Page 31 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 31

tarih çevresi

kullandıkları görülmektedir. Fakat böyle durumlar tespit edildiği takdirde bunların da cezalandırılması
gerekmektedir24.

  9) Diğer bir yolsuzluk konusu ise, çeşitli hile ve fesat karıştırılabilen kurşun borulardır. Aslında kurşun
boruların bundan böyle kullanılmaması uygun olacaktır. Zaten su-yolları için fabrikalarda imal edilen
demir boruların maliyeti, masrafı iyice hesaplandıktan sonra kullanıma geçilmesi gerekmektedir. Zira
bu boruların tamirata ve sık sık keşfe ihtiyacı bulunmamaktadır25. 1840’lı yıllardaki bu usulsüzlük ve
yolsuzluklar aslında yeni de değildir. 1560’lı yıllardan itibaren, su-yolu ödeneğinden zimmetine para
geçiren defterdarlar, Su-Yolu Nazırlarının gereksiz harcamalarda bulundukları gerekçesiyle soruştur-
malara uğramaları, hesapların incelenmesi için şikayet edilenler, Su-Yolu Nazırlarının su-yolcuları
kendi özel işlerinde kullanmaları da yapılan yolsuzluklar arasındaydı26. Yine 1577 yılında İstanbul
halkı Su-Yolu Nazırının rüşvetle su verdiğini ileri süren şikayet dilekçeleri sunmuşlardı. Daha da ilg-
inç olanı ise, su-yolunda kullanılan bezir yağına balık yağı karıştırılmasıyla, suyun içilmesinin müm-
kün olmadığı, karışık yağın su-yolu emini tarafından mı yoksa su-yolcu tarafından mı karıştırılmış
olduğunun öğrenilmesi buyrulmuştu. Ayrıca bir su-yolunun yapım ve onarımından önce yapılacak
harcamalar hesaplanır bir tahminde bulunulurdu. Bazen yapılan harcamalar tahmin edilenden daha az
olabilirdi. Bu gibi durumlarda artan para iade edilmez ise soruşturma açılır ve tahsili yoluna gidilir-
di27. Görüldüğü gibi zaman zaman bu tarz konularda da daha önceleri de şikayetler ve usulsüzlükler
yapıldığı tespit edilmiştir.

     1846 yılında görev yapan Su Nazırı-su yolu ve su-yolcularının yolsuzlukları ile ilgili olarak o
kadar sinirlenmiştir ki 1846 yılında kaleme aldığı Layihasında “Kırkçeşme su-yolunun Eyüp civarın-
daki Yeni Kubbe’den ve Taksim yolunun, Küçük Taksim’den ilerisine kadar olan bölümden bağ ve
bahçelere su verilmemesi için itina ile iyi korunması ve su yolcularının buralara ayak bastırılmaması
gerekmektedir.” diyerek alınması gereken önlemleri şöyle sıralamıştır;

      a) Keşif bedelleri konusu önemlidir. Saraya veya vakıflara ait binalara su götürmek gerektiğinde
Su Nezareti tarafından keşfi yapılmaktadır. Yapılan keşif neticesinde bölgeye getirilecek suyun mali-
yet hesabı çıkarılır. Yapılacak olan takribi masraf tutarları “Mesarifat Defteri” tabir edilen defterlere
kaydedilirdi28. Bu şekilde bir keşif ve bedellendirme yöntemi geçerli olmuş olsa da çeşitli yolsuzluk-
ların yapılmasına son derece elverişlidir. Su-yolcu esnafları işin maliyetini çıkarırken çeşitli yolsuzluk-
lar yapmaktadırlar. Tahmini maliyetler gereğinden daha fazla gösterilebilmektedir. Bu nedenle su-yolcu
esnafının bu yolsuzluk ve uygunsuzluklarının ortadan kaldırılması için, bir “meclis” oluşturulmalıdır.
Bu meclise su-yolcu esnafından muteber, aklı başında, dürüst, tecrübeli dört kişi seçilerek, katip vekili
bulunan efendi ile birlikte beş azadan oluşan bir meclis meydana getirilmelidir. Bu meclis, Perşembe
ve Pazartesi günleri Su Nazırı bulunan kişinin makamına giderek orada toplanmalıdır. Su götürülecek
bölgenin keşfi birlikte yapılıp, tartışılıp hakkaniyet ölçüleri içinde keşif bedelleri belirlenmelidir. Eğer
bir yolsuzluk, usulsüzlük vuku bulursa, mesuliyet bu adı geçen beş kişilik azaya ait olmalıdır. Bu iş
böyle yapılacak olur ise, “Su-yolcuların yaptıkları uygunsuzlukların” büyük bir bölümünün ortadan
kaldırılması mümkün olabilecektir. Dersaadet tarafındaki, Tophane ve Beşiktaş ile Boğaziçi, Üsküdar
taraflarında olan yolsuzluklar malumdur. Meclis oluşturulduğu zamanda, iş sıkı tutulmaz ve meclis
üyeleri eskiden beri bu yolsuzlukları yapanlar tarafından oluşturulsa, dışarıdan kimse olmaz ise, yol-
suzlukların ortadan kaldırılması bakımından faydası olmayacaktır. Bu nedenle de Su Nazırı bulunanlar

                                              31
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36