Page 53 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 53

tarih çevresi

Kara Vasıf Bey’i yalıya gizlice davet etmişti “Vasıf, Talat Paşa’dan giderken aldığım emir gereğince
arkadaşlar İttihatçılıkta direnecekler. Gizli bir örgütle birbirlerine bağlanmalı ve bir parola kabul eder-
ek bu şekilde birbirlerini tanımalıdırlar. Paşa’yla aramızda “Karakol” kelimesini kararlaştırmıştık. Bu
isim her ikimizin isimlerinin başında Kara lakabının ilk harfleriyle ortaktır. Bu parolayı “K.G.” şek-
linde kısaltırsak hem paşanın dediği olur hem de ikimizin sembolünü içermiş olur, ne dersin?”26

     Örgütün, kurulma tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber27 Hüsamettin Ertürk'ün verdiği bilgi-
lere ve Fethi Tevetoğlu’na göre 1918 Ekim ayı sonu veya Kasım ayı başlarında kurulmuş olması ger-
ekmektedir.28

     Zira örgüt kurucularından Baha Sait Bey tarafından Millî Mücadele harekâtı hakkında Bolşe-
viklere bilgi vermek amacıyla yazılmış bir belgede geçen “Milli Kongreden sonra bu teşkilat arasında
Karakol adında hafi ve bitaraf bir müessese doğdu.” sözleri de Karakol Cemiyeti’nin 1918 sonlarında
İstanbul'da kurulduğunu doğrulamaktadır. Enver, Talat ve Cemal Paşaların da 1918 Kasım’ının ilk
haftasında bir Alman Denizatlısı ile İstanbul'dan ayrıldıkları göz önüne alınırsa arşiv belgesinde ver-
ilen tarih doğrudur. Cemal Kutay’ın belirttiğine göre ise İttihatçıların Mondros’tan sonra İstanbul ve
Anadolu’da teşkilatlanmalarının asıl başlangıcı daha genç yaşta İttihatçı olan Dr. Fahri (Can) Beyin
mütarekeden sonra Kara Kemal’in Koca Mustafa Paşa’daki evine gitmesiyle başlamıştır. Dr. Fahri
Bey Kara Kemal’e ülkenin içinde bulunduğu durumdan kasıtla “Şimdi ne yapacağız?” diye sorunca
“Elbette bir şeyler yapacağız.” cevabını almıştır. Bununla birlikte Can Bey cemiyetin kuruluş amacını
"Karakol’un maksadı, milletlere hürriyet ve tabii haklarını ve gelişme serbestliklerini temin ettirmek
ve vicdani inanç ve vatanın haklarına ve menfaatlerine muhalif, her nevi istibdadı kurmak esası daire-
sinde çalışan bütün hükümetler ve cemaatler ile birlikte çalışmaktadır" sözleri ile anlatmaktadır29.

      Rauf Orbay ise örgütün kurulmasıyla alakalı, Mondros’un görüşüldüğü günlerde başlayan İttihat
çı toplantılarını ve İttihatçıların nasıl tanıştıklarını şu şekilde anlatmaktadır: “Benimde Bahriye nazırı
bulunduğum Ahmet İzzet Paşa Kabinesi istifa ederek çekildikten sonra, İngilizler Mondros Mütare-
kesi hükümlerini hiçe sayarak muazzam kuvvetlerine güvenerek bizi imhaya karar vermiş olduklarını
belirttiler. İşte o zaman ben memleketin başına çöken bu felaketlerin getirdiği bunaltıcı havadan kur-
tulmanın çarelerini araştırırken eskiden beri tanıdığım bu vatansever arkadaşlarla temalarda bulunuy-
ordum. O zaman İstanbul’da hazır bildiğim vatanseverlerden Kara Vasıf Bey ile Arapyan Hanında
yazıhanesi bulunan tüccardan Haşim Bey’le hemen hemen her gün görüşür dertleşirdik. Kara Vasıf
Beyi eskiden tanırdım. Haşim Beyi ise Eşref Bey vasıtası ile tanıdığım ağabeysi dolayısıyla tanımıştım.
Aydınoğlu topçu Nazmi Beyi de onlar bana tanıtmışlardı. Bunlar memleketin kurtulmasından başka
bir şey düşünmeyen ve bu uğurda her tehlikeye her zorluğa göğüs germeye azimli vatanseverlerdi.”30

     Görüldüğü üzere örgütün kuruluşu hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır. Ancak örgütün amacı
Millî Mücadele’ye destek vermektir. Bu doğrultuda Osmanlı Devleti’nden temin edilen mühimmat-
ların Anadolu’daki cephelere ve direnişçilere ulaştırılması için uğraşılmıştır. Zamanla sadece cepheye
asker ve mühimmat temin etmekle kalınmamış cephe arkasında istihbaratın sağlanmasında önemli rol
oynamıştır.31 Çoğunluğunu yine İttihatçı subayların oluşturduğu örgütün asıl görevi ise İstanbul’dan
bilgi toplayarak bunları zamanında Anadolu’ya aktarmaktır. Bu da milli ordunun ikmalinde ve ida-
resinde oldukça önemli bir görevdir.32 Zira örgüt Ulusal Mücadele boyunca Mustafa Kemal Paşa ile

                                              53
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58