyaHarbi’ndeMücahidîn-iMevleviyeTaburu’nun(GönüllüMevleviTaburu)Kurulması

   Millî Mücadele dönemindeki teşkilatlanma çalışmalarınaAnadolu’daki tasavvufi zümrelerin müşter-
ek hareket ederek önemli katkılar sağladıkları anlaşılmaktadır. Söz konusu zümrelerin desteklerinin
başlangıcı, I. Dünya Harbi yıllarına dayanmaktadır. Nitekim I. Dünya Harbi’nde Kafkas cephesine gönder-
ilen Mücahidîn-i Mevleviye Taburu yani Gönüllü Mevlevi Taburu buna örnek teşkil etmektedir (Kılıç,
2011). Veliyeddin Çelebi komutasında kurulan birlik I. Dünya Harbi’nde Kafkas ve Suriye cephesinde
mücadele vermiş ve özellikle doğuda Alevilerin çoğunlukta bulunduğu bölgelerde milis kuvvetlerin
teşkilatlanmasında önemli rol oynamıştır (BOA. İ.. TAL. 505/2,lef: 1; BOA. İ.. TAL.D: 505/2,lef: 2;
Küçük, 2003; Şener, 2006). Zira Osmanlı Devleti henüz Balkan Harbi’nin yaralarını saramadan I. Dün-
ya Harbi’ne girmek zorunda kalmış ve bir yandan ordu birlikleriyle savunma yapmaya çalışırken diğer
yandan da milis güçlerle bunu desteklemeye çalışmıştır. Bu bağlamda yakın Türk tarihine baktığımız-
da gönüllü milis teşkilatların bu mücadelede önemli bir rol üstlendiğini görmekteyiz. Kendisi de Mev-
levi olan Sultan Mehmed Reşad’ın savaşın başlamasından kısa süre sonra bütün Müslümanları cihada
çağırmasıyla tüm kuvvetler harekete geçmiş, bu çağrıdan yaklaşık üç ay sonra Veliyeddin Çelebi komu-
tasında Gönüllü Mevlevi Taburu için hazırlıklar başlamıştır (Özgül, 2005; Köstüklü, 2010; Avcı, 2019).

    Veliyeddin Çelebi, Mevlevi Taburu’nun hazırlık sürecinde önce bazı Mevlevi şeyhlerine maiyetleri-
yle tabura katılmaları için telgraflar göndermiştir. Taburun toplanabilmesi için resmi olarak Harbiye
Nezareti’nden izin alınması gerektiğinden Aralık ayında Harbiye Nezareti’ne bir telgraf çekilmiştir.
Telgrafta askerî yetkililerle hükümet üyelerinin şeyh efendilerle birlikte hareket edebilmesi ve bütün
Mevlevilerin sevk edilmesi konusunda her türlü tedbirin alınması için sancak ve vilayet merkezlerine
gereken emrin gönderilmesi istenmiştir (Köstüklü, 2016). Böylece Gönüllü Mevlevi Taburu kurulmuş
ve Harbiye Nezareti de daha sonra taburun kurulduğunu resmi yazışmalarda onaylamıştır (Köstüklü,
2010). Taburun kurulmasında padişahın isteği yanında Filistin cephesine 4. Ordu kumandanı olarak
tayin edilen Bahriye Nazırı Cemal Paşa ve Enver Paşa da etkili olmuştur. Cemal ve Enver Paşalar tabu-
ru destekleyerek bir yandan da Alevi ve Bektaşi halkın desteğini alma niyetindedirler (Özgül, 2005;
Köstüklü, 2010; Avcı, 2019).

     Bahriye Nazırı ve 4. Ordu Kumandanı Cemal Paşa hatıratında Mevlevi Taburu hakkında bazı
hususlara değinmiştir. Taburun kurucusu Veliyeddin Çelebi ile Konya’da tanıştığından ve Çelebi’nin
gönüllü bir müfreze ile Mısır seferine katılmak üzere Suriye’ye geldiğinden bahsetmiştir. Cemal Paşa
bu tabur yüzünden senelerce yaşadığı hareminden ayrı kalmış ve sonunda haremini kaybetmiş olan

                                              9
   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14