Page 52 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 52
tarih çevresi
Bir devlet; millet, toprak, millî hâkimiyet ve başlatılıp gerçekleştirilmesi oldukça zordur.
siyasî teşkilâtlanma gibi ana unsurlardan Bunun için, uygun bir ortamın sağlanması
oluşmaktadır. Dolayısıyla devlet, toplumların lâzımdı. Yani mükemmel iç politikanın
siyasî yönden ulaştıkları en yüksek aşamadır. uygulanması ve tavizsiz bir dış politikanın takip
Devlet yönetimi; siyasî, iktisadî, malî, askerî, edilerek barış döneminin yaşatılmasına ihtiyaç
içtimaî, sosyo- kültürel olarak birçok alanda duyuluyordu. Bu ise, dirayetli devlet adamı
faaliyette bulunmaktadır. Söz konusu alanlarda niteliğine sahip olmakla, ileri görüşlülüğe,
yetişen ve çalışan elemanlar, devlet sektörünü yüksek teşkilâtçılığa ve ince diplomasiye dayalı,
meydana getirmektedir. Bu elemanlardan yetkili kararlı, şahsiyetli iç ve dış siyasetin
makamlarda bulunanlar, özellikle uygulanmasıyla mümkündü. Atatürk bu konuya
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay değinirken:
Başkanlığı, Bakanlıklar, kuvvet komutanlıkları “... Haricî siyaset bir heyet-i ictimaiyenin
gibi görevleri üstlenenler, ne kadar vatanperver, (sosyal topluluğun) teşekkül-i dâhilisi (iç
ileri görüşlü, dirayetli, ehliyetli, dürüst, çalışkan, oluşumu - iç kuruluşları) ile sıkı surette
enerjik, aktif ve aynı zamanda yüksek zekâ alâkadardır. Çünkü teşekkülü dâhiliye istinat
seviyesine sahip, tarih, dış siyaset ve etmiyen (dayanmayan) haricî siyasetler daima
milletlerarası ilişkilere vâkıf olurlarsa devlet mahkûm kalırlar. Bir heyet-i ictimaiyenin
yönetiminin işlemesi de o nispette verimli ve (sosyal topluluğun) teşekkül-i daimisi (devamlı
başarılı olmaktadır. oluşumu) ne kadar kuvvetli, metin (sağlam)
Atatürk, Türk tarihinin yetiştirdiği en büyük olursa, siyaset-i hariciyesi (dış siyaseti) de o
devlet adamlarından biridir. O, tarihî görevini nispette kavi (güçlü) ve rasîn (dayanıklı) olur.”
tamamlayan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine, 1“... Siyaset-i hariciye (dış siyaset), teşkilât-ı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında baş dâhiliye (iç teşkilâtlanma) ve siyaset-i dâhiliyeye
mimarlık görevini üstlenmiştir. Atatürk, her (iç siyasete) istinat ettirilmek (dayandırılmak)
şeyden önce Türk vatanını düşman işgâlinden zaruretindedir (mecburiyetindedir), yani teşkilât-
kurtaran bir millî kahramandır. Meydana ı dâhiliyesinin tahammül edemeyeceği derece-i
getirdiği Türkiye Cumhuriyeti’nden ise O’nun vüs’atte (genişlik derecesinde) olmamalıdır.
Mete Han, Bilge Kağan, İlteriş Kağan, Selçuk Yoksa hayalî, haricî siyasetler peşinde
Bey, Osman Bey gibi devlet kurucusu vasfını dolaşanlar, nokta-i istinatlarını (dayanak
taşıdığı anlaşılmaktadır. Ayrıca devleti noktalarını) kendiliğinden kaybederler.”2 demek
kurduktan sonra, onu çağdaş devletler seviyesine suretiyle iç politikayla dış politikanın bir
ulaştırmak, modern, güçlü ve dinamik yapıya bütünün ayrılmaz parçaları olduklarını, dış
kavuşturmak için bir dizi ıslahat ve inkılâbı politikadaki başarının ise iç yapılanma ve iç
gerçekleştirmiştir. Özgüveni sarsılmış ve içtimaî politikaya bağlı bulunduğunu belirtmiştir.
yapısı zedelenmiş milletle, yanmış, yıkılmış, Böylece, akılcı ve gerçekçi olan Gazi Mustafa
tahrip edilmiş ülkede, bu ıslahatlarla inkılâpların Kemal, dışa yönelik hedeflerin hayalî ve devlet
49